“Üstad’ın hayat-ı içtimaiye, hayat-ı siyasiye ve mesleği noktasındaki ölçülerde ittifak etmedikçe ve onları Üstad’a göre yorumlamadıkça ittihad ve ittifakımız tam olmaz. Dolayısıyla bunu sağlayacak gazetedir.”
Zübeyir Gündüzalp (İşte Hayatım)
1980 ihtilâlinin seyri süresince Nur Hizmetine zarar vermek isteyen ihtilâlcilerin yol haritalarını şöyle hatırlıyoruz:
1- Gazetemizi 470 gün kapatmak,
2- Fikir dergimiz Köprüyü bir yıl kapatmak,
3- Kapatılan Yeni Asya’nın yerine çıkarılan Yeni Nesil, Tasvir, Hür Yurt’u kapatmak,
4- Yeni Asya ve yan yayınlarını korkutarak, aleyhte propagandalar yaparak, yalanlar, iftiralar atarak bu yayınları okutmamak ve alınmasına mani olmak,
5- Yeni Asya cemaati olarak birlikte hizmet etmek için aldıkları binalar için Nur Talebelerinin arasına fitne sokup, bölüp, duruma göre silâhlı kavgalara varacak kadar düşmanlık tesis etmek, iftiralara, gıybetlere sebep olmak.
Yukarıdaki maddeleri arttırabiliriz. Ancak görüyoruz ki iman ve Kur’ân hizmetine zarar vermek isteyen fesat şebekelerinin hizmet binalarımıza el koymak gibi bir hedefi yoktur (Yanlış anlaşılmasın bizim bu yazıları yazmamız ve neşriyat hizmetlerimizle alâkalı yayılış seyrini 1898’lerden 2016 yılına getirmektir, şer odaklarına hizmetlerimizin çivisini vermek istemeyiz.) 1950’den itibaren Üstadımız Said Nursî’den sonra vefatına kadar Nur hizmetinin öncülüğünü yapan Zübeyir Gündüzalp’in, ‘Paranızı taşa toprağa harcamayın’ derdi, dediğini Mehmet Kutlular Ağabeyimden birkaç kere duydum.” (Hadis Meali M. Ali Kaya 18/6/2015)
1967 yılında başlayan kitap yayıncılığımız, 1990 yılına kadar her çeşit kalitesi ile mevcutlar baskı üstüne baskı yapıyor, basılan her kitabımız alınıp elden ele bayram havasında her yere ulaştırılıyordu. Çünkü birinci önceliğimiz neşriyat hizmetleri vesilesiyle imana ve Kur’ân’a hizmet etmekti. Kitap fuarlarında en çok satış yapan, en çok ziyaret edilen yerlerdi. YENİ ASYA nerede ise okuyucu oradadır. O yıllarda YENİ ASYA’nın katıldığı kitap fuarlarını ziyaret etmemek ve alış veriş etmemek büyük ihmallerdendi. Hizmete vesile olmak için YENİ ASYA standına ziyaretçi götürmek bir vazife idi. Fuarı veya kitap dergilerini vesile edip kitap hediye etmek yaygın adetlerimizdendi. Esnaf kimselerin dükkânlarının bir bölümünde, hediye veya satmak, tanıtmak için mutlaka kitap bulunurdu. Çarşıya çıkan veya herhangi bir kimsenin ilk uğradığı yerler YENiASYA BÜROLARI idi. NUR DERSHANE’lerine irtibatın büyük ekseriyetle yapıldığı yerler YENİ ASYA BÜROLARI idi. Cemaatimizin hizmet önceliğinde neşriyat hizmetlerini ilk sırada tutması neticesinde sair ehl-i imanda neşriyatımıza sahip çıkıyordu. YENİ ASYA yayıncılıkta marka idi.
1980 ile 1990 arasında YENİ ASYA adına yapılan bütün sosyal faaliyetler, 1980 yılında matbaa alımı, 1985’teki bütün gazetelere RİSALE-İ NUR KÜLLİYAT’IN tam serbestliğini temin eden reklâmlar, birçok kitap fuarlarının masraflarına katılım veya karşılama, 1987 yılındaki gazete bünyesindeki bir kısım kimselerin kasti verdikleri zararı karşılama, 1990 yılındaki mallarımıza gasp olayından sonra, sıfırdan gazete çıkarma, bina yapma, matbaa kurma… gibi büyük maddî imkânlarını NEŞRİYAT HİZMETLERİ için harcadı. Bu yıllardaki Yeni Asya bürolarının kira ve eleman masraflarını karşılardı. Çünkü o yıllarda büyük hizmet merkezleri, lüks dershaneler yapma diye bir akım yoktu. Dâvâ adamı denilecek kimselerin birçoğu neşriyat hizmetleri ile meşgul olanlardan çıkıyordu.
MEKTUP
Bismillahirrahmanirrahim
Selâmun Aleyküm
Sevgi ve saygıdeğer muhterem büyüğüm Hasan Muharrem Okur ve Genç Yorum dergisine emek veren bütün mü’min büyüklerim ve kardeşlerim.
Öncelikle hepinize çok teşekkür ederim. Hapishaneye girmeden önce özgürlük hayatımda namazlarıma ve Rabbimin yasaklarına ve kanunlarına düzenli uyan bir kul değildim. Rabbime hamd olsun ki bir senelik cezaevi hayatım boyunca namazlarımı, farz ve sünnetlerimi Allah’ın izni ve rızasıyla yerine getiriyorum. Elimden geldiğince, bildiğim kadarıyla gücümün yettiği kadar. Bilmediğim ve kafama takılan soruları da cezaevimizde görevli olan hocamıza soruyorum. Allah ondan da razı olsun.
Bugün dergi haricinde göndermiş olduğunuz A4 kâğıdındaki yazıda dikkatimi çekenler oldu. Arkadaşlarıma sordum, derginizi okuyanlar Nur Cemaatinden olduğunuzu söylediler.
O kadar mutlu oldum ki arkadaşımın söylediği anda gözlerim doldu. Rüyamda gördüğüm çoğu şeyleri günlük hayatta yaşıyorum. Çoğu kısa sürede olsa da genelde uzun da olsa gerçekleşiyor. Ailemin adresini istemişsiniz, ben kendilerine iletirim sizlerin onlarla tanışmak için geleceğinizi. Ben sadece garip annemin telefonunu biliyorum. Ailemin de namaz kılıp farz ve sünnetlerini yerine getirmesini isterim. Her ne kadar tebliğ etsem de yapamıyorum. Rabbim sizlere yar ve yardımcı olsun. Vermiş olduğunuz emeklerin hepsi için herkese çok teşekkür ederim. Allah’a emanet olun. Sevgi ve saygılarımla.
Tarık Kara
E Tipi Kapalı Cezaevi
Ümraniye / İstanbul
Not: Mektuptaki isim ve adresler değiştirilmiştir.