Halil Uslu Ağabeyle ilk görüşmem merhum Nazım Gökçek’in cenazesi dolayısıyla Gaziantep dershanesinde olmuştu. Dershanede yapılan kısa bir sohbet sonrası cenaze namazı için dershaneden ayrılırken ‘Bu dershane çok küçük, büyük salonlarda görüşmek üzere’ demişti. Halis bir duâ olmalı ki, Erhamürrahimin bize büyük salonlu büyük bir dershane nasip etti. Gaziantep’te hizmetler hâlâ o dershanede devam etmektedir. 

Sonrasında Yerköy dershanesinde bir derste, ‘Şimdi bir valiye bile mektup yazsanız cevap alıp alamayacağınız meçhul, koca Bediüzzaman bütün mektuplara cevap vermiş’ deyince gençliğin verdiği heyecanla itiraz etmiş ve Risale-i Nurdaki ‘eskiden beri mektupları pek az yazarım. Hattâ üç senedir kardeşimin çok mektuplarına karşı bir tek yazdım.’2 kısmını hatırlattığımda, ‘Senin yaşın kadar benim Risale-i Nur okumuşluğum var’ diye sitem etmişti. Sonraki görüşmelerimizde aramızda geçen konuyu hatırlattığımda ‘Bu kardeş çetin cevizdir’ diye lâtife yapmıştı.

Daha sonra birçok kez heyecanlı konferanslarına katılıp istifade ettik, İzmit’in Bediüzzaman’ı anma programı kapsamında Ahmet Battal Hocanın konuşmasından önce kısa bir konuşma yapmıştı. Salonun kapısına geldiğinde bana kim refakat edecek demiş ve kendisi için ayrılan yere götürmek üzere abiler tarafından görevlendirilmiştim. Bana döndü ve ‘bak bakalım kıyafetim düzgün mü?’ dedi. Kıyafetini kontrol edip kendisi için ayrılan yeri göstermiş ve heyecanlı konuşmasını dinlemiştim. En son birkaç ay önce bir kandil programında İzmit’te görüşmüştük.

Bütün bunların yanı sıra Yeni Asya gazetesindeki yazılarını dikkatle takip edip, istifade ediyordum. Ayrıca Yeni Asya Neşriyat’ta çıkmış olan Abdülmecid Nursî kitabı okunacak kitaplar listemde bulunuyor. Sadi’nin ‘Yazmaktan maksat, lisânın söylediklerini bâkîleştirmektir. Çünkü şu fânî dünyada hiçbir şey ebedî değildir.’3 sözünde ifade ettiği gibi Halil Ağabey günah cihetinde öldü, fakat sevap cihetinde yaşamaktadır. Arkasında bıraktığı kitap, makale, video gibi eserler onun yerinde ona hayrat kazandıracaktır. Ayrıca yetiştirdiği Nur Talebelerinin sevaplarından ebedî hissedar olacaktır. Cenâb-ı erhamürrahimin, şu fani dünyadan ayrıldığımız zaman arkamızda baki, hayırlı eserler bırakmayı hepimize nasib etsin. Amin.

21 Temmuz Salı günü İzmit dershanesine gittiğimde vefat haberini aldım ve lezzetleri tahrip edip acılaştıran ölümü bir kez daha hatırladım. Böyle ani bir ölüm hayatı hizmetle geçmiş Halil Ağabey için bir rahmet olsa gerektir. Ömrünün sonuna kadar istikametle hayatını hizmete adamış Halil Ağabey, inşallah kabrinde de Hafız Ali Ağabey gibi Risale-i Nur ile iştigal edecek şehit Nur Talebelerine katılmıştır.

Halil Ağabey çağırılan her yere gider, hatta çağırmayanlara sitem ederdi. 

Allah gani gani rahmet eylesin, hüsnü şehadette bulunuyoruz, İyi bilirdik. 

Ruhuna Fatiha.

Dipnotlar:

1. Mesnevî-i Nuriye, s. 353.
2. Barla Lâhikası, s. 120.
3. Eski Said Dönemi Eserleri, s. 201.