"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dergilerimiz & Üstadın cezaevi mektupları (2)

H. Muharrem OKUR
13 Nisan 2017, Perşembe
1. İhtiyaç

Malûm son hadiselerden dolayı suçlu-suçsuz tefrik edilmeden binlerce masum zindanlara kondu. Maddî kuvvete edenler cezalarını çeksinler, ama masum musîbetzedelere Allah yardım etsin. Şimdi bu masum mazlûmlar ekmek su gibi sabra ihtiyaç hissediyorlar. Ve muhtaç bulundukları sabrı da Risale-i Nur’da arıyorlar. Ama ne yazık ki ucuz, yalan ve sahte gerekçelerle bu insanlar RİSALE-İ NUR’dan mahrum edilmektedirler. Bu sufli kararların nokta-i istinadı, dünyaca büyük, hakikatçe küçük adamlardır. Bu durumda yapılması gereken en önemli iş üst düzey devlet ricaline açık mektuplar yazılarak yapılmakta olan bu engellemelerin zindandaki ıslâhat hareketini ne ölçüde olumsuz etkilediğini ifade etmektir. Risale-i Nur’a muarız olunduğunda vatana ve millete hizmet edilemez. Abdestsiz namaz kabul olmayacağı gibi, Nur’suz hizmet de kabul olmaz.

Şimdiki zindan sakinleri devlet erkânı tarafından suçlu, zararlı tevehhüm ediliyorsa onlara denmelidir ki; Risale-i Nur, kalplerde İMAN, AHLÂK, ADALET, MERHAMET ve ŞEFKAT meydana getirir. Şakileri salih, facirleri muttaki eyler. Bu teorik bir argüman olmayıp, hapishanelerde yaşanan en canlı gerçekliktir. Örnekleri binlercedir. İşte Risale-i Nur, işte zindan, buyurun bakın. Bu insanlar en acımasız ön yargılarla ehl-i cürüm sayılıyorsa bile memleket müdebbirleri Risale-i Nur’a zindan ıslâhında taraftar olmalıdır. Çünkü RİSALE-İ NUR onları hakikî bir tövbeye sevk eder. Yani her halükârda Nur’a zindanların kapıları kapatılmamalıdır. Hafizanallah Nur’u küstürseniz… İşte gerçekten o zaman musîbetler yağmur gibi bu memlekete yağacaktır.

Hakikati bu meydanda, bu meyan ile İLÂHÎ İHTAR hem siz zat-ı alilerin ÜSTAD’a bir sadâkat borcu, hem RİSALE-İ NUR’a karşı bir mesuliyetiniz, hem Risale-i Nur aleyhinde gelişen ön yargılara karşı bir karşı duruşunuz, hem de buna rağmen Nur’un önündeki engelleri kaldırmayan yetki sahiplerinin yarın mahşer yerinde kendilerine bir yalan eman arayanların emanın yüzlerine çarpılmasına sebep olacaktır.

2. İhtiyaç

Şimdi zindanlarda en azim ihtiyaç kuvve-i maneviyedir. Çoklar bu ihtiyacı temin edemediklerinden geçmiş hizmetlerine ve ihvanlarına darılıyorlar. Manevî kazançlarını heba ediyorlar. “Habbeyi kubbe” yapan asılsız ve yersiz evhamlarla bir mü’mine yakışmayan telâşlar gösteriyorlar. Nur mesleğinin özünde dikenler arasından güller toplamak olduğunu derk edemiyorlar. Hizmet-i imaniyenin çelik bir irade, sarsılmaz bir metanet iktiza ettiğini unutuyorlar. Üstad’ın deyimiyle “Henüz dövülmeden ağlıyorlar.” Bence yapılması gereken teslimiyet ve tevekkülü yeniden o derin enginliğiyle zihin ve kalplerde inşa etmek gerektiğidir. Üstad’ın hayatında müşahhaslaşmış teslimiyet ve tevekkülü konu edinen eserler telif edilmeli ve mutlaka mahpuslara ulaştırılmalıdır. Hatta İmam-ı Azam’lardan Ahmed bin Hanbel’e, oradan Bediüzzaman Hazretleri’ne değin tarihî süreç içerisinde Nur müştaklarının zindanları ihya ettikleri, dolayısıyla zindanın hizmet-i diniyede mücadele geleneğinin yurdu olduğunu anlatan eserler ehil kalemler tarafından yazılmalı ve hapishanelere tevdi edilmelidir. Böylelikle inkita ve inkisara uğramış olan kuvve-i maneviye yeniden istikametine çevrilecektir.

3. İhtiyaç

Şu anda mahpuslar Risale-i Nur’un umumuna muhtaçtır. Ama bilhassa Üstad’ın zindan hatıralarını ve zindandaki mektuplarını okumanın ihtiyacını hissediyorlar. Bu mektuplar şimdiki zamanda Üstad’dan mahpuslara yazılmış gibi bir anlayışı idrak ettirerek okumak inanın mahpusları tarifi imkânsız bir alâka ve dikkate sevk ediyor. Bence bu meselede de yapılması gereken iş Üstad’ın Külliyatın değişik kısımlarına yerleştirilmiş bu anlamdaki mektupları müstakil bir eser olarak bastırılıp hapishanelere ulaştırılmalıdır.

Ağabey! Bilmeni isterim ki Risalelerin mühim derslerinden ve sıklıkla yolladığın Hastalar Risalesi içerisindeki deva ve dersleri mahkûmlar kendi hayatlarında düşünemiyorlar. Bütün bir gaflet ve halinde bu deva ve manevî merhemlere ihtiyaç hissetmeyen mahpuslara şimdilik bu Risale yerine, mahiyetini izah etmeye çalıştığım eserleri takdim etmek zindanın şart ve ihtiyaçlarını karşılamada daha doğru olur kanaatindeyim. Hiç şüphesiz malî bütçenin her zaman ve mekâna kifayet etmemesi durumu dikkate alınarak bu fikrimi izah ettim. Hem Hastalar Risalesi çoklukla herkeste bulunuyor.

Hasan Ağabey,

Zindanın ihtiyaçlar meselesi burada tamamlandığından son bir meseleyi tarafınıza arz ederek noktalayacağım. Abi, benim yaklaşık bir yıldır kaleme aldığım yazılı bir çalışmam var. Neredeyse tamamlandı. Sizden ricam bu ilmi çalışmanın esere dönüşmesi için fikrî ve fiilî anlamda bana yardımcı olmanızdır. Söz konusu bu çalışmanın mahiyeti hakkında kısaca bir tanımlama yapmak istiyorum.

Üstad Hazretleri’nin siyasete temas eden görüşleri, siyasete müsbet, menfi manada yükledikleri anlamlar, müsbet siyaset cihetiyle dönemin Demokrat Parti’sine, merhum Adnan Menderes’e verdiği fikri desteğin neden ve gerekçeleri, ayrıca iman hizmetinin, siyaset ile yapılacak hizmetten önceliği ve üstün oluşunu, Risale-i Nur’un ilişkili bölüm ve mektuplarından derlenerek izahları yapılarak oluşturulmuş bir çalışma ilgili metinleri ilmin usûlleri çerçevesinde zamanımıza bakan yönleriyle açıklamaya çalışan bu çalışma, hapishanenin bütün mahrumiyetlerine rağmen vücuda geldiği için hem zindanın bir mahsulü hem de samimiyetin en halis bir eseri olarak vücuda gelmiştir. Toplamda 14-15 mektubu izah eden bu yazım işlemi A-4 kâğıdında 150 sahifeyi bulmuştur. Muhtemel orta boy bir kitapta 200 sahifeyi bulacak bir hacme sahiptir.

Abi, bu hususların umumunun meşveret dairesinde değerlendirilmesini arz ve rica ederim, zatınıza ve diğer Nur’a müştak ağabeylere hürmet ve selâmlarımı taktim ederim. Allah’a emanet olun.

Duânıza muhtaç kardeşiniz.

Önemli bir not: Abi, sizi adınızla duâlarıma dahil ediyorum. Manevî kazançlarımda pay sahibisiniz.

Hüseyin GÜMÜŞ, E Tipi Kapalı Cezaevi, Kütahya

NOT: Mektuptaki isim ve adresler değiştirilmiştir.

Okunma Sayısı: 2401
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı