"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ömrümüzü peşine takar zaman

01 Mart 2015, Pazar
Bir hayat sunulmuş bize, belirlenen bir vakte kadar yaşayacağımız. Belirlenen vakitten ise, biz haberdar değiliz. Her an son bulabilir dünyadaki misafirliğimiz.

Yapılacak çok iş var, fakat vakit hangilerini yapmaya yeter, bilmiyoruz. Bir plan yapmalıyız. Ömür son demine ulaşıncaya dek yapacaklarımızı belirlemeliyiz. En önemlisinden başlamalıyız işe. Nefs ve şeytan karışacaktır, tembellik libasını giydirmeye çalışacaklardır. Kollarımızı geçirsek de tembellik libasından, başımızı geçirmeyelim. Giymemeye direnelim. Zirâ zaman durmuyor,  beklemiyor bizi. Yayından fırlamış bir ok gibi, namludan çıkmış bir kurşun gibi, hızla gitmekte. Artık onu geri döndüremeyiz.

 Zaman bir sermayedir diyoruz, ama sermayeyi hiç bitmeyecekmiş gibi boşa harcamaya devam ediyoruz. Harcanan para kazanılabilir, fakat giden zamanı geriye sarıp eski yerine oturtamayız. Giden gitmiştir, bizden önce bu misafirhaneden gidenler gibi... Onlar dönemiyor, zaman da dönemez geri. İçinde bulunduğumuz an’ı değerli kılmamız gerekir. “Şunu da yapsaydım keşke” pişmanlığına kapılmamak; üzülüp, özlem duymamak için hazır zamanın kıymetini bilmeliyiz. Zaman görüldüğü gibi ömrümüzü de peşine takıp götürüyor. Yalnız başına gitmiyor, birçok şeyle beraber gidiyor. Biz ise buna seyirci kalıyoruz. Ne sevgimizi yaşıyoruz, ne yapmak istediğimiz faydalı işlerimizi yapıyoruz, ne de isteklerimizin sonu geliyor...

Hep zamanın yetersizliğinden şikâyet ediyoruz. İşte bu plansız yaşamaktan ve zamanı iyi kullanmamış olmamızdandır. Her şey zamanında olursa güzeldir. Meyve mevsiminde güzel, kar mevsiminde. İbadet gençlikte güzel, işler gününde yapıldığında. Yarına bırakılan işler bir sebeple yapılamayabilir. Hani “Bugünün işini yarına bırakma” misali. Yarının ne getireceği belli olmaz. Faydalı işler yapanlar, işte onlar zamanı iyi kullananlardır. Sermayeyi boşuna israf etmeyenlerdir. İşte onlar, zamana uyan değil, zamanı kendilerine uydurmuş olanlardır. Onlar zamanın peşinden koşmazlar, zaman onlara yetişmeye çalışır. Uhde yoktur içlerinde, hayıflanmazlar, hüzne gark olmazlar. Zirâ verilen zamanı yerinde ve zamanında  kullanmışlardır. 

“Zaman kazanmak” için zaman harcamaya gerek yok. Zaten her sabah elimizde 24 altın değerinde 24 saatlik bir zamanla uyanıyoruz. Rabbim bize bu sermayeyi hibe olarak veriyor. Bu sermayeyi veriliş gayesine uygun olarak kullanalım. 

Zamanımız hayırlı hizmetlerde geçsin, ömrümüz nurlu olsun inşallah...

Arzu Konan

Okunma Sayısı: 1604
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı