Vefatlarının 17. sene-i devriyesinde rahmet duâsıyla...
Bayram Yüksel Ağabeyle ilk defa Van’da kaldığımız Nur dershanesinde 1978 yılında tanışmıştık. Onu görmezden evvel bu mübarek insanı tanımıyor ve bilmiyordum. İçeri girdiğinde nurânî bir simayla karşılaşmanın heyecanı içinde sormuştum “Bu ağabey kimdir?” diye. Yanımdaki kişi ise “Bayram Ağabey budur” demişti..
Ciddî bir sima, nur yüzlü bir şahsiyetti. Onu ilk gördüğümde bende olumlu intibalar hasıl olmuştu. Üstaddan aldığı hilmini yansıtıyordu, bir de ihlâs ve sadakat hüzmeleniyordu lisân-ı halinden. “Burada mı kalıyorsun?” diye sormuştu. Biz de “Evet ağabey” demiştik. “Maşaallah” deyivermişti o da. Van’da Selahattin Akyıl Ağabeyin açtığı dershanede geceyi geçirmiş, ertesi günü de ayrılmıştı oradan. Üstadı gören ve ona talebe olan her şahsiyete karşı saygı, muhabbet ve hasret içinde olmak, Nurların bizlere kazandırdığı hususiyetlerden biriydi. Bu vesilelerle, Bayram Ağabey ve diğer nur ağabeyleri, Üstad adına ve onun nur dâvâsı makamında daima sevdik ve seviyoruz.
Bayram Yüksel Ağabey 1931 yılında, Bolvadin’e bağlı Çoğul Köyü’nde dünyaya geldi. Bu vesileyle “Çoğullu Bayram” olarak da bilinir. Küçük yaşlarda Nurları tanıdı, Hazret-i Üstada talebe olma mazhariyetine erdi. Kudsî nur hizmeti içinde ihlâsıyla öne çıktı, 1948 yılında Nurlarla kucaklaşmakla birlikte, Afyon zindanlarına düştü. Üstadın derslerinde bulundu. Burada ilmini, hilmini Üstaddan aldı, Kur’ân’ı öğrendi. Akabinde Üstadla geçen günlere mazhar oldu.
Vatanî vazifesi sırasında, Üstadın yönlendirmesiyle Kore Savaşı’na katıldı, gazi oldu. Kore Savaşı’na giderken, Üstadın talimatıyla Risale-i Nurları Japon başkumandanına vermek üzere Japonya’ya götürdü. “Korkma” dedi Üstad ona, “Sıkılır, daralırsan Cevşen’i oku” dedi.
Asker dönüşü, Ankara, Isparta ve Emirdağ’da bulundu, Üstada hizmette ve Nurlar deryasında hayatını sürdürdü. Aziz Üstadımız ve kudsî Nur hizmetiyle alâkalı oldukça çok hatıra sahibidir.
Nur Risalelerinin yazılması, yayılması ve okunması faaliyetleri içinde ömrünü tüketen Bayram Ağabey, yoğun bir biçimde yurt içi ve yurt dışı hizmet seyahatlerinde bulundu. Yine bir hizmet seyahatinde yurt dışından dönerken 19 Kasım 1997 tarihinde, bir trafik kazasında vefat ederek ebedî istirahatgâhına tevdi edildi. Mezarı Barla’da yukarı mezarlıktadır.
***
ALİ UÇAR
Merhum Ali Uçar 1978 yılında Nur hizmetleri adına geldiği Van’a geldiğinde medrese-i nuriyede ikamet ediyorduk. Hizmet içinde birlikteliğimiz uzun yıllar sürdü.
Güzel ve faydalı hizmetlere vesile olmuştu. Van’da bulunduğu yıllarda Van’a yeni bir medrese-i nuriye kazandırmanın yanı sıra, sabah namazlarını kalabalık bir cemaat halinde dershanede kılmak gibi bir hayra vesile olmuştu. Van’ın köylerinin yanı sıra yakın il ve ilçelere de sık sık seyahatlerde bulunurduk. Nurları heyecanlı bir anlatım tarzı vardı. Uzun yıllar kaldığı Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden hizmetle alâkalı hatıraları sık sık paylaşırdı. Şevk ve gayret vesilesi oluyordu bunlar.
Kendisiyle birlikte Van’da kaldığımız mezkûr yıllarda, Van Üniversitesi’nin kuruluş çalışmaları başlamıştı. Bu aşamada Üstadın Medresetüzzehra faaliyetleri ışığında bir çalışmanın yapılması gereğini kendisine söylemiş ve paylaşmıştım. O da “Birlikte yapalım” demişti. Röportaj, haber ve çeşitli dokümanları beraber yapmış, metin kısmını ise kendisi hazırlamıştı. Böylece Van Üniversitesi adıyla gazetemiz Yeni Asya’da tam yirmi sekiz gün dizi halinde yayınlanmıştı o çalışma. Yine Van’daki hizmet serencamımızda merhumun müdebbirliğinde Erek Dağının eteklerine kurulu Çoravanis Köyü’nde kırk beş günlük bir okuma programı planlanmıştı. Cemaatin de bütünüyle destek verdiği bu proje kırk beş günlük bereberliğimizle bir çok yaşıtımızın iştirakiyle tahakkuk etmiş ve başarıyla sonuçlanmıştı.
Van’dan ayrıldıktan sonra da, muhtelif zamanlarda yine Van’a gelirdi. Görev yaptığımız mekânlarda bizi ziyaret ederdi. Merhumla birlikteliğimiz uzun yıllara dayandığından ayrı bir hukukumuz mevcuttu.
Şu dâr-ı âlemde son yolculuğu yine hizmet adına dış memleketlere olmuş, dönüşte merhum Bayram Yüksel Ağabeyle birlikte Bulgaristan yolunda 19 Kasım 1997’de trafik kazasında vefat etmişti.
Merhum Bayram Yüksel’le Barla’da aynı menzilde kabri bulunan Ali Uçar’a da Allah’tan rahmet diliyoruz.
Vefatlarının 17. sene-i devriyelerinde onları rahmetle anıyoruz.
Mustafa ÖZTÜRKÇÜ / [email protected]