Bilindiği gibi, gün geçtikçe sanayileşen dünyamızda bol enerjiye ihtiyacımız var.
Buna karşılık enerji kaynakları kısıtlı ve zor elde ediliyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde enerji çok daha kıymetli.
Türkiye de gelişmekte olan ülkelerden biridir. Enerji kaynakları kısıtlı, kalkınma için yeterli enerjiyi şimdilik üretemiyoruz. Enerji ihtiyacımızın bir kısmını yurt dışından alıyoruz.
Bu günkü modern tesislerin pek çoğu elektrik enerjisi ile çalışıyor.
Enerji üretimini arttıramazsak, o tesislerden faydalanmamız da mümkün olmuyor. Elektrikli aletlerinin kullanılışının fazlalaşması da işimizi hayli zorlaştırıyor.
Bu yüzden mevcut enerji kapasitemizi arttırma yönünde çalışmalar yapılırken, diğer yandan enerji tasarrufu da yapmaya mecburuz.
Gereksiz yere yanan lambayı, boşu boşuna çalışan bir elektrikli aleti fişten çekmek bizim görevlerimizden biri olmalı. Biliyorsunuz, dinimiz de bizi israftan men ediyor.
Dikkatle etrafımıza baktığımızda yapılan israfları şöyle bir düşünelim:
Karşımızda boşa yanan lambalar, boşa çalışan elektrikli aletler, trafik karmaşası içinde arabaların harcadığı benzinler çıkacaktır. Bütün bunlar millî servetimizdir. Millî servetimizi kullanacağımız pek çok ihtiyacımız var. Meselâ yapılan tasarruflarla yeni enerji tesisleri kurularak enerji üretimi arttırılabilir.