Epey zamandır “Başkanlık çantada keklik” modunda kamuoyu oluşturmaya soyunduğu gözlenen A&G sahibi Adil Gür, yanlış bir “bilgi”yi ısrarla tekrarlamaya devam ediyor. 

Son olarak Candaş Tolga Işık’a “Cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir referandumdan ‘hayır’ oyu çıkmadı” demiş (Posta, 18.11.16)

Öncelikle, referandumun cumhuriyetle değil, 1960’tan sonra sisteme giren bir mekanizma olduğunu ifade ederek ilk yanlışını düzeltelim. 

İkincisi: ‘Hayır” oyu çıkan referandum var.

Şimdiye kadarki 6 halk oylamasından biri olan Eylül-1988’de yapılanında seçmenin yüzde 65’i “hayır” dedi.

Burada en iyisi, o 6 referandumu hatırlayıp bilgi ve hafızaları tazeleyelim.

İlk referandum 27 Mayıs darbesinden sonra 1961 Anayasası için yapıldı. 9 Temmuz 1961’deki oylamada anayasa yüzde 38.3  “hayır’a karşı yüzde 61.7 “evet”le kabul edildi.

12 Eylül darbesinden sonra hazırlanan 1982 Anayasası için 7 Kasım 1982 günü yapılan ikinci halk oylamasında anayasaya yüzde 8.63 “hayır” derken, yüzde 91.37 “evet” oyu kullandı.

Üçüncü oylama, 1982 Anayasasının geçici 4. maddesi ile getirilen 10 ve 5 yıllık siyasî yasakların kalkıp kalkmaması konusunda 6 Eylül 1987 günü gerçekleşti. Ve yasaklar, “hayır” diyen yüzde 49.84’a karşılık, çok az bir farkla, yüzde 50.16’nın “evet” oyu ile kalktı.

Dördüncü ve yukarıda ifade ettiğimiz gibi, “hayır” çıkan ilk referandum, anayasanın 127. maddesindeki yerel seçimlerin bir yıl erkene alınıp alınmaması konusunda 25 Eylül 1988’de yapıldı. Seçmenlerin yüzde 65’i “hayır,” yüzde 35’i “evet” dedi. Böylece Özal’ın “Erken yerel seçimi öne çekelim” teklifi reddedildi.

Özal ve ANAP’ın iniş süreci böyle başladı.

Beşinci oylama, 21 Ekim 2007 günü cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngören anayasa değişiklikleri için yapıldı ve yüzde 31.05 “hayır”a karşı yüzde 68.95 “evet” dedi.

Altıncı ve son referandum da özellikle yüksek yargıda ciddî değişiklikler öngören bir anayasa paketi için 12 Eylül 2010’da yapıldı. Ve paket, seçmenlerin “hayır” diyen yüzde 42.12’sine mukabil, yüzde 57.88 “evet”le kabul edildi.

Netice olarak, 6 referandumdan ikisi ihtilâllerin baskı ortamında, biri 12 Eylül baskısının ANAP eliyle sürdürüldüğü süreçte, ikisi AKP devrinde “evet”le, biri ise “hayır”la sonuçlandı.

Adil Gür’e duyurulur.

Yeni Asya Fırat Kalkanı için 25 Ağustos'ta “Bu tuzaktan derhal çıkalım” demişti. Gelişmeler bu tuzağın daha da derinleştiğini gösteriyor...

CB: “Trump’a da diktatör diyorlar. Bunlar kime diktatör diyorsa benim indimde o iyidir.” Suriye’de Esad, Kuzey Kore’de Kim Jong-Un da mı?!