AİHM Eski Yargıcı Rıza Türmen, 31 Mart seçimlerinin “kimliklere dayanan kutuplaştırma siyasetinin artık geçerliliğini yitirmeye başladığını gösterdiğini” söyledi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi eski yargıcı Rıza Türmen seçim sonuçlarını Artı Gerçek’e değerlendirdi. Türmen, 31 Mart seçimleriyle siyaset sahnesinde önemli değişiklikler meydana geldiğini, Türkiye’nin yeni bir döneme girdiğini söylüyor. 22 yıldan beri kemikleşen siyaset paradigmasının değiştiğini ve yeni oy bandının çıktığını belirten Türmen şöyle devam ediyor: “CHP’nin hiçbir dönemde kazanamadığı Manisa, Amasya, Afyonkarahisar gibi İç Anadolu kentlerinde kazanması, Karadeniz’de Sinop, Bartın, Aydın, Giresun gibi kentleri alarak küçümsenmeyecek varlık göstermesi, kimliklere dayanan kutuplaştırma siyasetinin artık geçerliliğini yitirmeye başladığını, seçim kazanmaya yetmediğini gösteriyor. ‘Ne olursa olsun AKP’ye oy veririm’ diyen seçmen yok artık.”
AKP için çok ağır bir sonuç
Seçim sonuçlarını etkileyen pek çok faktör olduğunun altını çizen Türmen, “Elbette ekonomik kriz, kitlesel yoksullaşma, emeklilerin durumu, halkın geçim sıkıntısı, gelir adaletsizliği önemli faktör” diyor. Türmen, “AKP’nin 22 yıl sonra ilk kez ikinci parti durumuna düşmesi, beş milyon oyun yanı sıra dört büyükşehir ve 12 il belediyesini kaybetmesi bu parti bakımından çok ağır bir sonuç. Seçim, AKP bakımından sadece tek meşruiyet kaynağı değil, aynı zamanda bir varoluş nedenidir. AKP’nin yükselişi, yeni bir Türkiye kurma projesi, seçim başarılarıyla yakından bağlantılıdır. O nedenle AKP için seçim kampanyası kesintisiz bir süreçtir. Bir seçim bitince sonraki seçim süreci başlar. Kurulduğundan bu yana tek bir başkan gören, tek bir başkanın yönettiği, bütün kararların tek başkan tarafından alındığı AKP, kurumsallaşmasını tamamlayamadı. O nedenle iktidardan düştüğü ya da tek adamın başkanlığı sona erdiğinde varlığını sürdürüp sürdüremeyeceği belli değil” dedi.
Haber Merkezi