AKP DÖNEMİNDE İŞÇİ VE KÖYLÜNÜN MİLLî GELİRDEN ALDIĞI PAY AZALDI. İKTİDAR YOKSULUN PAYINI ZENGİNE VERDİ. ONUN İÇİN ÖNEMLİ OLAN, O ŞİRKETLERİN BATMAMASI.
BORÇLANARAK TÜKETİM
Prof. Dr. Korkut Boratav: “Bu dönemde işçi ve köylünün tüketim oranı artmış. Geliri artmadığı halde tüketimi nasıl artar? Kredi kartı, ihtiyaç kredisi ve konut kredisi kanallarıyla borçlanmanın millî gelirdeki payı, 2015 itibariyle yüzde 2’den yüzde 20’ye çıkmış. Yani borçlanarak tüketim artmış.”
ÜCRETLİNİN PAYI DÜŞTÜ
“İktidar finansal sermayeye öylesine büyük bir aktarım yapıyor ki, özellikle gençlerde yoğunlaşan korkunç bir yoksullaşma yaşanıyor. Türkiye’nin yüzde 5 büyüdüğü bir dönemde, nasıl oluyor da millî gelirin ücretlere ayrılan payı yüzde 3-4 oranında daralıyor?”
***
Yoksuldan alıp zengine verdiler
İktisatçı Prof. Dr. Korkut Boratav, “Türkiye ekonomisi salgın döneminde kriz yaşamadı, büyüdü. Fakat iktidar yoksulun payını zengine verdi” dedi.
Türkiye’nin en önemli iktisatçısı Prof. Dr. Korkut Boratav, “Türkiye ekonomisi salgın döneminde kriz yaşamadı, büyüdü. Fakat iktidar yoksulun payını zengine verdi.” IMF’nin Türkiye için 2026 yılına kadar yüzde 3,3’lük bir büyüme öngörüsünde bulunduğunu aktaran Boratav’a göre “devrim” niteliğinde adımlar atılmazsa, AKP gitse de mevcut tablo değişmeyecek” diyor. gazeteduvar’a konuşan Prof. Dr. Boratav, koronavirüsü salgını boyunca Türkiye ekonomisi en az etkilenen, dolayısıyla en başarılı birkaç ekonomiden biri olarak belirdiğini, ama bir yandan bütün sosyal göstergelerin dramatik bir biçimde bozulduğuna dikkat çekerken, “İşsizlik istatistiklerinde genç işsizliği vahim boyutta. Salgın döneminde gaddar politikalar uygulandı. Koronavirüsü krizinin hafifletilmesine yönelik bütün yöntemler burjuvazi lehine uygulandı. Dolayısıyla gelir dağılımı, özellikle ücretli emek kesiminin aleyhine bozuldu. TÜİK verilerine göre millî gelirde ücretlilerin payı 2019-2020 arasında 2 puan, 2021’in ilk altı ayında da, önceki yılın ilk altı ayına göre 4 puan düştü. Bu ne biçim gaddar bölüşüm politikasıdır ki, ekonomi büyüyor fakat yoksulluk artıyor!” dedi. Prof. Boratav, salgın döneminde büyüyen ama yoksulluğun arttığına ve paraların nereye gittiğine dair ise, “IMF istatistikleri gösteriyor ki, salgın döneminde Türkiye’de bütçe, emekçilerden esirgendi. Ücretliler lehine mecburi transferler bütçeden değil, zaten birikmiş olan İşsizlik Sigorta Fonu’ndan karşılandı” ifadelerini kullandı.
KAPİTALİZMİN MERKEZİ ÜLKELER BİLE EMEKÇİLERE PARA DAĞITTI
Prof. Boratav, “Kapıda bir seçim var ve toplumun temel gündemini geçim sıkıntısı oluşturuyor. Buna rağmen iktidar neden oy hesabı yaparak bu gelir dengesizliğini popülist politikalarla yoksul kitleler lehine şekillendirme yoluna gitmiyor?” şeklindeki bir soruya ise özetle şöyle cevap verdi: “Çünkü ekonomiyi ayakta tutmanın başka bir yöntemini bilmiyor. ABD, İngiltere, AB gibi kapitalizmin ve emperyalizmin merkezleri bile neo-liberalizmin amentüsü olan mali disiplin reçetesini salgın döneminde yırtıp attı. Bunlar bile bütçe açıklarını pompalayarak emekçilere para dağıttı. AKP ise bütçeden hiçbir harcama yapmayıp esasen işçi ücretlerinden ve işverenlerden kestiği paralardan oluşturulan İşsizlik Sigorta Fonu’nu kullandı. (...) Türkiye’de hükümet, finansal sistemi burjuvazinin seçkin ve yârenler kesimine odaklamış durumda. İktidar finansal sermayeye öylesine büyük bir aktarım yapıyor ki, özellikle gençlerde yoğunlaşan korkunç bir yoksullaşma yaşanıyor.”