"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Merkez sağ boşluğu ve demokratlar

İbrahim ERSOYLU
28 Temmuz 2015, Salı
​7 Haziran seçimleri geride kaldı. AKP iktidarı tek başına hükümet kuracak bir sonuç alamadı.

Merkez sol partisi olan CHP  ilerleme sağlamaz iken,   uçtaki    iki parti olan MHP ile HDP seçimden  zafer ile çıktılar. Ancak ülkede normalleşmeyi sağlayacak olan  Merkez sağdaki  Demokrat  misyon  boşluğu hâlâ duruyor. Uzun bir  süreden beri yeri doldurulamadı. Bu yüzden toplumda kamplaşma, kaos ve gerilim yaşanmaya devam ediliyor.

12 Eylül 1980  münafıkane darbesinin ülkemizdeki siyasî yapıyı darmadağın etmesinden  bu yana, 1991’deki  DYP –SHP koalisyonu hariç, hep aşırı uçtaki siyasî  akımlar iktidara geldiler. Bunlardan  ANAP, RP, AKP gibi partiler büyük bir oy potansiyeline sahip oldular.  Ama bunlar merkez sağ boşluğunu dolduracak Demokrat  yapıda  olmadıkları için bu vazifeyi yapamadılar.  Onların döneminde  Demokrasi  gereği gibi işlemedi. Bilakis antidemokratik uygulamalar  devreye girdi. Ülke de  hiç normalleşme sağlanamadı.  

2002’de  iç ve dış konjonktür  marifetiyle iktidara gelen AKP ,   o süreçte  ülkeye hakim olan askerî vesayet  çemberini yarmak için Demokrasi, hürriyet, adalet sloganıyla yola çıktı. Avrupa Birliği projesine asıldı. Bir kısım demokratikleşme reformlarında  kısmî başarı  da elde etti. Ama gerisini getirmedi. 

AKP iktidarı ilk zamanlar  “Biz milli görüş gömleğini çıkardık. Dini siyasete alet etmeyeceğiz. Biz muhafazakâr  Demokratlarız, Demokrasiyi ülkede  tesis edeceğiz” havasını toplumda yaydı.  Bu hava belli bir  zaman için  etkili oldu. Dışarıdan  Avrupa Birliği, içerden kamuoyunun  önemli bir bölümü onlara inandı. Askerî vesayeti kırmalarına yardımcı oldular.

O zamanlar bizler “Siyasal İslam kökeninden gelenlerin samimi Demokrat olmaları zordur. Bunlar Demokrasiyi  iktidarda iyice yerleşmek için kullanıyorlar. Attıkları Demokratikleşme  adımlarında samimi değillerdir” demiştik. “Olur mu kardeşim, bunlar muhafazakâr Demokrat  olduklarını söyliyorlar”. Onlara inanmak lazımdır”  tarzında dostlardan  epey tepki almıştık. Onlar askerî vesayeti gerileterek  iktidara iyice yerleştikten sonra, özellikle 2010’dan sonra Demokrasiyi rafa kaldırdılar. Adalet, kanun, hak- hukuku bir tarafa iterek  keyfi ve zalimane  icraatlara başladılar.

İzledikleri antidemokratik politikalar sebebiyle toplumda çatışma ve gerilim hiç eksik olmadı. “Biz ve onlar” tarzında  insanlar kamplaştırıldı. Tek parti yönetimi döneminde bile görülmeyen skandal icraatlara imza atıldı. Hoşlarına gitmeyen kararlar veren hakimler tutuklandı. Yargı teşkilatı hallaç pamuğu gibi dağıtıldı ve iktidarın kontrolüne sokuldu. Devletin imkânları yandaşlara peşkeş çekildi. Rüşvet, yolsuzluk ve israf çarkı  dönmeye devam etti. Demokratikleşmede geri gidildi. Bu şartlar altında   7 Haziran seçimleri yapıldı. Devletin imkânları  ve kurumlarıyla  yapılan tek taraflı yoğun propaganda bombardımanına  rağmen AKP  iktidarda kalacak kadar oy alamadı. Ufukta koalisyon ve yakın bir gelecekte erken seçim gözüküyor. 

Geçmişte ülke siyasetinde önemli bir  ağırlığı olan Demokrat misyon, darbeciler tarafından  parçalanmıştı. Mensupları da şaşırtılarak   AKP, CHP, MHP gibi adreslere yönlendirildi. Adı geçen partilerde  rahatça  iktidara gelebilecek düzeyde  Demokrat bir kitle olduğu aşikârdır. Bu  kitle bulunduğu yerden pek memnun değillerdir. Onlar orada kerhen duruyorlar. Her ne kadar  Demokrat Parti ortada gözüküyor ise de  onlar  şaibesiz, canlı, atılgan  ciddî bir Demokrat ekibin ortaya çıkmasını beklemeyi tercih ediyorlar.  Günümüzde şartlar böyle bir ekibin ortaya çıkması için gayet müsaittir. Böyle  bir ekip meydana çıkması  durumunda, yanlış adreslerde duran Demokrat misyon  mensupları koşarak   onun etrafında toplanacakları kuvvetle muhtemeldir. 

Böyle bir ekip ortaya çıkmaz, meydan siyasal İslam akımıyla  CHP ve diğer uç kanatları temsil eden MHP, HDP gibi partilere  kaldığı  sürece  ülkede taşlar yerine oturmaz, normalleşme sağlanmaz,  kaos, gerilim ve çatışma son  bulmaz kanaatindeyim. 

Allahtan ümit kesilmez. Bir dakika içinde  kışı yaza, yazı kışa  çevirdiği gibi isterse ve hikmeti iktiza ederse, biz de çalışarak  buna layık olduğumuzu gösterirsek  şartları ansızın değiştirir, bir ferec, bir kurtuluş kapısı açar. İnşallah Demokrat misyon  en kısa zamanda ayağa kalkarak merkez sağdaki yerini alır, iktidara gelerek ülkede normalleşmeyi sağlar. O zaman hem ülkemiz hem de toplumumuz, geçmişteki Demokrat yönetimlerde olduğu gibi  maddî- manevî alanda  rahat bir nefes alır.

Okunma Sayısı: 2098
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Necati

    16.8.2015 15:57:15

    Bu tur yazilar ve yorumlar daha cok yayinlanmali... KAMU OYU OLUŞTURMALI DEMOKRATLA IHTIYAC VURGUSU. SIK SIK DILE GETIRILMELI....

  • Bekir

    30.7.2015 09:14:10

    İbrahim ERSOYLU Bey Kardeşim Allah Razı Olsun Güzel bir yazı Düşünüpde İfadede Aciz kaldığımız Duyguları Kelimelere Dökmüşsünüz. Kaleminize Yüreğinize Sağlık.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı