"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kılıçdaroğlu: 'Adalet sokakta aranmaz' diyenler: Demokrasi sokakta aranır mı?

07 Temmuz 2017, Cuma 20:46
​'Adalet Yürüyüşü'ne ilişkin soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu'nun ifadelerinden satır başları şöyle:

Yürüyüşte umduğumdan fazlasını buldum. Üstümde sadece adalet yazılı olacak ve İstanbul'a yürüyeceğim demiştim. Bu bir parti yürüyüşü olmayacak demiştim, olmadı da. Destek veren vatandaşlarımıza şükranı borç bilirim.

Eleştirileri saygıyla karşılıyorum. Lüks karavanda yattığım söyleniyor, karavanın bana sağladığı tek avantaj akşamları uyuyabileceğim yer olması.

İki doktor arkadaşım var bana yardımcı oluyorlar. Her yürüyüşten sonra ayaklarımı buzlu suya koyuyorum, dolayısıyla dinleniyorum ve yola devam ediyorum. Bu yürüyüşü daha önce hiç düşünmemiştim. 450 km'lik bir yürüyüş aklıma hiç gelmemişti.

"YARGIYA OLAN GÜVENİM TEMELDEN SARSILDI"

Kılıçdaroğlu, "Berberoğlu'nun tutuklanmasına çok öfkelenmiştiniz. Aradan geçen 23 gün ve yürüyüş boyunca öfkeniz geçti mi?" sorusunu, "Öfkem geçmedi. Yargıya olan güvenim temelden sarsıldı. Yargının siyasi otoriteye bağımlı hale getirilmesi ve hukukun üstünlüğüne, vicdani kanaate göre değil de belli bir merkezden gelen talimata göre karar verilmesi, beni derinden sarsıyor. Bu yürüyüşün adının adalet olmasının temel nedeni o." şeklinde yanıtladı.

"KANIT VAR MI? YOK"

Yargıya yönelik eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Şimdi Enis Bey ne yaptı? Elde belge var mı? Yok. Kanıt var mı? Yok. Ömür boyu hapse mahkum ediyorsunuz. Arkasından iyi hal nedeniyle 25 yıl ağırlaştırılmış hapis cezası. Aklın, mantığın alacağı şey değil. Elde belge olmadan, bilgi olmadan insanları alıp mahkum etmek, hangi adalet düzeninde vardır?" şeklinde konuştu.

Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasının bardağı taşıran son damla olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, yürüyüşü bu nedenle başlattıklarını söyledi.

15 Temmuz'dan sonra Türkiye'de farklı bir atmosfer oluştuğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, OHAL kararını eleştirerek, "OHAL çıktıktan sonra binin üzerinde üniversite hocası kapının önüne konuldu. Hapisteki gazeteci sayısı 150'yi aştı. 100 bini aşkın kamu görevlisinin işine son verildi. İnsanların hukuka erişimi engellendi." ifadesini kullandı.

"CUMHURİYET TARİHİMİZİN EN BARIŞÇIL YÜRÜYÜŞÜDÜR"

Kemal Kılıçdaroğlu, yürüyüşte her yaşam tarzından insanın yer aldığını kaydederek, "Cumhuriyet tarihimizin en barışçıl yürüyüşüdür. Hiç kimsenin burnu kanamadı. Bize eleştiriler yapanlar, bizi yuhalayanlar, bize ağır sözler söyleyenler de oldu, taş atanlar, gübre dökenler de oldu. Biz hiçbirisini mesele yapmadık." diye konuştu. 

Neden spesifik bir hedef koymadığına ilişkin soru üzerine, adaletin çok yönlü bir kavram olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Türkiye, üzerindeki korku gömleğini çıkardı. Artık biz, daha rahat konuşabileceğiz ve insanlar rahat konuşurken, yalnız olmadıklarını da öğrendiler. Bir yürüyüşte on binlerce kişi size refakat ediyorsa adalet adı altında, siz o korku gömleğini yırtıp atmışsınız demektir. En büyük avantajı bu." dedi.

"BUNLAR TERÖRİSTİN NE OLDUĞUNU DA BİLMİYORLAR"

Yürüyüşün ertesi günü Türkiye'de adaletin düzeleceğini düşünmediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Yürüyenler teröristtir" denildiğini aktararak, şunları kaydetti:

"Anayasal hakkımızı kullanıyoruz. Bunlar teröristin ne olduğunu da bilmiyorlar. Bu hareket bir başlangıçtır. Bu bir son değil, bir başlangıçtır. Parlamento'da sesimizi keserlerse, Parlamento'da bizim muhalefet yapmamızı engellerlerse, 'Bizim yeterli sayımız var, her istediğimizi yaparız.' derlerse, biz sokağa çıkacağız. Niye sokağa çıkıyoruz? Bu eleştiriyi yapanlar 'Niye yürüyorsunuz?' diyor ama 'Bu ülkede adalet var.' diyemiyor.

"ADALET SOKAKLARDA ARANMAZ, DEMOKRASİ SOKAKLARDA ARANIR MI?"

Efendim 'Adalet sokaklarda aranmaz'. Peki ben onlara sorayım, 'Demokrasi sokaklarda aranır mı?' 15 Temmuz darbe girişimini nerede önledik? Sokaklarda. Sokaklara çağrıyı kim yaptı? Bu beyefendi yapmadı mı? Millet çıkmadı mı sokaklara? 249 şehidimiz yok mu? Şimdi ben adalet arıyorum. Meclis'i kapatır, yetkilerini alırsan, bana sadece ve sadece sokağa çıkma hakkı kalıyor. Nerede yapacağım ben muhalefeti? Nerede söyleyeceğim ben doğruları?"

"NİÇİN RAHATSIZ OLUYOR BİNALİ BEY? BEN ADALET İÇİN YÜRÜYORUM"

Başbakan Binali Yıldırım'ın yürüyüş için "kabak tadı vermeye başladı" şeklinde açıklamada bulunduğunun hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Niçin rahatsız oluyor Binali Bey? Ben adalet için yürüyorum, adaletin olmadığı bir ülkeye adalet çağrısı yapıyorum. Binali Bey şunu düşünmüyor mu acaba? Sözcü'nün 2 muhabiri tutuklandı, itiraz edildi. Yargıç karar veriyor 'Deliller toplanamadığı için tutukluluklarına devam edilmesine...' Delil yoksa niye serbest bırakmıyorsun? Çünkü saraydan talimat gelmiş, 'Bunları bırakmayacaksınız.' diye. Ben adalet arıyorum, herkes için, 80 milyon için adalet arıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"TERÖRİST VARSA POLİSLER TUTUKLASIN"

"Teröristler destek veriyor" iddialarına ilişkin bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Terör suçtur. Madem teröristler bizim yanımıza geldi, etraf polis kaynıyor, yakalayıp götürselerdi. Demek ki değiller. FETÖ dolayısıyla bizi suçluyorlar. En son suçlanacak biziz zaten." dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 9 Temmuz'da düzenlenecek mitinge haksızlığa uğradığını düşünen herkesin katılabileceğini ancak siyasi parti bayrağı ve siyasi kimlikle katılımı kabul etmediklerini vurguladı.

"ADALET PANKARTI DIŞINDA PANKART İSTEMİYORUM"

Kılıçdaroğlu, "Mitingde 'adalet' pankartı dışında başka pankart olmayacak. Atatürk posteri ve Türk bayrağı olabilir. Güvenlik güçleri onun dışında 6 oklu bayrak dahi görseler onu alacaklar. Hiçbir parti afişi, bayrağı, flaması kabul etmiyoruz." ifadesini kullandı.

"ASKERİ ÖĞRENCİNİN NE GÜNAHI VAR?"

Kılıçdaroğlu, Ahmet Şık'ın "İmamın Ordusu" adlı kitap yazdığını, Balyoz, Ergenekon adı altında hapse atıldığını, şimdi de "FETÖ'cü" olduğu iddiasıyla tutuklandığını söyledi. 

"Ali Bulaç'ın FETÖ'yle ne ilgisi var?" diyen Kılıçdaroğlu, Bulaç'ın iyi bir entelektüel olduğunu, aylardır 60, 70 ve 80 yaşında insanların hapiste olduğunu ama iddianamenin ortada olmadığını ileri sürdü.

Kemal Kılıçdaroğlu, "Ben şunu da biliyorum, bakın üç günlük asker, eline silah almamış, 8 aydır hapiste, babası inşaat ustası, oğlunu ziyarete gelmek için gidip bir yerlerden borç para alarak geliyor. Para olmadığı için avukat tutamıyorlar. İddianame yok ve bu asker hapiste. Ya bu asker mi darbeyi yaptı? Darbeyi yapanları götür yargıla, itirazımız var mı? Hayır, itirazımız yok. Götür yargıla. Erin ne günahı var? Askeri öğrencinin ne günahı var? Askeri öğrenci darbe mi yapar Allah aşkına? Askeri öğrenciyi alana çıkaran, sahaya çıkaran, meydana çıkaran komutanı yakalayacaksın sen, onu suçlayacaksın. Gidiyorlar nerede bir gariban varsa yakalayıp hapse atıyorlar. Sırtı kalınların tamamı dışarıda." diye konuştu.

"HAKİMLER HAKİM DEĞİL, SAVCI SAVCI DEĞİL"

Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarının yargılanmaya başlayacağı hatırlatılıp, görüşü sorulan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Ben adaletin gerçekleşeceğine inanmıyorum. Hakimlerin de sağlıklı karar vereceklerine inanmıyorum. Hakimler hakim değil, savcı savcı değil. İddianameyi hazırlayan kişi, yanlış hatırlamıyorsam, FETÖ'den içeride şimdi. Sadece siyasi iktidarın beklentilerine uygun karar veriyorlar. Geldiğimiz nokta budur. Şu açıklıkla söyleniyor, 'şu kişiyi sürekli hapiste tutacaksınız', talimat veriliyor. Yargıya talimat veriliyor. FETÖ iddianamesini hazırlayan savcılar niye görevden alındı? FETÖ'nün kirli çamaşırlarını ortaya çıkaracaklar, darbeyi ortaya çıkaracaklar, siz araştırmayı yapan savcıları görevden alıyorsunuz. Niçin? Siz 15 Temmuz darbe girişiminden şikayetçi değil miydiniz? O zaman bu savcıları niye alıyorsunuz görevden, hangi gerekçeyle alıyorsunuz?"

"KİMİN SUÇLU OLUP OLMADIĞINA SİYASETÇİ KARAR VERMEZ"

Şirin Payzın'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın G-20 Zirvesi'ne giderken, "Ciddi mahkumiyet kararlarının çıkacağını düşünüyorum" ifadesini kullandığını belirtmesi üzerine, Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"(Talimat verdim) demek istiyor. Talimat verdiğini söylüyor zaten. Evrensel bir kural vardır. Kimin suçlu olup olmadığına siyasetçi karar vermez. Kimin suçlu olup olmadığına kararı ancak hakim verir. Şimdi bir ülkenin başbakanı veya cumhurbaşkanı veya ana muhalefet partisinin genel başkanı veya milletvekili, kalkıp 'falan kişi suçludur' diye özel bir suçlama yapamaz. Çünkü böyle bir yetkisi yoktur. Dünyanın hiçbir ülkesinde yoktur. İster az gelişmiş olsun, ister çok gelişmiş olsun, isterse dikta yönetimi olsun, kararı hakim verir. Şimdi siz kalkıp diyorsunuz ki 'ağır mahkumiyet çıkacağına inanıyorum.' Yani 'ağır mahkumiyetler çıkarın beyler, size talimat veriyorum.' 40'ların Almanya'sında bu uygulamanın adı Führer'e doğru. Yani Führer ne düşünüyorsa benzerini yapacaksınız. Hatta onların meşhur bir adalet bakanı yardımcısı var. Hakimlere genelge çıkarıyor, talimat veriyor. 'Vereceğiniz kararlarda iyi düşünün. Führer neyi düşünüyorsa ona göre karar verin' diye açıklamaları var. 1940'ların Almanya'sına geldik şimdi."

"TOPLUMUN ADALETE, DEMOKRASİYE İHTİYACI VAR"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bıçağın kemiğe dayandığını, bu noktada üzerilerine düşen görevleri yapmazlarsa ülkenin sonun felaket olacağını öne sürdü.

Kendisinin 69 yaşında olmasına rağmen 450 kilometre yürüdüğünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

Adaletin evde, sokakta, köyde, metropolde her yerde aranması ve sağlanması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, adaletin herkes için geçerli bir kavram olduğunu bu nedenle ailecek yürüdüklerini söyledi.

Yürüyüş boyunca konvoyun güvenliğini sağlayan güvenlik güçlerine de teşekkür eden Kılıçdaroğlu, "Zaman zaman bizden talepleri oldu bu talepleri karşıladık. Sağ olsun onlar da bizim taleplerimizi yerine getirdi. Barışçıl bir yürüyüş olduğu zaman zaten güvenlik güçleriyle bir sorunumuz da yok. Bizim güvenliğimiz için yürüyorlar. Onlar halkın polisi ve jandarması, biz kendileriyle gurur duyuyoruz." ifadelerini kullandı.

AA

Okunma Sayısı: 2893
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ahmet

    8.7.2017 09:12:15

    Hiçbir şartta bir araya gelmeyecek insanlari ortak mağduriyet bir araya getiriyor.Bu kadar adaletsizlikten sonra bu ülkede en çok nefret edilen şey hukuksuzluk olacak.Şu geleceğin temellerini atıyoruz bu günler geçecek

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı