Geçen hafta Perşembe günü İstanbul’da Gazetecilik Seminerleri’nde eğitim alan şefkat kahramanı kardeşlerimizle tanışma imkânı buldum.
Neşriyat pazarlaması konusunda yaklaşık 1 saatlik bir beraberliğimiz oldu. Otuzdan fazla kardeşimiz şevkli, heyecanlı hâl dilleriyle adeta “Biz hizmete hazırız!” diyorlardı. Hepsi de ya mezun ya da üniversitesiye devam ediyordu. Bu kardeşlerimizi neşriyat hizmetlerimizde yetiştirip, çok güzel hizmetlere vesile olmalarına zemin hazırlayabiliriz. Üstadımızın tabiri ile günümüzün Zehraları, Ayşeleri, Lütfiyeleri olabilirler, yetişebilirler. Yeterki bizler maddî manevî vazifelerimizi yapabilelim. Merkezimize destek olalım.
Geçtiğimiz Cumartesi günü de Ankara’da Genişletilmiş Türkiye Neşriyat Komisyonu toplantısına katıldık. Beklemediğimiz bir çoklukta katılım oldu. Sıkıntılı bir süreçten geçmemize rağmen çok şevkli bir toplantı oldu. Yirmiye yakın gündem maddesini tek tek görüşerek tavsiye kararları aldık. Eylül ayından itibaren başlamış olan neşriyat sezonu faaliyetlerini uzun uzun görüştük. Gazetemiz, dergilerimiz, takvim, kitap çeşitlerimiz, hepsi gündemimizde idi. Daha fazla gayret göstererek bu sıkıntılı dönemi atlatmaya ittifakla karar verdik. Bu konuda okuyucularımızla el ele verip birlikte çalışmamızın çok faydalı olacağı fikrinde ittifak halindeydik.
Bu haftaki mektubumuza MEKTUP
Selâmün Aleyküm,
30 Mart 2018 tarihinde tutuklu yargılanmak üzere (...) Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildim. Burada geçen zaman dilimlerini kazançlı, bereketli geçirmek, saatlerimin günler, belki de aylar kıymetinde olabilmesi için; verimli eserlerle zamanımı verimli değerlendirebilmek için; Kur’ân tefsiri olan Risale-i Nurlar’dan faydalanmak istiyorum. Amma velâkin 16 aydır tutuklu olmam ve eşimin çalışmaması gibi durumlardan dolayı maddî sıkıntılar çekmekteyim.
Risale-i Nur Külliyatı’nı sizlerin vesilesi ile okumak ve bu aracılığı ile “Rabbimi daha iyi tanımak, iman-ahiret, Efendimizin (asm) hayatı ve sosyal olaylara getirdiği orijinal bakış açısıyla insanın yetişmesinde müthiş katkısı olan bu eserlere sahip olmak istiyorum.”
Sizlerden temennim bu eserleri “KÜLLİYAT” olarak şahsıma ulaştırmanız ve cezaevindeki yalnızlığımı gidermeniz. Allah sizden ebeden razı olsun. İnşaallah vakt-i zaman geldiğinde (ilk fırsatımda) eserlerinizin parasını yeni eserler alarak ödeyeceğim. Arkadaşlarıma hediye edeceğim.
Allah’a emanet olun.
Erhan KARA,
A-7 Koğuşu, T Tipi Kapalı Cezaevi, Manisa
Not: Mektuptaki isim ve adresler değiştirilmiştir.
Bizimle irtibat için: (0532) 471 53 52