"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Havuz probleminde boğulmak!

İbrahim Aktaşcı
05 Aralık 2023, Salı
Emevî Valisi Haccâc-ı Zâlim, ele geçirdiği Bedevi bir Hârici’ye; “seni benzeri görülmemiş bir şekilde öldüreceğim,” der. Bedevi, “benim Rabbim beni kurtarır” diye karşılık verir.

Bedevi’yi sınamak isteyen Haccâc, “Kur’ân-ı Kerim’den bir şeyler oku” emrini verir. Bedevi, Nasr sûresinden ayetler okumaya başlar: “Allah’ın yardımı ve fetih geldiğinde ve gördüğünde insanların dalga dalga Allah’ın dininden çıktıklarını…”

Haccâc araya girer ve “ayeti yanlış okudun Bedevi” der. “Çıktıklarını değil, Allah’ın dinine dalga dalga girdiklerini…” 

Bedevi, alaylı bir şekilde şu cevabı verir: “O, Haccâc vali olmadan önceydi, siz vali olduktan sonra vaziyet değişti…” (Muhammed EFİL; Klasik Arap Edebiyatında Bir Mizah Tekniği Olarak Kutsal Metnin Gücünden Yararlanma, Yayınlanmamış Doktora Tezi)

Haccâc’ın otoriter ve zalimâne yönetimi yüzbinlerce insanın dinden çıkmasına vesile olmuştu. Oysa İslam Devletinde aksi beklenirdi.

Ancak, Haccâc eliyle pis istibdat ve baskıcı yönetim hüküm sürüyordu. İslam milletinin namusunun ve kuvvetinin toplandığı maddi ve manevi havuzda delikler açılmış, havuz kurutulmuştu.

Haccâc müstebitlerdendi. Müstebitlerin sloganı, “milletim kazansın” değil “ben kazanayım”dır. Eşli oynanan bir oyunda, “ortağım başarılı olsun, nasılsa takımız” demek yerine “ben ön plana çıkamadıktan sonra takım kaybetse de olur” diyenlerdendir onlar.

İktidarını sağlamlaştırmak isteyen müstebitler, evvela milletin maddi havuzuna gözlerini dikerler. Pençelerini rızıklarına geçirmek üzere olan küçük sermaye ilk hedeftir. Müstebit iktidarların bu maksatla kullandığı türlü yollar vardır.

Sahte şeyhler, hileyle insanlara; “dünya malı sizin neyinize der” ve onları dünya servetinden nefret ettirmeye çalışır. 

Bir kısım devlet büyükleri de; cebir kullanarak, vergi ve benzeri araçlarla elini vatandaşın cebine atar. Vergiyi tabana yaymak, döviz kuruyla oynamak ve benzeri eylemler, esasında “cebe el atma” hadisesidir.

Millî duygular ve milletin cömertliği de müstebitlerin favori enstrümanlarındandır. Mesela, dış güçlerin oyununu bozmak bahanesiyle yastık altındaki dövizlerin bozdurulması, deprem ve benzeri afetler sonrası yardım toplanması, aslında insanların milli cömertliğinin suiistimal edilmesidir.

Türlü oyunlarla vatandaşın rızkını pençesinden düşürten müstebitler, o küçük avları kendileri toplar. Netice itibariyle milletin maddi havuzu hükmünde olan ve yine millete sarf edilmesi gereken hazine, delik-melik açılarak şahsi havuzlara aktarılır. 

Böylece; rızkı için tembellik ve dilencilik edenlerin liderlerine itiraz etmediği, itiraz edenlerin âsi sayıldığı, milletin her geçen gün daha çok kutuplaştırıldığı ve gücünün kırıldığı bir devlet ve toplum düzeni ortaya çıkar.

Elbette, maddi havuzu boşaltma sürecinde yürütülen  tarz-ı siyaset, milletin manevi havuzunda da delikler açar. Millî ve dînî duygular zarar görür. Haccâc’ın ve diğer tüm müstebitlerin devirlerinde dinden çıkma ve dinden soğuma hadiselerindeki artış işte bundandır.

Meseleye böyle bakmayınca, milletimizi diğer milletlerle kıyaslayıp, “nasıl oluyor da onların kirli medeniyetleri bizim temizimize galip geliyor” diye düşünüp duruyoruz. 

Bu aslında bir havuz problemi. Onların havuzunda kaçak yok ve birikenleri yine kendi milletlerine harcıyorlar. 

Biz ise dinimizin bir emriymiş gibi kabul edip “vardır bir bildiği” diyerek, liderlerimizin, milletin havuzundan kendi şahsi havuzuna hat çekmesine göz yumuyoruz.

Demokrasi ve hukuk; tam da bu yüzden, havuzdaki delik ve çatlakları kapatmak için bize lazım. Yoksa, damlaya damlaya göl değil damlaya damlaya çöl olacak… 

Okunma Sayısı: 1868
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • galip

    6.12.2023 21:32:10

    👏👏👏

  • HÇeşitcioğlu

    5.12.2023 13:07:48

    Bravo devam..

  • Oğuz Yiğiter

    5.12.2023 12:22:34

    Mevcut Türkiye fotoğrafı ancak bu kadar net çekilebilirdi. Söylecek söz bulamıyorum. Kullandığın üslub harika. "Ortada kuyu var yandan geç" diyen yazıların yanında, senin ve ve Ahmet Said Özdil kardeş gibi genç yazarlarımızın Yeni Asya misyonu ana eksenine vurgu yapan yazılarınız çok değerli ve istikbale ait ümitlerimizi diri tutuyor. Cenab-ı Hak, emsali genç kabiliyetleri bir bir ortaya çıkartsın inşaallah.. Tebrikler, dualar...

  • Orhan Ali YILMAZ

    5.12.2023 12:17:53

    Aynen... "İşte o iki kısım reisler, bilerek veya bilmeyerek, o havuzun ve o hazinenin etrafında delik-melik açtılar. Maye-i bekayı ve madde-i hayatı çektiler. Havuzu kurutup, hazineyi boş bıraktılar..." Kaleminize, dimağınıza sağlık...

  • Neslinur

    5.12.2023 11:58:11

    👏🌹

  • Ahmet Cinali

    5.12.2023 09:44:48

    Maşaallah, mükemmel bir tahlil. Rabbim kaleminize kuvvet versin inşaallah.

  • S.topuz

    5.12.2023 08:08:29

    Ne yaparsanız yapın, hepsi boş ve sadece zaman kaybı! Çünkü içerde ve Dış Yatırımcılarda çok büyük bir GÜVEN kaybı söz konusu! Halihazır Hükümeti idare eden siyasî yapı bütünüyle değişip , yeni bir Hükümet kurulmadıkça hiç bir yatırımcı bu menmlekete kendi isteğiyle ve severek gelmez. Çünkü o çok lazım olan GÜVENİ bir kez yitirdikten sonra, onu tekrar kazanabilmek o kadar zor ki, ağzınla KUŞ yakalasan yine de geri gelmez! Onun için, kökten bir DEĞİŞİM ve YENİ ve TAZE bir İKTİDAR LÂZIMMM! Bu kadar basit. Boşuna ZAMAN kaybediyoruz Millet ve Vatandaşlar olarak. Ve çekilen EKONOMIK ve Siyasî sıkıntılar da işin cabası! Hükümet kendiliğinden istifasını yüce Meclise sunabilir, acele MİLLİ MUTABAKAT HÜKUMETİ kurulabilir, şayet Köyde duyan kaldıysa!?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı