"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Naum, M. Kemal’le gizlice görüştü

Kâzım GÜLEÇYÜZ
25 Ekim 2014, Cumartesi
Ahmet Anapalı’nın Millî Gazete’de yayınlanan Hayim Naum yazısına bugün de devam edelim:

Haham Efendi, İngiltere Londra’daki resmî makamlarla yaptığı görüşmelerden sonra geldiği Lozan’da Türk heyetinin kaldığı otele yerleşti. Akşam sabah İsmet Paşanın yanından ayrılmıyordu. Yemek zamanlarında merdivenlerde bitiyor, salona onun kolunda giriyordu. Herkese Türk heyetinin başkanı ile iyi dost olduğunu göstermek istiyordu. Resmen Türk tarafı ile İngilizler arasında kuryelik yapıyordu. Konu ise tekti: “Halifeliği Türkiye’den ve her yerden ebediyen kaldırmak.”
Lozan’da halifeliğin kaldırılması için İngiliz tekliflerini İsmet Paşaya ileten Naum, bu konuda ondan istediği cevabı alamadı. Çünkü İsmet Paşanın bu konuda tek başına karar verme yetkisi yoktu. Bunu öğrendikten sonra tek başına Türkiye’ye geldi. Bu arada M. Kemal Paşanın halifeliği koruyucu ve övücü sözleri devam ediyordu. Paşa, Lozan Konferansının dağıldığı 4 Şubat 1923 Cuma günü, Balıkesir Zağanos Paşa Camiinde ünlü hutbesini okumuş; halifeliğin Türk milleti için bir şeref olduğu ve halifelik için ellerinden ne gelirse yapacakları şeklinde bir konuşma yapmıştı.
Naum, İktisat Kongresi için İzmir’e gelen M. Kemal Paşa ile gizli bir  görüşme yaptı. Buradan sonra tekrar Londra’ya gitti. Daha sonra en az bir kere daha Ankara ile Londra arasında gidip geldiği bilinmektedir. Bunlar resmî ziyaretlerdir. Bir de gayri resmî ziyaretler vardır, ama bunların sayısı bilinmemektedir. 
Lozan görüşmelerinin yapıldığı sıralarda İngilizlerle Dünya Yahudi Cemaati, Filistin’de bir Yahudi devleti kurmanın hesaplarını yapıyordu. Bu devletin kurulabilmesi için Müslüman nüfusun Filistin topraklarından sürülmesi, gönderilmesi, itiraz edenlerin toplu katliamlarla yıldırılması gerekiyordu. Bu ise Ortadoğu’da çok büyük bir karmaşaya sebep olacaktı. Bu sebeple Müslümanların karşı koyma gücünün tümüyle ortadan kaldırılması gerekiyordu. Halifelik Müslümanların toparlanmasında bir manevî güç olabilirdi. Buna meydan vermemek için gerek Naum, gerekse İngilizler her türlü baskı ve tehdidi denemişlerdi.
Naum’un Lozan’da İsmet Paşaya (M. Kemal’i razı edip onun emrini ileterek) İngilizlerin teklifini (hilafetin kaldırılması) kabul ettirdiği de bazı ileri gelen ağızlardan duyulmuştur.

****

İşin hilafetle sınırlı olmadığının detayları Emirdağ Lâhikası’ndaki iktibastan okunabilir (s. 537 vd).

tweet: DİB Yrd. Yılmaz’ın Kocatepe duası: Üstadın eserlerinin okunup anlaşılmasını, yaşanmasını, yeni nesillere ulaştırılmasını nasip eyle yâ Rab.

 

Okunma Sayısı: 3005
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • orhan

    25.10.2014 12:41:05

    m.kemalin balıkesirdeki okuduğu hitabe.bazı kaynaklarda çarşamba olarak yazılmakta..neden cuma olduğunu yazdınız... emirdağdaki pasajla beraber yeni bir yorum yazarsanız konu bütünlenmiş olur...

  • R.Kalyoncu

    25.10.2014 12:37:09

    Makalede adı geçen Milli Görüşçü yazar, Lozan’a nasıl gelindiğine bakmadan, “Kim bu Hayım Naum?” diye şaşkınlığını dile getirmekte. Cumhuriyet dönemine damgasını vuran devrimlerin fikrî kaynağı (Sosyolog Şerif Mardin’in tespitiyle) İttihatçılara ve Jön Türklere dayandığı ve yeni devletin rejimini şekillendirenlerin Abdulhamid’i deviren kadrolar olduğu göz ardı edilmektedir. Şeklen devam eden Halifelik, aslında 1908’de hal’ edilmişti. Manisa doğumlu, Osmanlı tebaasından olan Haim Nahum da bu kadroların içindedir. 1908’de Meşrutiyetten hemen sonra İstanbul Hahambaşısı (Musevi Cemaatinin Lideri) seçilen bu zat; 1919 yılına kadar bu görevini sürdürmüş, Lozan sırasında Paris’te ikamet etmekte idi. Jön Türklere ve İttihatçılara yakınlığı ile bilinen Hahambaşı, İttihat Terakki döneminin en itibarlı kişilerinden biridir. Öyle ki, kendisine milletvekilliği ve ABD’ye elçilik teklifleri dahi yapılmıştı. Kısacası, bu şahsın Lozan’da yeni rejim için gayret göstermesinde şaşılacak bir şey yoktur.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı