"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hastalıkların kaynağı: Gizli açlık - 8

Feyzullah ERGÜN
10 Mart 2024, Pazar
Hastalıklar çağı olarak nitelendirilebilecek olan zamanımızda, insanların tamamına yakın kısmı imkân, zaman ve bilgi yetersizliğinden dolayı, beslenme düzensizliği yaşamaktadır.

Özellikle çalışan kesimler ve okul dönemindeki gençlik grupları, organizmanın verimli faaliyetini destekleyecek olan sağlıklı beslenme imkânlarından yararlanamamaktadır. Kesinlikle ihmâl edilmemesi gereken ve olmazsa olmaz olan kahvaltı, zaman yetersizliğinden dolayı, yolda giderken hiçbir besin değeri olmayan işlenmiş unlu yiyecekler, kola, kutu sütleri veya aromalı meyve sularıyla geçiştirilmektedir. Gün boyunca zihnî ve bedenî performans gerektiren çalışmalar için, protein sağlıklı beslenmenin vazgeçilmez temelidir. Sağlıklı bir kahvaltıda, organik yumurta kesinlikle faydalı olduğundan, vazgeçilmemelidir.

Gizli açlık problemini karmaşık hale getiren, gıdaların besleyici özelliklerinin ortadan kaldırılarak, içlerinin boşaltılmasıdır. Bunun yanında, pratik uygulamalarda yaşanan en büyük handikap, yüklenen pestisitlerle zehir deposu haline getirilen topraktaki organik maddelerin giderek yok olmasıyla, yiyeceklerin eskisi kadar besin içermemesi olayıdır. Bunlar göz önünde bulundurularak toplumun MENTAL, ENTELEKTÜEL, PSİKOLOJİK ve SOSYAL yönleriyle gelişip, ilerlemesi programlanacaksa, pergelin merkez noktasının burada sabitlenmesi esas alınmalıdır. Ayrıca unutulmaması gereken çok önemli bir sağlık problemi ise, Avrupa sıralamasında birinci olduğumuz, bütün sistemleri tahrip eden DİYABET hastalığının hızla artışının nedenlerini sorgulamamız gerekir. İlk akla gelen tatlı ikramlarımızın ve bir vesile bulunarak gelene-gidene sunulan lokma tatlılarının içerdiği, hiçte sağlıklı olmayan maddelerin, vücuda girişlerinin sonuçları düşünülmelidir. Başlı başına bir koruyucu sağlık problemi olan TATLI SEVGİSİ, şekerli tatlandırıcılar, glikoz benzeri yapay tatlandırıcılar, renkli-boyalı jeller, trans yağlarla karşı karşıya bırakabileceğinden, çok dikkatli davranılarak, oldukça uzak durulması sağlığa destek sağlayacaktır.

Gizli açlık problemine geniş perspektiften bakıldığında, anlaşılacağı üzere: “Son yıllarda, mutfaktan, evde yemek pişirmekten ve ailece yenen yemeklerden giderek kopuyoruz. Gıda endüstrisi mutfağımızı adeta ele geçirdi ve bizi işlenmiş hazır gıdalara alıştırdı. Bugün yediklerimizin çoğu fabrikalarda üretiliyor ve neticede OBEZİTE, DİYABET ve kronik hastalık salgını yaşıyoruz. Bunların büyük bir bölümü tamamen icat edilmiş ve sentetik olarak üretilmiş, mikrodalga fırında ısıtılarak yenen şeyler. Halbuki sevdiklerimizle, düzenli olarak sofraya oturduğumuzda, bunun sağlığa, diyete, STRESE, vücut kompozisyonuna bile olumlu etkisi oluyor. Başka bir deyişle ne yediğimiz kadar, nasıl ve kiminle yediğimiz de, büyük fark oluşturuyor. Düzenli, birlikte yeme alışkanlığı olan ailelerde, çocukların da kendilerini kronik hastalıklardan koruyarak, hayatî besinleri çok daha fazla tükettiği görülüyor. CİPS gibi ultra-işlenmiş gıda tüketimi azalıyor. Mevcut rakamlar iyi değil. ABD’de ailelerin yalnızca yüzde 30’u sofraya düzenli olarak birlikte oturuyor. Böylece çok önemli bir koruyucu faktörden mahrum kalıyoruz.

Aileleriyle yemek yemeyen kişilerin, iş yerindeki performansı gerilerken, stres seviyesi artıyor. Stres, kronik hastalık salgınındaki en önemli faktör. Doktora gelen kişilerin yüzde 80’i strese bağlantılı bir sorun yaşıyor. Dolayısıyla ailemiz ve arkadaşlarımızla yani sevdiklerimizle

bir araya gelmek bizi koruyor. Çünkü sevdiklerimizle birlikte olunca, kimyamız da değişiyor. Kısacası birlikte sofraya oturmak gerçek bir birleştirici. Her zaman gıdanın bilgi olduğunu söylemişim. Bu bilgi gıdanın kimyasal özelliklerinden geliyor. Bir şeyin kimyasal yapısını değiştirince vücudumuza verdiği SİNYAL de değişiyor. Gıda sadece bilgi değil, aynı zamanda yakıt işlevi de görüyor. Yakıt ne kadar kaliteliyse, vücut o kadar iyi çalışıyor. Hormonlar için de aynısı geçerli. Yediklerimiz hormonlarımızı, dolayısıyla hücrelerin birbiriyle ilişkisini belirliyor.” (1)

SAĞLICAKLA KALIN.

Dipnotlar:

1) Dr. Mark HYMAN, 17-23 

Kasım 2023 Oksijen Gazetesi

Okunma Sayısı: 991
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı