Gazetemiz başta olmak üzere diğer yayınlarımız hakkında konuştuk. Ana görüşme konumuz gazetemizin sponsorlarla birlikte geniş kitlelere duyurulması ve cemaatimize bir heyecan kazandırma projesiydi. İnşallah önümüzdeki Cumartesi daha detaylı görüşeceğiz. İnşallah bu toplantımız gazetemiz başta olmak üzere yayınlarımızın inkişafına sebep olur. İleride yayınlarımızın dünü ne idi, bugün neredeyiz ve gelecekte nerelerde olmak istiyoruz? sorularına cevap arayacağımız daha geniş toplantıların başlangıcı olur. Bu sorulara cevap aramanın Zübeyir Ağabey çizgisi mensupları için tam zamanı olduğunu düşünüyoruz. 

***

TAKVİM

Daha önce ilân ettiğimiz 250 adet takvimi daha sonra 500 adete çıkardık. Ancak Bediüzzaman Takvimi ihtiyacımız yaklaşık 1000 adede çıktı. Elimizde 350 civarında Bediüzzaman Takvimi var. Ağabeylere ve kardeşlere duyuruyoruz.

***

MEKTUP BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Allah’a hamd, Resulüne, âl ve ashabına salât ve selâm olsun.

Pek muhterem Hasan Abi,

Selâm ve muhabbetlerimi iletir, hayır duâlarınızı ümit ederim. Rabbimden sıhhat ve afiyetler diliyor, hayırlı bütün işlerinizde, hizmetlerinizde Cenâb-ı Hak’tan muvaffakiyetler diliyorum.

İzmir’den Sedat kardeşimizle yıllara dayanan hukukumuz var. O sizden, iyiliğinizden ve hizmetlerinizden sitayişle söz etti. Üstad Bediüzzaman (rh-a.) ve Risale-i Nur’a büyük muhabbeti olan, üstüne üstlük bu alanda kendi gücü nispetinde çabalayan biri olarak buna çok sevindim. Rabbim hizmetinizi Üstadımızın maksadıyla muvaffak kılsın. Âmin

Zindan (Medrese-i Yusufiye olarak bakıyoruz.) hayatımızın 24. yılındayım. Benimle aynı kaderi paylaşan birçok kardeşim var. 24 yıldır (sadece zindan hayatımız için söylüyorum.) Üstadla, Risale-i Nur ile oturup kalkıyoruz. Üstad’ı ve Risale-i Nur’u, Kur’ân gülistanının (bahçesinin) en güzel ve en faydalı güllerinden biri olarak bakıyor ve değerlendiriyoruz. Okuyoruz ve istifade etmenin uğraşındayız halen.

Öte yandan şahsım olarak tam 15 yıldır bu alanda çalışıyorum ve de yazıyorum. Üstad ve hayatı, mücadelesi ve eserleriyle ilgili piyasaya çıkmış iki kitabım (Üstad 1-2) var, 3’üncüsü de inşallah yakında çıkacak; çıkmasını umuyorum. İnzar dergisi başta olmak üzere çeşitli dergilerde yazıyorum. Dolayısıyla şu ana kadar sizinle tanışmamış olmayı kendi açımdan bir kayıp olarak değerlendiriyorum. Çünkü zindan ortamında bu alanda materyal temin etmek kimi zaman bir hayli zor ve müşkül. İşte siz tam da bu ihtiyacı karşılamaya talip bir kişi olarak çıktınız karşıma. Rabbim sizlerden razı olsun.

Şu an sizden hususî olarak talep edeceğim bir şey yok. Sizinle tanışmak ve bu tanışmanın sadece İlâhî rıza dairesinde olmasını ümit etmekten başka…

Son olarak Sedat kardeşimizin vasıtasıyla bize ulaştırdığınız Risale-i Nur Külliyatı için şükranlarımızı arz ederim. Genç Yorum dergisi de devamlı gelmektedir. Emeği geçenlerden Allah razı olsun.

Şu kadarını arz edelim ki, biz zindana zindan olarak değil, inşallah Medrese-i Yusufiye olarak bakıyoruz. Ve medrese ilmine lâyık ilmî ve kültürel programlarla anlamlandırıyoruz. Kur’ân, Hadis, Siyer, Risale-i Nur vb. sahalarda ilmî ve kültürel ders, okuma ve araştırmaya dayalı yoğun çalışmalarımız var. Sizler duâlarınızla ve ortamı/programları takviye edecek çalışmalarınızla katkıda bulunabilirsiniz. 

Yeni Asya’yı severek okuyoruz inşallah. Ancak 30 günlük şeklinde gelmesi gündemi onun üzerinden takip etmede zorlanırız. Şayet buradaki (Adıyaman) temsilcilik vasıtasıyla, cezaevine gazete gönderen bayi ile irtibata geçip, o yolla günlük olarak gönderilmesi daha faydalı olur. Bu, önerimizdir, takdir sizindir.

“Genç Yorum” ile beraber, Risale-i Nur etrafında neşredilmiş ve halen neşredilen başka dergiler (Osmanlıca, Arapça) varsa onları da periyodik aralıklarla gönderebilirseniz faydalanabiliriz.

Sizinle tanışmayı, derinleştirmeyi ve yazışmayı arzu ederim. Biz Allah’ın dinini O’nun Resulü vasıtasıyla bize bildirdiği Asr-ı Saadet hali ile yaşama talebinde bulunduğumuz için, buna muarız olan güçlerce zulmen buralarda tutulduğumuzu düşünüyor ve kesinlikle öyle inanıyoruz. 

Duâlarınızı umuyoruz ve size şahsınızdan camiaya selâmlarımızı gönderiyoruz.

Allah’a emanet olunuz.    

Mehmet Şeker, 

E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Adıyaman