Çağımızda medenî ülkeler, ağır silahlarla donanmış kalabalık ordularla değil, birinci sınıf bir Demokrasi yönetimi, sanayi ve teknolojisinin üstünlüğü ve halklarının refah seviyelerinin yüksekliği ile ölçülürler. O ülkelerin orduları da, onların özelliğine uygun bir yapıda olurlar.
İngiltere, Almanya, Fransa, gibi gelişmiş ülkelerin ordularına baktığımız zaman sayısı az, ancak vurucu gücü kuvvetli, eğitimli personel, modern silahlarla donanımlı olduklarını görürüz. O ülkelerde askerlik, isteğe bağlı bir sanat dalı gibi kabul edilmektedir. Oralarda bu mesleği seçen vatandaşlar, paralı asker olarak emekliliğine kadar istihdam edilmektedirler.
Ülkemizde ise askerlik zorunlu olup, askerik yapmaya uygun her genç, 20 yaşında askere alınmakta, ve eğitime tabi tutulmaktadır. Buna göre ülkenin gerçeklerine uymayan uygulamalar, Türkiye’ye pahalıya mal olmaktadır. Meselâ belli bir yaşa gelen gençler, sanat ve iş alanlarından alınarak zoraki askere alınmakta, kısa bir eğitimin ardından bir sene boyunca orada tutulmaktadır. Terhisten sonra gençlerin tabi oldukları bu askerî eğitim, bir işe yaramamaktadır. Çok sayıda genç asker gidince işini kaybetmekte, dönüşte yeri doldurulduğu için işsiz kalarak mağdur duruma düşmektedir. İşini kaybeden gençler, işsizler ordusuna katılmakta, çözülmesi zor psikolojik problemler yaşamaktadırlar.
Diğer taraftan ülkenin kalkınma projelerinde kullanılabilecek önemli bir bütçe kaynağı, kalabalık bir orduyu beslemek için harcanmaktadır. Halbuki ordumuz çağdaş ülkelerde olduğu gibi modernize edilse hem ülkemiz, hem insanlarımız için daha iyi olur. Bu alanda harcanan maddî kaynaklarımız daha verimli alanlara kaydırılmış, hem de gençlerimizin hayat düzenleri, memleketin kalkınmasına yaptıkları katkılar aksamadan devam etmiş olur.
Eğer zorunlu askerlik sistemi devam edecekse, yukarıda sayılan mahzurları telafi edecek çözümlere yönelmek lazımdır. Meselâ “ bedelli askerlik” bir çare olabilir. Özel sektörde çalışan ve işini kaybetmek istemeyen gençler bu yolla rahatlatılabilir; kısa bir eğitim sürecinden geçirilerek askerliği bedelli yapmaları sağlanabilir. Devlet de yeni bir maddî kaynak elde etmiş olur.
Sözün Özü: Devleti ve milleti dış saldırılara karşı koruyacak güçlü ordu ve donanımlı askerlik sistemi elbette olmalıdır. Ancak bu iş, ülkeye ve vatandaşa yük olan bir yapı ile değil, dünyadaki gelişmelere ayak uyduran, makul, iktisatlı, vatandaşlarını mağdur etmeyen çağdaş bir sistemle olmalıdır.