"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hoş bir sadâ / eser bırakmak

M. Latif SALİHOĞLU
04 Ocak 2016, Pazartesi
Yolcuyuz. Ruhlar âleminden geldik. Ana rahminden geçerek dünyaya merhaba dedik.

Ebed memleketine doğru gitmek üzere, şu dünyanın bekleme salonunda ecel trenini bekliyoruz.

Herkes, ister istemez binip gidecek. Yolun sonunda ise iki istasyon var, yolcuları bekleyen, gözleyen...

* * *

Dünya misafirhanesinde beklerken, ayrıca yapmamız gereken çok önemli işler, vazifeler var.

Hem o kadar önemli ki, gideceğimiz ebed ülkesindeki halimizi, vaziyetimizi ve daimî hayatımızı dahi şekillendirecek derecede...

İşte, hem bu âkıbeti düşünerek, hem de huzur-u İlâhi’de mahcup olmamak, yüzü kara çıkmamak için, şu misafirhanedeki muvakkat süremizi çok dikkatli ve ihtiyatlı şekilde kullanmaya mecburuz.

* * *

Allah’a, Âhiret Günü’ne inanan, ölümü hakkıyla düşünen kimse, bilhassa âhirette kendisini kurtaracak iş ve amellere yönelmesi, orada işe yarayacak hizmetlere, vazifelere odaklanması gerekir.

Bunun için ise...

Evvelâ: Şekvâ değil, şükretmeli. Tembelliğe değil, taate müteveccih olmalı. Tahribatla değil, tamiratla uğraşmalı.

Hizmette, tenkit yerine, takdir hislerini geliştirmeli. Kendinden çok, din kardeşini gözetmeli. 

Vaktini boşa harcamak yerine, birlik ruhu ile güzel eserler yapmalı, hoş sadâlar bırakmalı.

Dilini gıybetten sakınıp duâya, niyaza, temenniye alıştırmalı.

Bu kısa yazıyı, Risâle-i Nur’daki şu veciz ifade ile noktalayalım:

İ'lem eyyühe'l-aziz!

Âhirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fani dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme.

GÜNÜN TARİHİ 4 Ocak 1610: Sultanahmet’e dünya hayran

Dünya harikası bir eser olan Sultanahmet Camii’nin temeli 4 Ocak 1610 tarihinde atıldı.

Bu şâheser mâbed, sadece burada ibadet eden Müslümanların değil, aynı zamanda bütün dünya mimarları ile turistlerin dikkatini çeken, onları hayranlık içinde bırakan bazı inceliklere de sahip.

Aslında klasik Osmanlı mimarisinin orijinal özelliklerini taşıyan bu eser, İstanbul’daki emsâlleri arasında altı minare ile inşa edilen ilk ve tek camidir.

* * *

Caminin bulunduğu yer, eski İstanbul'un da önemli diğer bazı eserleri ile çevrilidir. Manzarası, özellikle denizden görünümü harikulâdedir. Son yıllarda, gökdelenlerle bir parça gölgelenmiş olan bu manzara, siluetiyle de çoğu yerde İstanbul'u temsil ediyor.

Sultanahmet Camii’nin hariçteki, yani dış dünyadaki bir nâmı da “Blue Mosque”, yani “Mavi Cami”dir. Bilhassa Avrupalılar, mâbedi bu isimle yadederler ve ziyaret edilecek yerlerin liste başında tutarlar.

* * *

Eserin asıl ismi “Sultan I. Ahmet Camiî”dir. Mimarı ise, Mimar Sinan'ın talebesi Sedefkâr Mehmet Ağadır. Mehmet Ağa, Caminin dışı gibi iç mekânı da adeta kuyumcu titizliği ile donatıp dekore etmiş.

1609–1616 yılları arasında inşa edilen caminin esas girişi, Roma (Bizans) devrinden kalan Hipodrom tarafındadır. İç mekân ise, bir bütün halindedir. Ana ve yan kubbeler, geniş sivri kemerlerin dayandığı dört büyük sütun üzerinde yükselir.

Caminin iç duvarları, sayısı 20.000’i aşan harika İznik çinileri ile süslüdür. Bunların yukarısı ve kubbe içi kısmı ise boya ile kaplıdır.

Toplam 260 pencerenin aydınlattığı iç mekânın üstünü örten büyük kubbe, 23.5 metre çapında ve 43 metre yüksekliğindedir.

Küçük büyük bütün kubbeler ve minarelerin üstleri kurşunla kaplıdır. Bunların uçlarındaki alemler ise, altın kaplamalı bakırdan yapılmıştır.

Yaklaşık dört asırdır dimdik ayakta duran Sultanahmet Camiini, dün olduğu gibi bugün de İslâm âleminin, hatta dünyanın dört bir yanından gelerek ziyaret eden kalabalıklar var. Muhtemelen de, İstanbul’da en çok ziyaretçi akını olan mekânlarında başında geliyor.

Duyulan ihtiyaç sebebiyle, ayrıca özellikle yaz aylarında, bu mâbedi değişik dünya dillerinde (İngilizce, Fransızca, Almanca, Arapça, Türkçe...) tanıtan ses ve ışık gösterileri yapılıyor. Daha çok yabancı turistlere yönelik olarak düzenlenen bu program, akşam namazından hemen sonra başlıyor.

Okunma Sayısı: 3173
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı