Tarikat ağırlıklı bir cemaat önderinin “Büyük bir fitne var. O yüzden dualar ihlâssız ve dergâh-ı İlahîye ulaşmıyor. Helâlleşmek lâzım” çağrısı üzerinden gündeme taşıdığımız mesaj farklı şekillerde mâkes buluyor.
Yazar Hayati İnanç’ın Bağcılar Belediyesi tarafından düzenlenen ve sosyal medya hesapları üzerinden bağlandığı programdaki konuşması bunun güzel örneklerinden biri:
“Ramazan mahzun günlerimize geldi çattı. Bir anlamda hepimizi durdurdu. Gelen herşey O’nun ihsanıdır. İnsan bu süreçten kârlı da çıkabilir. Helâlleşmeleri unutmuşuzdur. Bunları hatırlama fırsatı bulduk. Şimdi muhasebe zamanıdır. Hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekelim.” (Yeni Asya, 6.5.20)
Ardından Hıncal Uluç geldi:
“İnsanlık bir araya gelip düşmanlıkları unutarak, ortak akılla ‘Nasıl kurtuluruz’un arayışına giriyor. Zamanımız, bilime, akla geçme, birleşip, kucaklaşıp hoşgörü, kabullenme, helâlleşme zamanı.” (Sabah, 6.5.20)
Şunlar da merhum Döngeloğlu’nun, son katıldığı programlardan birindeki sözleri:
“Bu salgın hastalıklar sadece bedeni çürüten bir hastalık değil. Asıl bu salgının bizde başlayan salgının sonucu olduğunu görmemiz lâzım. Bizde salgın bir namazsızlık, salgın bir adam ayırma, salgın bir merhametsizlik, salgın bir zalime karşı susma vardı. İşimden olurum, korkarım, bana dava mı açarlar? Bizde salgın bir yalancılık, salgın bir yuva yıkma vardı. Müslüman insanlar yuva yıkan kanunlar çıkarıyor; aileyi, kadını, erkeği mahvediyorlar ve buna kanunî düzenleme diyorlar. Tabiî ki Allah buna sabretmeyecek. Ben inanıyorum ki Müslüman olarak tevbe edersek Allah bize merhamet eder.”
Kesin olan şu ki, toplum olarak bu konuları gündeme almamız kaçınılmaz bir zaruret.
Bilhassa dindarların siyaset narkozundan uyanıp, olup bitenlere bu gözle bakmaları, yanlışların ve hukuksuzlukların farkına varmaları, zulme arka çıkma veya sessiz kalarak onay verme vebalini taşımaya daha fazla devam etmemeleri ve tevbe edip helâlleşmeye zemin hazırlamaları büyük önem taşıyor.
Aksi takdirde, yaşadığımız süreçte gerçekleşen yoğun ve vahim hak ihlâllerine daha fazla duyarsız kalınması, Allah muhafaza, çok daha büyük belâ, afet ve musîbetlere dâvetiye çıkaracak.