Her ânını vakfettiği Nur hizmetiyle öylesine hemhaldi ki, gerek bulunduğu mahaldeki, gerekse civarındaki risale derslerine ve ayrıca panel, konferans, seminer, kitap fuarı, imza programı, mevlid ve hizmet gezilerine... nereye gitsek, o bitmek tükenmek bilmeyen enerji ve dinamizmiyle karşımıza çıkardı.
Zaman zaman gazeteye de gelirdi.
Ateşli ve heyecanlı tipik Karadeniz insanının hareketliliğini, Risale-i Nur mesleğinin şevk-i mutlak düsturuyla mezcedip, “Hayat hareket ve faaliyettir” ifadesiyle dile getirilen gerçeğe tam anlamıyla mâsadak olmuştu.
Geçen yıl İnegöl’deki Üstadı anma programına Bursa’dan katılan refakatçilerimizden biriydi. Kısacık güzergâhımızda hizmet eksenli ziyaret ve diyaloglar için zikrettiği, ama zaman darlığından çoğuna uğrayamadığımız adreslerin çokluğunu görünce, ondaki dinamizmi bir defa daha yakından temaşa ettik.
Gidiş ve dönüş esnasındaki sohbetlerimizde hizmetle ilgili meselelerin ve problemlerin künhüne ne derece vâkıf olduğunu, tesbit ve teşhislerinin isabetinde yakînen gördük.
Yeni Asya tarihini şekillendiren sarsıntı, fırtına ve kasırgalarda hep Risale-i Nur ölçülerine dayalı şahs-ı manevînin yanında kalarak, nicelerinin kaybettiği çetrefilli imtihanları yüzünün akıyla geçebilmiş bir bahtiyardı.
Elinden gelen her türlü desteği verdiği Yeni Asya misyonuna, gazete için kaleme aldığı yazı ve şiirlerle de katkıda bulunmuştu.
İttihad ve Yeni Asya arşivindeki sayfalarda onun bu manadaki birçok çalışması mevcut.
Son görüşmemiz, geçen ay yazılara kısa bir ara verdiğimiz günlerde açtığı telefon vesilesiyle olmuş; ne zaman başlayacağımızı sormuştu. Tek başına bu bile, hastalığının en ileri safhasında dahi gazeteyle ve hizmetle ne kadar içli dışlı olduğunu gösteriyordu.
Geçen sene hastaneden yazdığı ve gazetede yayınlanan yazısında “Mezaristan kapısından bütün kardeşlere sesleniyor ve dualarını rica ediyorum” diyen Paşalıoğlu, o hastalıkla kendisini daha da yakın hissettiği ölümle bu Kurban Bayramı öncesi hakkalyakin tanıştı.
Terhis olup berzahtaki menziline göçtü.
Ailesinin ve Nur camiasının başı sağ olsun.
tweet-Said Nursî: İşittim ki harp korkusu başlamış. Şimdiye kadar ne vakit Nurlara hücum edilse, ya zemin hiddet eder veya harp korkusu başlar.