Buraya gelmeden önce gelip gelmeme konusunda tedirgindim. Ama geldiğime değmiş doğrusu.
Bu ortamdaki muhabbet, kardeşlik, olaylara iman gözüyle bakmak... O kadar farklı şeyler ki bunları kelimelere dökmek imkânsız benim için. Ayrıca abilerimizin bir ihtiyacımız olduğunda en küçük ayrıntıları atlamamaları beni o kadar şaşırtırken bir yandan da mutlu etmesi, ablaların sohbete gelirken getirdikleri ikramlar o kadar kişinin bizim için bir şeyler yapabilme isteği harika şeyler. Bu ortamda Üstad’ın kitaplarını okuyunca içimdeki huzur duygusu, sıkıntılı olduğum zaman ilk bu kitaplara sarılışım, tesettür konusunda ne kadar bilinçsiz oluşum hayatımda o kadar eksik şeyler varmış ki bunların hiç farkında bile değildim. Burada bulunduğumuz ve herkes için paha biçilmez kıymetli kişiler olduğumuzu bilmek bizleri mutlu ediyor. Bu ortamda bulunmamızı sağlayan bu ortamla tanışmamı sağlayan bu ortamla beni tanıştıran dâvâ kardeşlerime minnet duygularımı sunarım. Allah hepimizin hayırlısı ile hakikî bir “NUR TALEBESİ” olmamızı nasip etsin. Bu yolda ilerleyen herkesin ibadet aşkı içinden hiç eksik olmasın. (AMİN)
Burası neresi mi? Burası bir ay öncesine kadar bilmediğim, haberimin bile olmadığı bir ortam. Size şöyle anlatayım Risale-i Nur kitaplarının okunup ders yapıldığı bir yer. Akılları, kalpleri cehalet karanlığının kapladığı, idraklerin işlenmez hale geldiği zamanlarda Risale-i Nur’la birlikte hakikatlerde yıldızlaşarak semaya serpilmiş ve ruhlar âlemini nurlandıran bir yer. Ahir zamanda yolunu kaybeden insanların elinden tutan bir yer. Karanlığın bütün vücudunu sardığı ve hayatın manasını kaybetmeye yüz tuttuğu bir anda kalpleri aydınlatan bir yer...
Bu elden Allah herkese tutmayı nasip etsin. Allah kimseyi doğru yoldan ayırmasın.
Allah hiç kimseyi karanlığa mahkûm edip, Risale-i Nur fenerinden mahrum etmesin. (AMİN)
Sümeyra KELEŞ