Veli-Der Başkanı Bahadır, toplumdaki kutuplaşmanın eğitime yansımalarının endişe verir hale geldiğini belirterek, “Eğitimde yapılan yanlışlar düzelmezse çocuklarımızın dİndar olacağından şüphelİyİm, ama kİndar olacaklarından emİnİm” dedİ.
OkullarIN açılması yaklaşırken, yeni müfredatın muhtevasıyla ilgili tartışmalar yeni öğretim yılı öncesi yine gündemde. Okul aile birlikleri aracılığıyla bir araya gelerek oluşturulan Öğrenci Veli Derneği(Veli-Der), okullarda öğrencilerin öğretmenleri ile yaşadıkları sorunlara, idareciler ile veliler arasındaki anlaşmazlıklara çözüm üretmeyi hedefliyor. Ailelerin eğitimle ilgili yaşadıkları sorunlara karşı mücadele yürüten dernek, rehberlik çalışmalarının yanı sıra gerektiğinde ücretsiz hukukî destek sağlıyor.
Endişe içinde olmak istemiyoruz
Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre, kendilerine gelen şikâyetleri doğrudan okul müdürleriyle yaptıkları görüşmelerle çözmeyi amaçlayan derneğin başkanı İlknur Kaya Bahadır’a göre velileri örgütlenmeye iten şey, eğitimde alınan kararlar. Yalnızca çocuklarının ödevlerini yetiştirip yetiştiremeyeceğini düşünmeleri gerekirken hayatlarından endişe eder duruma geldiklerini söyleyen Bahadır, “Eğitimde alınan her karar bizi mücadeleye itti. Bizler de isterdik çocuklarımızın saçını tarayalım, güzelce giydirelim, her sabah okula bırakalım. Bugün artık çocuğumuzu gönderdiğimizde sağ salim eve geleceğinden endişe ediyoruz” dedi.
“VELİLER BİR ARAYA GELMELİ”
Eğitimde yapılmak istenilen değişiklikler, paralı eğitimin yaygınlaşmasının velilerde ciddî endişelere sebep olduğunu söyleyen Veli-Der Başkanı Kaya, “Bu sistem eğer bir yerde durmazsa çocuklarımızın dindar olacağından şüpheliyim, ama kindar olacaklarından eminim. Çocuklar bu sistem içinde dindar değil, kindar oluyor” sözleriyle gelecek için kaygılı olduğunu aktardı. İleride çocukların bu eğitim sistemine ses çıkarmayan ailelere ve topluma büyük kin duyacaklarını savunan Bahadır’a göre çözüm, hangi görüşten olduğuna bakılmaksızın velilerin bir araya gelmesi. Çocuğu olan olmayan herkesin eğitim konusunda duyarlı olması gerektiğini söyleyen Bahadır’a göre bu yalnızca okulların açıldığı dönemde değil, bütün eğitim-öğretim yılı boyunca tartışılmalı. Gündemlerinde 5’inci ve 9’uncu sınıflardaki ders seçiminin olduğunu söyleyen Bahadır, “İdarecilerin öğrencilerin seçtikleri dersleri öğretmen olmadığı gerekçesiyle açmayarak kendi oluşturdukları programı dayatmalarına karşı duruyoruz. Yasaya göre 10 öğrenci bir dersi seçtiğinde okul yönetimi o öğretmeni bularak dersi açmak zorunda. Velilere bu konuda bilgilendirmeler yaparak dayatmalara karşı durmalarını anlatıyoruz” dedi.
***
Okumak için tıklayınız:
Bir okul müdürü diyor ki: “Ödev ilkokul çağındaki öğrencilere zarar veriyor”
Ailelere önemli tavsiyeler: İslâm’a uygun çocuk yetiştirmek için…
***
Risale-i Nur'dan: Çocuklar küçük yaşlarda kuvvetli bir iman dersi almalı
Bir çocuk, küçüklüğünde kuvvetli bir ders-i imanî alamazsa, sonra pek zor ve müşkül bir tarzda İslâmiyet ve imanın erkânlarını ruhuna alabilir. Adeta gayr-ı müslim birisinin İslâmiyeti kabul etmek derecesinde zor oluyor, yabani düşer.
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/risale-i-nur-dan/cocuklar-kucuk-yaslarda-kuvvetli-bir-iman-dersi-almali_205755