"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Doğuştan gazeteci”

Kâzım GÜLEÇYÜZ
11 Mart 2017, Cumartesi 00:30
Eşimin “Doğuştan gazeteci yaratılmış” dediği Nur Ener gerçekten bu mesleği çok severek ve şevkle yapan, sürekli yeni yeni projeler geliştiren ve ses getirecek çalışmalara imza atmanın peşinde koşan genç bir yetenek.

Bunun örneklerinden biri, çoktandır düşündüğümüz, ama değişik sebeplerle bir türlü hayata geçiremediğimiz periscope yayınlarına onun teklifi ve önayak olması ile ilk adımı atmamız oldu. Haftanın dört günü sabahları 10’a 10 kala yaptığımız 10-15 dakikalık programlara onunla başladık. Bir süre amatörce gitti ve zaman içinde gelişerek Yasin Aydın’la sürüyor.

Yine Nur’un bu yayınları çeşitlendirip geliştirme ve daha kapsamlı hale getirme noktasında proje ve teklifleri oldu. Şartlar elverdikçe bunlar da olacak inşaallah.

Nur kısa aralıklarla ses getiren başka başarılı gazetecilik örneklerine de imza attı. 

Bunun yakın zamandaki örneklerinden biri, “Kürt sorununun çözümünde Said Nursî’nin katkısı”nı sorduğu CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’dan aldığı ve 17.10.16 tarihli gazetemize “Said Nursî uyarmıştı” başlığıyla manşet olan cevabın, ciddî bir gündem oluşturmasıydı.

Bir başkası, AKP kurucularından olduğu halde aydınların barış bildirisine imza attığı için üniversiteden ihraç edilen Fatma Bostan Ünsal’la yaptığı mülakatın da 20 Şubat’ta “OHAL hoyratlığı 28 Şubat’ı geçti” manşetiyle yayınlanmasından sonra yine gündeme damga vurması oldu.

Ardından bir gece yarısı baskınıyla gözaltına alınıp tutuklanması, bu manşetle verilen mesajı bizzat kendi üzerinden son derece çarpıcı bir şekilde perçinledi.

Nur, Ünsal’dan sonra, Kültür eski Bakanı Ertuğrul Günay’la görüştü ve onunla yaptığı mülâkatı yayına hazırladı. Ama neşredildiğini göremeden derdest edildi. Konulduğu cezaevinde kimseyle görüştürülmeden üç gün tecrit hücresinde bekletildikten sonra nakledildiği koğuşuna gazete girişi yasak olduğu için, yine göremedi.

Gözaltı öncesinde, eski yazarımız Prof. Dr. Hüseyin Hatemi’den de mülâkat randevusu almıştı. Ancak gidemedi ve mülâkatı onun yerine Ülker Yılmaz Caba yaptı. 

Bu ayıplar ne zaman bitecek?

Nur’la 31.5.16’da yaptığımız periscope programı: Yargı kimseye bağlanamaz http://www.yeniasya.com.tr /gundem/yargi-kimseye-baglanamaz_425782

Nur’la bir periscope yayını daha (25.5.16): Tesettürlü hanımlara gözaltı Türkiye’ye yakışıyor mu? http://www.yeniasya.com.tr/video/kazim-gulecyuz-le-gundeme-dair_398205

 

Okunma Sayısı: 5108
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Özcan Erkiş

    11.3.2017 16:32:22

    (4) Avrupalıları bile tedirgin ederek demokratik hukuk devletine hiç yakışmayan "yasak " kararı almalarına sebep olan siyasilerimizin menfi tutum ve söylemleri, bizlere de bıkkınlık vermekte ve "yeter artık!" dedirtecek seviyeye ulaşmıştır. Neticede "Hayır"yahut "evet"denilecek bir referandum için, tek adam sisteminin mahiyetini güzel bir lisan ile anlatmak yerine, bilhassa iktidar cenahı, bilerek ve isteyerek, gerilimi arttıran, tansiyonu yükselten itham edici, suçlayıcı, ayrıştırıcı, hedef gösterici söylemleri tercih etmektedir. Hayır diyecek olan da evet diyecek olan da bu ülkenin vatandaşı değil mi? Neden ısrarla menfi siyaset tarzıyla kutuplaştırıcı menfi söylem kullanılmaktadır? Yol yakınken bu zararlı ve mânâsız tarzı, millet ve memleket hayrına terk edelim.

  • Özcan Erkiş

    11.3.2017 16:00:35

    (3)Tek adam sistemi için referanduma az bir zaman kala em dahilde hem hariçte tansiyon ve gerilim yükseltilmekte. Yüksek gerilim ve tansiyonun kendi ülkelerine (haklı olarak )taşınmasını istemeyen Hollanda ve Almanya gibi ülkeler, siyasilerimizin faaliyetlerine yasak getirmektedir. İktidar cenahı da bu yasakların sebebini araştırmak ve müsbet siyaset ve diplomasi dilini değil"nazi"ve "faşist"gibi menfi siyasetle kışkırtıcı bir lisan kullanmaktadır. Avrupanın menfi kararını, referandumda "evet "çıkması istikametinde iç siyasete malzeme yapmaktadır. Dahilde "Hayır" diyecekler "hain, terör ve darbe yanlısı" olurken, hariçte yasak getirenler de"nazi ve faşist " damgası yemektedir. Kimseye faydası olmayan bu söylemlerin bir an evvel terk edilerek, müsbet hareket ve kavl-i leyyin tercih edilmelidir.

  • demokrat

    11.3.2017 15:47:34

    İslam dünyasında müslümanlara en büyük zulmü kim(ler) yaptı;müslüman görünümlü süslümanlar ve güçlümanlar...yani -dünkü ve bugünkü-emevi zihniyeti...Hz.Hüseyi'ni rahipler mi katletti...cevap?!...

  • Özcan Erkiş

    11.3.2017 14:23:28

    (2) 17-25 Aralık'ta başlatılan ve hâlâ ilk gecesinin üzerindeki sis perdesi aralanmamış olan 15 Temmuz darbe girişimini bahane edip OHAL ile zirve yapan ve binlerce mağduriyeti netice veren hukukun askıya alındığı, demokrasinin rafa kaldırıldığı şu süreçte; gücün ve güçlünün yanında mevzilenen medyaya mukabil Yeni Asya gibi gazete ve Nur Ener gibi gazeteciler hak ve hakikatin sesi, haklının, mazlumun, masumun ve mağdurun tercümanı olmakla, medyaya hakiki gazeteciliği öğrettiler. Binlerce teşekkürler. Darbenin, vesayetin ve istibdatın her çeşidine (asker, sivil ) karşı durarak, hür ve demokrat Türkiye'nin inşâsındaki yapıcı katkısı unutulmayacak, hep hayırla yâdedilecektir.

  • Hüseyin İlhan

    11.3.2017 12:58:12

    NUR kardeşimiz öyle kahraman,öyle mert ve öyle samimi müslüman bir kul ki öyle FİLİSTİİİİİN FİLİSTİİİN diyerek din kardeşini satanlardan değil,MAVİ MARMARA ŞEHİTLERİNİ SİYONİSTE PEŞKEŞ çeken huıyanet ehlinden hiiiç değil.Düne kadar kolkola girdiklerine ihanet eden,camileri kirleten ve kirlettiren zevat hiiiç değil.Nur kardeşimiz ismi ile müsemma,DOĞRU-DÜRÜST,KUL HAKKINDAN SAKINAN,ALÇAKLARIN YÜZÜNE HAYASIZLIĞI HAYKIRAN,DİNİ İSTİSMAR EDEN FİRAVUN ARTIKLARININ yanında özü-sözü bir olup rabbine kuul,habibine ümmet,üstadına talebe,ülkesine sadakatle bağlı,mesleği ile EMSALİ-ŞAHANE,DURUŞUYLA DİK-OMURGALI VE KAL'AYI ÇİN SEDDİ gibi bir kahramandır o.O davasını dünyalık için satan,makam-mevki için kapıda yatan,şöhret için yalakalık yapan olmamış ve olanlarada haykırmıştır.Ne mutlu NUR KARDAŞIM.NE MUTLU SANA ki cinsiyetiyle erkek olduğunu zannedenlere kapak olacak numunesin.TEBRİK EDİYORUM.ZAFERİN korkakları hödük hödük öttürüyor.

  • Özcan Erkiş

    11.3.2017 12:42:46

    (1) Sayın Güleçyüz, diktacı, baskıcı, yasakcı, otoriter yönetimlerin en bariz vasfı, muhalif ve muarızlar seslere tahammülü olmaması ve müsamaha göstermemesidir. 15 yıldır tek başına iktidarda olanların ülkeyi getirdiği nokta tam da budur. Aklı başında ilim adamı ve akademisyen, bilhassa hukuk ve demokrasi vurgusu yapmasına rağmen, antidemokratik ve hukuksuz uygulamalar devam etmektedir. Yeni Asya'dan Nur Ener ve emsalleri işte böyle hukuksuz ve antidemokratik bir sürecin mağdurlarıdır. Duamız en kısa zamanda adaletin tecellisiyle mağduriyetlerin hukuk içinde sona erdirilmesidir.

  • Ali Tam

    11.3.2017 03:43:48

    Islam Dini'ni ve Müslümanlari yok etme planini iceren Lozan masaalti sartnamesi ve Gladstone Plani'nin bir yansimasi olan Türkiye'de Cemaatleri imha etmeyi planlayan mes'um karari yegane davasiymis gibi gören bir AKP zihniyetinin tecelileri seklinde izlenen bu zulümler asla ve kat'a kabul edilemez. Zulme boyun egmez bir metanet ve vakur ile percinlenmis imanin mümessilleri Nurcular buna bila istisna HAYIR diyeceklerdir. Hicbir canavar zalimden adalet ve merhamet dilenmeyecegini bilen Nurcular Ilahî adalet, Rahmaniyet ve Rahimiyete iltica ederek onlari tahassungâhi bilerek hak ve hukuklarini talep etmektedirler. Cemaatin yurtlarinda kalmakla, kurbanlarini yurtlara bagislamakla, herhangibir bankayi hür iradesiyle secmekle, ihlasli sadaka ve zekatininin tasarrufundan ötürü zalimce tutuklanmalari asla kabul etmiyor bilakis adaletsizlik hukuksuzluk olarak tanimliyoruz. Ve bu hukuksuzluk adaletsizlik derhal bitmeli.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı