"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

AB’den uzaklaştıkça

İbrahim ERSOYLU
25 Temmuz 2017, Salı
Türkiye, Demokrasiden uzaklaşıp hak ve hürriyetleri askıya aldıkça, baskı ve şiddet tarzını devam ettirdikçe Avrupa Birliğinden uzaklaşmakta, hür ve medenî dünyadan kopmaktadır.

AB’den uzaklaştıkça da  İslam dünyası kendisinden  soğumaktadır.

2000’lerin başında mevcut iktidarın,  askeri ve yargı vesayetini kırmak için AB’nin istediği ve ülkemizin menfaatine olan Demokratik  reformların bir kısmını  gerçekleştirmesi  akabinde  Türkiye, dünyada ve İslam aleminde  yıldızı parlayan bir ülke olmaya başlamıştı. Dışarıdan yatırımcılar ülkemize  yöneldi. Hür dünya, bir İslam ülkesinde Demokrasinin  tesis edilebileceğine inanmaya  başladı.  Demokrasi ve kalkınmada örnek ülke olarak gösterilmişti.         

İSLAM ALEMİ AB’YE YAKLAŞAN BİR TÜRKİYE İSTER

Diğer taraftan  İslam milletleri, bilhassa Arap kardeşlerimiz, ülkemize bir  ümit ışığı  gibi bakmaya başlamıştı. Zira onlar kendilerine göz açtırmayan  diktatör rejimlerin ağır baskısı altında inliyorlardı. Türkiye AB’ye yakınlaştıkça kendilerine  demokratikleşmede,  zulüm  ve istibdattan kurtulmalarında öncülük yapabilirdi. Ayrıca ülkemizi  hür  ülkeler nezdinde bir temsilci olarak görüyorlardı. Hatta günümüzde kendisiyle kanlı – bıçaklı olduğumuz Esat bile, “Yakında AB ile komşu olacağız. Ondan çok güzel şeyler kazanacağız” diye sevindiğini basından öğrenmiştik.

Ancak işler beklendiği gibi olmadı.  AB rüzgarıyla askerî ve yargı vesayetinden kurtulan iktidar, Demokratik reformları devam ettirip birinci sınıf bir demokrasiye geçeceği yerde,  kendi vesayetini tesisi etmeye başladı. Devleti,  Maddî – manevî kalkınmansın  önünde en büyük engel olan  Kemalizm cenderesinden kurtaracağı yerde, onunla bütünleşerek  demokrasiyi, insan hak ve  hürriyetlerini askıya aldı. 

DEMOKRASİDEN UZAKLAŞTIKÇA TÜRKİYE DÜNYADA YALINIZLAŞIYOR

Ondan sonra Türkiye’nin hür dünya nezdindeki  imajı değişmeye başladı. Yatırımcılar ülkemizden kaçmaya başladı.  Bir ikisi dışında dünyada  dost  ülke  kalmadı. Demokrasiyi askıya alan, insan hak ve hürriyetlerinin olmadığı, baskı ve şiddetle  yönetilen  bir ülke görüntüsü ile,  emokrasi ve refahta dünya sıralamasında çok aşağıya  düştü.

Yanlış gidişi uyaran AB’ye kulak asıp hatalar düzeltileceği yerde,  onlara  hamasi meydan okuyuşlarla cevap verildi. Onlarla ipler gerildikçe gerildi.

Türkiye’nin  AB’den uzaklaşıp antidemokratik bir  sürece girdiğini  gören İslam alemi, bizden uzaklaşmaya başladı. Bir ikisi dışında diğer İslam devletleri Türkiye’ye  soğuk bakmaya başladılar. Çünkü ümitlerini söndürdük. Onları diktatörlükten, baskı ve zulüm rejimlerinden  kurtulup Demokrasiye geçmelerine  örnek  olacağımıza, bizim rejimimiz onlarınkine  benzemeye  başladı.

Sözün Özü: Yeni bir sayfa açıp yapılan hatalardan bir an önce vazgeçmek,  demokratik reformları başlatıp AB ile arayı düzeltmek gerekir.  Yoksa mevcut  durumu sürdürmek, ne iktidara ne  ülkeye hayır getirir; bilakis  hür dünya ve İslam aleminden daha da  uzaklaşan,  içine kapanıp siyasî, sosyal ve ekonomik problemlerle boğuşan, idarecilerin ve idare edilenlerin rahat yüzü görmediği  kaos içinde çırpınan bir ülke olmaya  devam eder.

Okunma Sayısı: 1708
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı