"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Başkanlık bu pespayeliği de ‘düzeltir’ mi?

20 Ocak 2017, Cuma 15:00
​Gazeteci yazar Gülay Göktürk, bir yıl önce 9 Ocak 2016'da yazdığı "Başkanlık bu pespayeliği de ‘düzeltir’ mi?" başlıklı yazı sebebiyle çalıştığı Akşam gazetesinden kovulmuş ve işsiz kalmıştı.

Göktürk yazısında başkanlık meselesinin tartışılmasına izin verilmemesini eliştirmişti. Son günlerdeki tartışmalar Gülay Göktürk'ün işine son verilmesine sebep olan 1 yıl önceki o yazıyı hatırlattı.

İşte o yazından bazı bölümler: 

En iyi malı bile şarlatan bir pazarlamacının eline verdiğiniz zaman vitrinde kalmaya mahkûm etmiş olursunuz.

Son zamanda bazı şarlatanlar başkanlık sistemini her derde deva bir kocakarı ilacı gibi prezante etmeye koyuldular.

Kürt meselemiz mi var? Ancak başkanlık sistemi çözer...

Orta gelir tuzağına mı düştük, büyüme rakamları patinaj mı yapıyor? Başkanlık sistemi gelince çözülür. 

Paralel yapıyı tasfiye etmemiz mi gerekiyor? Onu da başkanlık sistemi çözer. 

Dış politikada sıkışıklık mı yaşıyoruz? Hele bir başkanlık sistemi gelsin, bakın nasıl çözer...

İşin acayip tarafı, bu söylemi tutturanların başkanlık sistemiyle sözünü ettikleri sorunların ne alakası olduğu; başkanlık sisteminin bu sorunları hangi özelliği sayesinde çözeceği ya da bu sorunların parlamenter sistemin hangi özelliğinden kaynaklandığı hakkında tek laf etme gereği duymamaları... Tabii o zaman yaptıkları kof propaganda da kendilerinden başka kimse üzerinde etkili olmuyor. Ama zaten onların dertleri de toplumu etkilemek değil, sadece bazı kişileri etkilemek...

Kariyerlerini sağlama almayı başkanlık savunusunda bütün rakiplerini geride bırakarak en öne geçmeye bağladıkları için, o bazılarına en “inanmış”, en sadık ve en yılmaz savunucu olduklarını gösterebilirlerse amaç da hasıl olmuş olacak. 

(...)

Düşünün ki, bu saldırı AK Parti’nin başkanlık sistemi tartışmasını en geniş kitlelere yaygınlaştırmak için bir atak başlattığı günlerde yapılıyor.

Bir yandan Sayın Cumhurbaşkanı, bir yandan Sayın Başbakan yüz binleri kapsayan arama konferansları yapmaya hazırlandıklarını söyler ve herkesi açık tartışmaya çağırırken öte yanda taşıdığı titr nedeniyle bağlayıcı konumda olan biri, yaptığı şey sadece bu çağrıya katılmak olan birine en ağır suçlamalarla saldırıyor.

İyi de, hani tartışacaktık?

İnsanlara “tartışın” diyorsak, onlardan daha ilk cümlede “küresel sermayenin beslemesi” suçlamasıyla karşılaşmaya göğüs germelerini bekleyebilir miyiz?

Mahçupyan için sorun yok; o böyle şeylere pabuç bırakmaz. Ama bu McCarthy’ci üslubun söyleyecek sözü olan başkaları üzerinde yaratacağı etkinin de düşünülmesi gerekir. Tartışma platformu daha henüz açılmışken zehirlenmesine, eleştirinin kriminalize edilmesine izin vermemek gerekir. Defalarca yazdım, ama bir kere daha altını çizeyim: Başkanlık sistemi pekâlâ parlamenter sistemden daha iyi bir sistem olabilir. Ama bu, nasıl bir model olduğuna bağlıdır... Ben kendi payıma, bu sistemin - eğer çıkabilecekse - iyi bir modelle çıkması için elimden geleni yapacak, aklıma takılan her soruyu soracak, her eleştirimi ortaya koyacağım. Herkese de bu tip göz korkutmalara gülüp geçmelerini salık veririm.

 

Okunma Sayısı: 2115
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı