Türkiye Demokrasi Denetim Raporu açıklandı. Buna göre, 27 Mayıs darbesinin üzerinden 55 yıl geçmesine rağmen, Türkiye demokrasisi hâlâ çıkmazda.
Kanlı 27 Mayıs darbesinin üzerinden 57 yıl geçti. 14 Mayıs 1950’de Demokrat Parti iktidarına karşı gerçekleştirilen darbe sonucunda, Başbakan Adanan Menderes, Maliye Bakanı Hasan Polatkan ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu idam edilmişti. İdam kararlarının uygulanması ile milletin gönlünde derin bir yara açan 27 Mayıs darbesi, her on yılda bir kesintiye uğrayacak demokrasiye vurulan ilk darbe olarak da tarihe geçti. Darbenin üzerinden 55 yıl geçmesine rağmen Türkiye demokrasisi bir türlü istenilen seviyeye ulaşamadı. Demokrasi Denetçileri’nin Türkiye Demokrasi Denetim Raporu’na göre, demokrasinin gelişmemesinde her on yılda bir gerçekleştirilen darbelerin payı büyük.
Yargı yürütmenin kontrolü altına alındı
Demokrasi Denetçileri’nin açıkladığı Türkiye Demokrasi Denetim Raporu’na göre, hukukun üstünlüğü konusunda Türkiye’de son dönemde yargı bağımsızlığını ve dolayısıyla da yargı tarafsızlığını tehdit eden bir eğilim gözlendi. Raporda, “yapılan düzenlemelerin ortak noktası yargı erkini, yürütmenin kontrolü altına almayı amaçlıyor olmasıdır. Kuvvetler ayrılığı ilkesini zedeleyen bu durum, demokrasinin en temel ilkelerine de zarar veriyor” ifadelerinin altı çizildi.
Partiler seçim harcamalarında şeffaf değil
Seçim süreci ile ilgili olarak Partilerin seçim finansmanı, bağışların şeffaflığı ve seçim sonuçlarının kapsamlı olarak rapor edilmesinde sorunlar yaşandığı belirtilen raporda, “Özellikle Devlet/Kamu kaynakları kullanılarak seçim propagandası ve çalışması yapılması konularında görünüm maalesef olumsuz olmuştur. Adaylarla birlikte partilerin seçim finansmanında kamuoyuna ve topluma karşı daha şeffaf olması önemli bir zorunluluktur” ifadelerine yer verildi.
12 Eylül darbesinin hediyesi: %10 barajı
Raporda önce çıkan bir başka konu ise, %10 seçim barajı. 1980 askeri darbesinin Türkiye demokrasisine ‘hediye’ ettiği seçim barajı millet iradesinin Meclise yansımasının önündeki en büyük engel olarak hâlâ yerinde duruyor. Raporda, % 10’luk seçim barajının küçük partilerin aleyhine olacak şekilde büyük partilere haksız bir avantaj sağladığı belirtilerek, “Halkın irade ve tercihlerinin yönetime etkin bir şekilde yansımasını engelleyen bu durum, toplumun farklı düşüncedeki kesimlerinin devlet yönetimine etkin bir şekilde yansımasını da engellemektedir” denildi.
Demokrasinin kurumsal altyapısı güçlendirilmeli
Türkiye Demokrasi Denetim Raporu 2015’in sonuç kısmında ise şu ifadelere yer verildi: “Kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, ifade ve düşünce özgürlüğü ile bağımsız-özgür-tarafsız medya ilkelerinin son dönemde bir çıkmaz içine girdiği görülmüştür. Sürdürülebilir bir gelişme ve refah artışının ancak demokrasinin kurumsal altyapısını güçlendirmekten geçtiği açıkça görülmektedir.”