İzmir Yeni Asya Hanım okuyucuları tarafından düzenlenen programda bu ay gençlik rüzgârı esti.
İzmir Yeni Asya Hanım okuyucuları tarafından her ay düzenlenen seminerde Aralık ayında ele alınan konu ‘’Risale-i Nur’da Gençlik’’ oldu. Çevre il ve İzmir’in ilçelerinin de katılımıyla gerçekleştirilen programa, öğrenciler tarafından düzenlenen çocuk tiyatrosu, gıda kermesi ve neşriyat köşesiyle program renklendi. “Gençlik nedir?” sorusuyla konuşmasına başlayan Arife Özdemir, Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin gençliği, medar-ı ezvak, hakiki zevaliyle ağlatan, herkesi kendine meftun ve müştak eden, geceye benzeyen süslü elbiseler içinde çirkin sersem bir sima olarak ifade ettiğini belirtti.
Çocukluk yılları hayatımızın temel kaynağı
Özdemir, gençliğin ilk dönemi olan çocukluk yıllarının hayatımızın temel kaynağını oluşturduğunu ve bu dönemlerin çok kaliteli ve dikkatli geçirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Risale-i Nur’un fıtraten ve zamanın vaziyetine göre talebesi olarak başta masum çocuklardır. Çünkü bir çocuk, küçüklüğünde kuvvetli bir ders-i imani alamazsa sonra pek müşkül bir tarzda İslamiyet ve imanın erkanlarını ruhuna alabilir.” dedi. Özdemir, ayrıca, nasıl Bediüzzaman Hazretleri Medresetü’z-Zehra projesine ehemmiyet vererek bu fikriyatını desteklediğini gösteriyorsa biz de evlerimizi birer manevi Medresetü’z-Zehra haline getirip çocuklarımızın eğitimine azami dikkat etmemiz gerektiğinin altını çizdi.
Risale-i Nur hazinedir
İnsanın tahlilini yaparak söze başlayan Zinnure Adıyaman ise, Peygamberimizin “Fitne-i ahirzaman o kadar dehşetlidir ki kimse nefsine hakim olamaz” buyurduğu ahirzaman fitnesine karşı insanın ancak Kur’ân’ın elmas kal’ası olan Risale-i Nur’un en önemli tesiri olan gayrimeşru lezzetin içinde bu dünyadaki hazır elemini göstermekle nefsini mağlup etmek olduğunu belirtti. Adıyaman, “Gençliğin en belirgin vartası, akıldan ziyade hissiyatı dinlemesidir. Buna karşı Bediüzzaman hazretleri gençlerin nazarında kaçınılmaz gerçek olan; ölüm, kabir, cehennem gerçeklerini sunmuştur. Buna çare ise, terbiye-i İslamiye dairesinde, adab-ı Kur’aniye ziynetiyle, o geçici güzelliğini ebedileştirme yolunda olmasıdır. Bu zamanda tahribat ve menfi cereyan dehşetlendiği için, takvayı bu tahribata karşı en büyük esas kabul etmek gerektir.” Adıyaman “fitneler cazibedar fakat bizim Risale-i Nur gibi çok daha cazibedar Kur’ân’dan tereşşuh eden harika bir hazinemiz var” ifadesini de kullandı.
İzmir- Yeni Asya