"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Prof. Dr. Ahmet Lütfi Kazancı Beyle 1950’leri konuştuk

15 Ocak 2012, Pazar
Ahmet Lütfi Kazancı Hocam ile görüştük. Yaşı hayli ilerlemişti.
Kendisi görüşmemizi kabul etmek lütfunda bulundu.
1970’li yıllarda okul dersimize girdiği zamanlarda canlı, hareketli ve araştırmacı bir kişiliği vardı.
Bursa’da aynı mahallede olmamız büyük bir tevafuk eseri idi.
Arada kendilerini ziyaret ediyor, duâlarını alıyorum.
Hayatü’s-Sahabe’nin gazetemiz tarafından verileceği haberini kendileriyle paylaştım.
Memnuniyetlerini ve faydalı olacağını beyan ettiler.
Hocamız 1936 Çorum doğumlu.
Köklü bir aileden geliyor.
3 çocuk babası.
İlk ve lise tahsilini Çorum’da yapmış.
İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nden mezun olduktan sonra 1977’ye kadar öğretmenlik hayatı, daha sonra ise Bursa Uludağ İlahiyat Fakültesi akademik hayatı başlamış.
Doktora, doçentlik ve profesörlük ile nihayet bulan verimli bir ilmî kariyerin içinde onlarca esere imza attı.
Kaynana, Üvey Anne, Bir Vicdan Uyanıyor, Fırtına Böyle Dindi adlı romanları çok okunanlar arasında yerini aldı.
6 cilt hâlinde yayınlanan Peygamberimizin (asm) Hayatı, 4 cilt Hulefa-i Raşidin eserleri çok değerli kaynak ve başucu eserleridir.
1950’li yılları şöyle dile getiriyor hocamız:
“1950 Mayıs’ından sonraki yıllarda minarelerden temcid ilâhilerinin okunmasının önünden engeller kaldırılmış, özel izin alma mecburiyeti kalmamış, ama bu defa insanlara bir şeyler olmuş, baskı döneminde yatsıdan çıkar çıkmaz söyleşip temcid derdine düşenler kendilerini naza çekmişler ve ayda bir gece olsun temcid verilmez olmuştur.
1950 yılının bir Ramazan gecesi geç vakit mahalle imamının kapısı çalınır ve Mehmet Nuri Hoca uyandırılır, sabah ezanını ‘Allahu Ekber, Allahu Ekber’ diye okuyacağı müjdesi verilir.
“Evde bir bayram havası yaşanır. ‘Elhamdülillah’ diyen hocanın gözlerinden akanlar sevince delâlet eden gözyaşlarıdır.
“Ezanın aslına çevrildiği ilk Cuma namazını Çorum Ulu Camii’nde kıldım. Ak sakallı bir ihtiyar gördüm, Müezzinlere ‘İlk Cuma ezanını ben okuyacağım diye nezrim var, izin verin, ezanı ben okuyayım’ diye yalvarmaktadır. Verilen izin ile iç ezan bu ihtiyara okutturulur. Ezan okunurken camide bulunan binlerce insan, hıçkırarak ağlayan insanımız vardır. Bu, yıllar boyu yasaklanan ve okumakta insanlara cezalar yağdırılan ezana duyulan hasretin gözyaşları ile ifade edilmesidir. Hayatım boyunca bu geniş topluluğun akıttığı gözyaşlarını hiç görmedim.”
Çok mütevazi bir kişiliğe sahip Kazancı Hocamız.
Tam bir Osmanlı Beyefendisidir.
Böyle insanları tarih her zaman sinesine basmıştır.
Hayatü’s-Sahabe adlı eserin çok eski bir baskısı nazarımıza ilişti.
Kendisi, binlerce talebe yetiştirmenin, binlerce okuyucunun yazarı olmanın bahtiyarlığı içinde.
Emir Sultan semtinin müstesna sakininden müsaade istedik. Zaten çat kapı gelmiştik.
Büyük bir nezaket ile bizi misafir ettiler.
Afiyet içerisinde hayırlı ömürler dileyerek ve duâ talep ederek ayrıldık güzel hanelerinden.
 
RAŞİT YÜCEL
Okunma Sayısı: 6714
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı