"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Peki, yapabilecek miyiz?

Faruk ÇAKIR
03 Eylül 2023, Pazar
Ekonomik sıkıntılar gündeme geldiğinde, ‘virüs salgını’ dönemi hatırlatılarak krize bahane aranıyor. Buna bir de 11 şehri derinden etkileyen Kahramanmaraş merkezli deprem yıkımı eklendiğinde bir bakıma ‘bahane’ler tamamlanmış oluyor.

Pahalilık var dendiğinde, “Ee, görmüyor musunuz? Büyük bir deprem yaşadık” deniyor. Elbette yaşanan depremin faturası çok ağır, ama böyle depremler ya da sıkıntılar ilk defa bizim başımıza gelmiyor ki! Düşünün ki savaşta olan ülkeler var ve icabında paraları TL’den daha değerli ya da daha düşük enflasyonla yaşıyorlar. Dolayısı ile ortaya çıkan sıkıntıları salgın ya da deprem bahanesine sığınmadan gerçekli olarak değerlendirmek gerekir. Hele hele salgın sadece Türkiye’yi mi etkiledi? Bütün dünya etkilendi ve geçen süre zarfında da yaralar sarıldı...

Bu cümleden olarak ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, yazılı bir açıklama yaparak Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), 2023 yılının ikinci çeyreğine ilişkin açıkladığı Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) rakamlarını değerlendirmiş. GSYH’yı oluşturan faaliyetlere bakıldığında hizmetlerin yüzde 6,4, inşaatın yüzde 6,2, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetlerinin yüzde 5,1, finans ve sigorta faaliyetlerinin yüzde 4,9, gayrimenkul faaliyetlerinin yüzde 3,2, bilgi ve iletişim faaliyetlerinin yüzde 1,3 ve tarım sektörünün yüzde 1,2 arttığını kaydeden Baran, bu süreçte sanayinin yüzde 2,6, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetlerinin yüzde 1,2 azaldığını söylemiş. 

Peki, “bilgi ve iletişim faaliyetlerinin yüzde 1,3 ve tarım sektörünün yüzde 1,2 arttığı” bir durumda sevinebilir miyiz? Bu büyüme rakamlarıyla mı “Büyük Türkiye” olacağız? Ayrıca, “sanayinin yüzde 2,6” azaldığı ifade ediliyor ki bu da başlı başına bir kriz değil mi?

Baran’ın çizdiği tabloda şu da var: “Para politikasındaki değişiklik ve enflasyonla mücadele süreci, finansmana erişimin güçleşmesi, öz sermayesi güçlü olmayan reel sektörün hareket kabiliyetini daraltırken, işgücü ödemeleri bu tablonun daha da derinleşmesine yol açmaktadır. Ülke olarak büyümenin kalıcı hale gelerek refah artışına katkı sağlaması için üretim yapımızı elden geçirerek, küresel ekonominin ortaya çıkardığı fırsatları değerlendirebilir hale getirmemiz, bunların yanı sıra da nüfusumuzun yarısı kadar olan gençlerimizi değerlendirecek iş alanları oluşturmamız gerekiyor. Orta Vadeli Planda bu yaklaşımın yer alacağını ümit ediyoruz.” (ATO Basın Bülteni, 31 Ağustos 2023)

“Nüfusumuzun yarısı kadar olan gençlerimizi değerlendirecek iş alanları oluşturmamız gerekiyor” fakat bunu yapabilecek miyiz?

Okunma Sayısı: 1160
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Salih baş

    3.9.2023 07:02:03

    Çıkardığı Bor u metal haline getiremeyen bir ülke işsizliği bitirebilir mi zor çok zor

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı