"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bu gerginlik ve tedirginlik niye?

Kâzım GÜLEÇYÜZ
17 Ocak 2017, Salı
Başbakanı ve Bakanlar Kurulunu kaldırıp yerine olağanüstü yetkilerle Cumhurbaşkanını ve kabinesini ikame eden anayasa değişikliğinin Meclis Genel Kurulundaki müzakere ve oylamalarının ilk turu, maddelere geçilmesine verilen 338 oyla başlayıp maddelerin, ayrı ayrı yapılan oylamalarda 340 ile 347 arasında değişen evet oylarıyla kabul edilmesiyle sonuçlandı ve yarın oylamaların ikinci turuna geçilecek.

Çıkan sonuçlar, paketi destekleyen AKP ve MHP’nin çok fazla fire vermediğini gösterdi.

Bu durum iki şekilde yorumlanabilir:

Ya evet diyen vekiller düzenlemenin gerekliliği konusunda fena halde ikna olmuşlar.

Ya da iki partinin yönetimleri tarafından uygulanan sıkı markaj gayet başarılı olmuş.

Görünen o ki, olağanüstü bir sürpriz olmazsa ikinci turda da durum değişmeyecek.

İktidar partisi adına yapılan açıklamalarda paketin 340-350 arası bir sayı ile kabul edileceği söylenirken, MHP yönetimi de ilk turdasi sonuçların ikinci turda 2 artı ya da 2 eksi ihtimal ile tekrarlanacağını tahmin ediyor.

Demek ki, sonuçtan gayet eminler.

Ama buna rağmen “Paket Meclisten geçmezse erken seçim olur” deme ihtiyacı duymalarının sebebi ve gerekçesi ne olabilir? Bir son dakika sürprizinden mi korkuyorlar?

Eğer çıkacak neticeden emin iseler, milletvekillerinin istenen şekilde oy kullanacağına güveniyorlarsa veya kurdukları sıkı markajın sağlamlığından şüpheleri yoksa, ayrıca bir “seçim korkutmacası”na niye gerek gördüler?

“Başkanlığı Meclisten geçirmeyi beceremezseniz erken seçimle vekilliği kaybedersiniz” tehdidinde bulunma ihtiyacı duymalarının arkasında yatan sebep ve saik ne olabilir?

“Diken üstü” bir durum mu söz konusu?

“Konu nasıl olsa millete gidecek ve kararı millet verecek, nedir bu öfke ve telâş?” söylemleri, sadece düzenlemeye karşı çıkan muhalefet için değil, paketi sahiplenen parti yönetimleri için de geçerli olmalı değil mi?

Meclisten dışarıya yansıyan itiş kakış, boğaz sıkma, yumruk, tekme görüntüleri ve “ısırık” polemikleri, milletvekilliğinin saygınlık, mehabet ve ciddiyetine yakışıyor mu?

Hiçbir kavga tek taraflı değildir. Onun için, bu görüntülerde yer almak, iktidarıyla muhalefetiyle bütün Meclise itibar kaybettirir.

Buna hiçbir siyasetçinin hakkı yok...

AKP-MHP’li vekilleri tek tek arayıp soralım: Millet sizi, millet için kullanmanız gereken iradeyi tek kişiye teslim etmeniz için mi seçti?

“AY değişikliğinin yürürlüğe girmesi ülkemize doping etkisi yapacak” diyen CB, dopingin sporda madalya dahi iptal ettirdiğini bilmiyor mu?

Doping: performans arttırmak için yasak ve vücuda yabancı maddelerin normal dışı yollardan alınıp kullanılması, anormal miktarda tüketilmesi.

Okunma Sayısı: 6347
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Özcan Erkiş

    17.1.2017 15:22:11

    (3) Asıl sorulması gereken sorulardan birisi de şudur: 15 yıldır tek başına iktidar olmalarına rağmen ve 1-1,5 yıl önce bilhassa 7 Haziran seçiminden sonra, "huzur" ve "istikrar" ve "güven" için "tek parti iktidar"ını halka tavsiye eden siyasal kadro, ne oldu da fikir değiştirerek huzur ve güven ve istikrarın "tek adam"sisteminde olduğunu söylüyorlar? Yâni önce tek parti idi şimdi tek adam. Ya sonrası? Bu ani ve 180 derecelik dönüşün gerçek sebebini merak ediyoruz. Hem tek adam sisteminin fenalıklarını saymakla bitiremeyen iktidarın referansı da maalesef halka şekva ettikleri devrin yönetim tarzı. Acaba ders almadığımız için -Allah korusun- tarih tekerrür mü ediyor? İşte böylesine, dün olmaz diyen bugün ise niye olmasın diyen milletvekillerinin işbaşında olduğu garip, tuhaf ve acaip bir süreçten geçiyoruz. Gidişat hayra alâmet olmamakla beraber duamız aķıbetin hayırlı olmasıdır.

  • Özcan Erkiş

    17.1.2017 14:45:21

    (2) Baştan beri iki partinin (ki bunlardan teklifi getiren partinin daha 1 yıl önce Başkanlık karşıtlığı biliniyorken) ittifakı ve dayatması ile ülkenin acil ve ehemmiyetli meselelerinin önüne geçirilen Başkanlık sistemi; tıpkı 7 Haziran seçiminde iktidarı kaybeden partinin, tekrar tek başına iktidara gelebilmesi için toplumda korku asmosferi oluşturulmasıyla 5 ay içinde seçime zorlaması misillü, bir yandan vekillere diğer yandan da halka karşı "erken seçim" kozunu kullanarak neticeye varmak istiyorlar. Yâni ya vekillik ya Başkanlık. Peki bu tercihte toplumun temel hak ve hürriyetleri, demokrasi, hukukun üstünlüğü, meşveret(ortak akıl) ve şahsı manevi (meclis) gibi şeyler var mı? Bütün kavga tek adamın iktidarı üzerinden yapılmaktadır. Halk bu konuda ciddi anlamda tenvir edilmediği, aksine yanlı ve yanlış bilgilerle yapılan algı operasyonu ile yanlış yönlendirilmektedir. Yeni Asya'ya "doğruyu konuşan gazete"olmakla büyük iş düşmektedir.

  • Özcan Erkiş

    17.1.2017 14:08:29

    (1) Toplum ve gündem Başkanlık ile öylesine meşgul ediliyor ki, halk başta OHALve KHKların sebep olduğu haksız hukuksuz mağduriyetleri unutup dile getirmesin ve yaşanan menfilikleri olağan karşılasın. Öyle de oldu. OHAL ve KHK lar hem toplumun hem meclisin gündeminde değil artık. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü rafa kaldırılmış, meclis, bunun yeniden tesisi için değil de demokrasiyi ve meclisi tek bir şahsın irafesine ve inisiyatifine vermenin gayreti içindedir. Köprüden evvel çıkış için iki durak kaldı. Birincisi mecliste yapılacak ikinci tur oylama, ikincisi de referandum. İnşaallah vekiller vicdanlarının ve kendilerini oraya gönderen milletin sesine kulak vererek "içlerine sinmeyen" tek adam sistemini yol yakınken reddederler. Vekillerden "hakkın hatırını âli tutup hiçbir hatıra fedâ etmemelerini" millet ve memleket hesabına istiyoruz. 1950'ye kadar tecrübe edilen, markası modeli geçmiş ve miadı dolmuş bir sistemi millete rağmen dayatmak, aklı başında insanların işi değildir.

  • hatice

    17.1.2017 08:08:19

    6 aydır OHAL devam diyor ohalı devam ettirecek sorunlarla ilgilenmiyorlarda koltuğun peşine düşmüşler madem ortada ohallik bi durum yok niye ohal devam ettirilip yargıda insanlar mağdur edilmekte.eşim altı aydır cezaevinde ortada ne bi iddaname ne bi mahkeme var eşim bunlardan sadece biri binlerce mağdur var ..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı