"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale okumadığım gün...

Mim Sedef
10 Temmuz 2022, Pazar
Risale okumadığımda, gün boyu ne yapsam iyi hissetmiyorum. Kendimden değil bu, risalenin güzelliğinden.. sayfalarca saatlerce değil, gazeteden okuyorum günlük.. o miktar kâfi şimdilik..

Tefsir yönü bir kez daha düşündürüyor beni risalenin.. Bir gün gazetede Barla Lahikasından, Üstadın bir hususta Refet abiye yazdığı mektubu yayınlanmıştı mesela.. Bunu tefsir gözüyle nazara almak nasıl olacak...?

Allah biliyor ya, belki de; asıl bu yönleri beni daha çok içine çeken.. insanî, güncel meselelere bakışı Üstad dedemin.. “ne diyor’a bakıyorum, “nasıl diyor’a dönüp bir daha bakıyorum... sadece ayet, meal, tefsir değil yani bendeki tek karşılığı... yaşanmışlık.. hayatın kendisi..

Ve Üstadımın sözüne çok güveniyorum.. Allah kelamını açıklayışına, huzurla teslim oluyorum...

...

İşte böyle Üstad dedem.. Çınar ağacındaki ağaçevimsin sen..

Pek sebatkâr değilim; ancak girdiyse şu titrek kalbime üstadımın sevgisi, orada Onu bir ömür ağırlayacak kadar sevgi dolu ve samimiyim (inşallah)...

Çünkü Allah böyle kalp vermiş, akıl ve duygularla donatmış.. bu da benden değilmiş.. hepsi emanetmiş!!!

.....

Bu sabah gazetedeki günlük ders, beni oradan oraya dolaştırdı durdu.. Bağdat, Şam, Barla, Urfa... Rus cephesi, Suriye...

Saff-ı evvel denilen ilk talebelere.. abilere çıktı yolum.. Allah razı olsun hepsinden.

En çok Üstadımın verilen selama 'aleykümselam' diyecek kadar bile canı-sesi kalmayışında vuruldum.

İhtiyar elinin parmaklarındaki üç yüzükte, mavi şahin bakışlarında, hiddetinden koca koca talebelerinin çekinmesinde; sabah dersinden sonra öğrencilerine tatlı ya da meyve ikram edişinde, abilere latife yapışında, Urfa’ya gönderdiği velilik cübbesinde, kavunu kaşıkla yiyişinde, hiç dişi olmayan dede ağzında, göz yaşlarını sanki elimle silişimde kaldı gönlüm..

... Ve bazen kırlarda coşkuyla, nefesi açılmış yürüyüşünde; gölgesini takip ettim sessizce...

...

Üstad dedem benim.. dua ediyorum hep sana, bu sabah da ettim.. bu kez dedeliğinin şefkatine yasladım başımı... konuşmadım, istemedim, sadece huzurlanayım orada diledim..

Annemin selamını, talebeliğini ilettim sonra.. tatlı sevdiğini bilirmiş, heybesinden üç kuru/kara üzüm hediye gönderdi.. ulaştıracağım inşallah anneme.. bana da kimse görmeden bir fasulye şekeri verdi... sevincimden uçuyorum..

....

Telefonda annem... rüyasında kuru üzüm gördüğünü söylüyor... Hayırlar olsun inşallah!..

Okunma Sayısı: 2731
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ömer

    12.7.2022 10:20:19

    Binlerce tebrikler güzel bir makale olmuş kaleminize sağlık.

  • M. Zeki

    10.7.2022 19:15:12

    Çok hoş bir yazı. Samimi bir üslup. Tebrik ederim efendim. Üstad dedenin kuru üzüm ve fasulye şekerine gıpta etmedim değil hani:) Yeni yazılar bekliyoruz. .. Duâ ile.

  • Said Yazar

    10.7.2022 18:18:14

    Harika bir yazı olmuş Tebrikler

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı