"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Suriye politikası

Kâzım GÜLEÇYÜZ
25 Şubat 2015, Çarşamba
Yaklaşık dört sene önce Hutbe-i Şamiye’yi, irad edilişinin 100. yılında Şam’da müzakere etmek için Risale-i Nur Enstitüsünün organizasyonu ile Suriye’ye gittiğimizde durum böyle değildi.

İlişkiler de evvelce başlatılan açılım süreci çerçevesinde oldukça rahattı. Sınırdan vizesiz geçmiş; Emevî Camiinde namaz kılmış; gerek cami müştemilâtındaki ziyaretgâhları, gerekse civarında bulunan Selâhaddin Eyyubî’nin, Sultan Vahideddin’in ve hava şehitlerimizin kabirlerini ziyaret etmiştik.

Ama karışıklıklar da yeni başlıyordu. Meselâ Cuma namazını Emevi Camiinde kılanlar, bireysel protestoların güvenlik güçlerince sert şekilde bastırıldığına şahit olmuşlardı.

Sonraki süreçte bu olaylar yaygınlaştı.

Kimileri bu durumu, Tunus’ta başlayıp Yemen, Libya ve Mısır gibi ülkelerde devam eden “Arap baharı”nın Suriye ayağı olarak okuyup Esed’e de “gidici” gözüyle baktılar.

Ve bunların başını AKP iktidarı çekti.

İşin garibi, aynı AKP yakın zaman öncesine kadar Esed yönetimiyle sıkı fıkıydı. Erdoğan ve Esed’ler ailecek görüşüyor, Türkiye ve Suriye hükümetleri ortak kabine toplantıları yapıyor, müşterek projeler yürütüyordu.

Sonra ne olduysa oldu, birden ipler koptu. Erdoğan çok keskin bir U dönüşüyle Esed’e cephe alarak muhaliflerine kucak açtı. Esed’i devirmek için kurulan Özgür Suriye Ordusuna Türkiye’de üs ve karargâh kurduruldu.

Yine muhaliflere destek için “Suriye’nin dostları” adıyla toplantılar organize edildi.

O günlerde deniliyordu ki: “Esed gidici; ayları, hattâ haftaları, hattâ günleri sayılı.”

Ama gelişmeler hiç de öyle olmadı.

Esed hâlâ yerinde duruyor. Ama Suriye’deki durum içler acısı. İyice kızışan iç savaş, ülkeyi sonu belirsiz kanlı bir kaos ve kargaşanın içine sürüklemiş durumda. IŞİD gibi kontrol dışı vahşi terör grupları cirit atıyor.

Ve Türkiye, Esed’i devirme hedefi uğruna bu grupları desteklemekle suçlanıyor. Durdurulmaları hükümetçe “ihanet” olarak nitelenen MİT TIR’ları ile radikal gruplara silah ve mühimmat sevkiyatı yapıldığına dair iddialar, Niğde’deki IŞİD saldırısı için açılan davada yapılan ifşaatlarla da doğrulanıyor.

Musul Konsolosluğumuza yapılan IŞİD baskını ve sonrasındaki rehine olayının arkaplanı hâlâ meçhuliyetini korurken, Süleyman Şah türbesini yine IŞİD tehdidi gerekçesiyle boşaltıyor ve başka yere taşıyoruz.

Bunlar, AKP’nin izlediği Suriye politikasının vahim sonuçlarından sadece birkaçı...

tweet- Nurun hâmîsi ve bekçisi önce Allah, sonra şahs-ı manevîdir. Üstada pot kırdırma inadıyla Yeni Asya’ya saldırmaya devam eden güruh değil...

Okunma Sayısı: 2725
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • ali vefalı

    25.2.2015 20:10:33

    Saın Üstadım, bunlar güzelim islam dinini kullanarak iktidara gelen siyasal islamcılar değilmi? Yine islamı kullanarak, dudak uçuklatan yüksek paralarla bankalara, holdinglere, devletin umum müdürlülerine kurulup, lüks villalarda oturup, kendilerine, eşarplı kara gözlüklü eşlerine, çocuklarına lüks siyah çipler almadılarmı? İslamiyeti binler defa rencide ettikleri gibi, yandaşları Bedüzamana beyinsiz dediklerinde, hepsi tastik edercesine susmadımı? Hane dağıtanların, hanesi yıkılır misali milyonlarce suriyelinin hanelerini yıkılmasına sebebiyet vermedilermi? Suriyede kaç milyon Nusayri Cemaati olduğundan bile habersiz bu cenah, Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan oldular. Şimdi Allah aşkına böyle siyasal islamcıların yönettiği yerde işler düzgün gidermi? Allah, bunları çok daha beklenmedik, bizce meçhul başka şeylerle yüzleştirmeyecek mi?

  • kamil dağıstanlı

    25.2.2015 17:50:24

    Sn. Güleçyüz; "Sonra ne olduysa oldu, birden ipler koptu. Erdoğan çok keskin bir U dönüşüyle Esed'e cephe aldı." diyorsunuz. Herkes biliyor ki; o günlerde Erdoğan, Ortadoğu lideri havalarındaydı. BOB Eşbaşkanlığı görevi kendisine tevdi edilmişti.Bu görev İsrail'in güvenliği arttırmak ve önündeki engelleri kaldırmak amaçlı idi. Erdoğan, Esed'le içli-dışlı olunca proje sahipleri Erdoğan'a kulvar dışına çıktığını hatırlattılar. BOB'un hayata geçmesi için Suriye'nin karışması ve sınırların yeniden düzenlenmesi gerekiyordu. Bütün bunlar için Erdoğan iktidara taşınmış ve gereken sıcak para da temin edilmişti. Abdurrahman Dilipak'ın ifşaatına göre: AKP bir proje partısiydi. 90'lı yılların ortalarına doğru Batı'da hazırlanıp Türkiye'de hayata geçirilmiş bir partiydi. Bu nedenle projeyi uygulamak zorundaydı.

  • Said ceylan

    25.2.2015 14:19:15

    Zaten siyasal islamcı akepe'nin elini attığı hangi işten hayır gelmiş ve gelirki.birkaç afrika ve uzakdogu ülkesi hariç dünyada dostumuz kalmadı.nereye el atmışsa bu siyasal islamcı akepe,orasıyla problemliyiz.cenab-ı hak milletimizi uyandırsın inş.bunların mahiyetini ve dine islama verdigi zararı görmelerini sağlasın inş.

  • Garib Doğu

    25.2.2015 09:35:16

    Üstadın meslek ve meşrebinden,içtima-i ve siyasi prensiplerinden ilk kopuş işaretleri,Mili Nizam Partisinin kuruluş yıllarına denk geliyor.O gün Zübeyir Ağabeyin ciddi,kararlı ve tehlikeyi basiretiyle ve nurun gözüyle gören tavrı olmasaydı,o sıralarda büyük iftiraklar olurdu.Birkaç kişiye munhasır kaldı.Genişlemedi.Maalesef ittihadı islamı bozan ve Nur Talebelerini parçalayan ilk hareketin temeli o sıralarda atıldı. Ve bu cereyan gittikçe kuvvetllendi..Yirmi sekiz şubatı netice verdi.Ve sonrası bugünkü manzara...Her seçim arefesinde içimizden bir grup koparak bu siyasal islam denilen cehaha kaydı.Bugün gelinen en tehlikeli ve en dehşetli nokta; içimizden çıkan bir grup ile,senelerdir siyasete yanlış giden gruplerin yardımı,teşviki ve planları ile Risale-i Nur'un devletin tekeline sokulmasıdır.Bu kayıtlar çözülecektir.Çünkü nurun bir kerameti de engel tanımamasıdır.Sabırla bekleyelim.

  • Hüseyin İLHAN

    25.2.2015 07:13:49

    Müslüman ve maharetli siyaset adamı kavga,gerginlik,kaos istemez.Hele hele İSLAM ÜLKELERİ arasında yıllardır hasreti ile yanmdığımız İTTİHAD-I İSLAM birliği için ülkeler arasında değil ülke içinde dahi çıkan kardeş kavgalarına sulh,huzur,saadet için müsbet manada yapıcı katkı koymak gayretinde olur.Ancak radikal söylemlerle büyütülen SİYASAL İSLAM akımı bunu idrak etmekte acizdir.Onların tek derdi kendi siyasi ikballeridir.SURİYE müslümanlarının canlarının yitirilmesi,islam medeniyeti mirası olan eserlerin tahribinden ONE MİNUET sorumludur.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı