Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Topal, adam kayırma ve torpilin Türkiye’nin bir gerçeği olmaktan acilen çıkarılması çağrısında bulundu.
Türkiye’de bütün bakanlık ve devlet kuruluşlarında akıl almaz torpiller, vicdanları yaralayan iltimas ve adam kayırma vak’aları ile hak ve hukuk ilkelerini derinden sarsan acımasız kadrolaşma operasyonlarının devam ettiğini söyleyen Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Topal, “Torpil, adam kayırma ve kul hakkı Türkiye’nin genel bir gerçeği olmaktan acilen çıkarılmalıdır” dedi. Torpille göreve gelmiş bir yöneticinin torpil, rüşvet ve haramı önleyemeyeceğini belirten Topal, “16 yıldır eğitimde sayısız devrim ve reform yapıldı. Milyarlarca para ve milyonlarca öğrencinin yılları çöpe gitti, hakkı yenildi. Hemen her eğitim reformundan geri dönülerek, tekrar değiştirilmeye başlandı” dedi. Hak ve hukuka aykırı iş ve işlemlerin derhal iptal edilmesi ve sorumluların derhal cezalandırılması gerektiğini dile getiren Topal, “Bu hastalığımız ivedilikle rehabilite edilmelidir. Toplumsal huzursuzluk ve tatminsizliğin artmasının, sosyal çürümenin ana nedenlerinden birisi de torpil ve iltimas vak’alarıdır. İş, makam ve mevkileri bir emanet olarak tanımlayan Peygamberimizde (asm) torpil, adam kayırma ve her nevi rüşveti yasaklamış, şefaat edilmeyeceğini bildirmiş ve yapanları lânetlemiştir” görüşüne yer verdi.
LİYAKATA DAYALI TERFİ SİSTEMİ OLMALI
Açıklamasında Cumhurbaşkanı ve Başbakana da çağrıda bulunan Topal, “Liyakata dayalı terfi sistemi getirmedikçe eğitimde sağlıklı reformlar ve başarılı devrimler gerçekleştirilemeyecektir. Öte yandan Millî Eğitimimizin ve üniversitelerimizin kaderine yön veren yönetim noktalarındaki kibir, onursuzluk, haram ve yağcılık abidesi gibi duran kişilerin, bizim dile getirdiğimiz tavsiyeleri değil söylemek, doğruları çarpıtmak ve gerçekleri gizlemek şeklinde hareket ettiklerini biliyoruz. Bu nedenle, bağımsız eğitimcilerin, demokrat sendikacıların partiler ve ideolojiler üstü çatı örgütü olan DES adına Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Sayın Başbakanımıza buradan gerçekleri ve doğruları açıkça ve net bir şekilde iletiyor, ivedi adımların biran önce atılmasını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
‘AKADEMİSYENLİK İDEOLOJİK MÜCADELE ALANI’
Öğretmenlerin mesleğine küstürülmüş hale getirildiğini ifade eden Mustafa Topal, “Her türlü alâvere ve dalâverenin yaşandığı üniversitelerimizde de durum her geçen gün daha bir vahim hal almaktadır. Türkiye’de üniversiteler ve akademisyenlik, ekmek kapısı, kadrolaşma, sınıfsal konumlanma, ideolojik mücadele alanı, hırs ve kariyerizm gibi hastalıklı şahısların ve kişilik bozukluklarının merkezi haline gelmiştir. Türkiye’de kurumsal akademik anlayış iflâs etmiş ve sonuç olarak akademik kurumsallaşma ideali de ölmüştür” şeklinde konuştu.
Ankara - Yeni Asya