"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nedametten murad ne olmalı?

Mehmet ÇETİN
28 Mayıs 2016, Cumartesi
İşlenen fiilden duyulan pişmanlıkla başlayan nedamet maksadına uygun şekilde neticelenilmeli ki murad hâsıl olsun. Nedametin nihaî noktası özür dilemektir.

Bu kadarı yeterli midir? Elbette yeterli değildir. Dilenen özrün, yapılan hataların geçmişe bakan yönü hakkın helâlliğini istemenin yanında, geleceğe bakan yönü ise o hataların tekrar edilmemesi için tashih edilip, ders alınarak güvence oluşturmalıdır.

Kalbinde imanı olan, işlediği günahtan dolayı vicdanen rahatsız olur ve Rabbinden mağfiretini diler, tövbe eder. Yaptığı haksızlığın farkına vararak yine vicdanının sevkiyle hakkı geçenlerle helâlleşerek geçmiş olan haksızlığı kısmen telâfi eder. Buraya kadar mazideki hata ve haksızlığın telâfisi anlamındaki nedametin bir yönüdür. İşlenen günahın gelecekte bir daha yapılmaması için kulun Rabbine söz vermesi tövbe ile beklenen bir kulluktur. Birisine yapılan haksızlığın tekrarlanmaması için verilen söz ve teminat ise faziletli davranıştır.

Buraya kadar, nedamet ve tövbe muamelelerinin ferdî sahadaki vaziyetini mütalâa ettik. Ancak nedametten ve özür dilemekten maksadın kalan önemli kısmının da hâsıl olması için yapılması gerekenler var.

Kul Rabbinin emrine rağmen günah işlerken, kardeşinin hukukuna tecavüz ederken sadece ferdî alanda kalmıyordu bu işler. İşlenen günah başkalarını, yapılan haksızlık diğerlerini tahrik ederek onların da hata ve haksızlık yapmalarına sebep oluyordu. Sebebiyetten kaynaklanan hata ve haksızlığın da telâfisi unutulmamalıdır. Bunun için kul ulaşabildiği ve yetişebildiği kadar insanlara, geçmişte işleyerek sebep olduğu, onların hata ve haksızlıklarının tashihi adına kuvvetli ve etkili özür dilemelidir, hem de inandırıcı olmalıdır.

Bu nasıl olacaktır? Düştüğü yerden kalkarken, insanları da düşürdüğü yerden kaldırmalıdır. Günün haberleşme vasıtalarının da kullanılarak ulaşabildiği insanlara işlediği hatadaki pişmanlığı ilân edilmeli, helâllik dilenmeli, yapılması gereken doğru davranış ifade edilmelidir. Bunlar yaptığı hatasını telâfi etmek isteyen faziletli insanın muameleleridir.

Düştüğü yerden kalkmak, düşürdüğü yerden kaldırmak derken bir mühim hatırayı bu konuya rehber kılalım.

Hasan Şen Ağabeyimiz, rahmetli Ahmet Feyzi Ağabeyin geçmişteki bir hatasından dönmesini anlatır. Ahmet Feyzi Ağabey, rahmetli Necmettin Erbakan Hocanın Siyasal İslâm hareketine bir dönem taraftar olur. Rahmetli Bekir Berk, ziyaret ederek ısrarlı ve iknalı izahları ile Ahmet Feyzi Ağabey hatasını anlar ve kabul eder. Lâkin Ahmet Feyzi Ağabey, cemaatin huzurunda eski kararından vazgeçtiğini de ilân eder, helâllik ister ve kendisini takip ederek aynı hatayı yapanların o hatalı davranıştan vazgeçmelerini tavsiye eder.

Bir cemaatin önündeki büyüğün, 12 Eylül ihtilâlinin desteklenmesinin hatalı olduğunu dar dairede söylemesi elbette yeterli değildir. O büyüğün karar değişikliğini bilmeyen takipçilerinin manevî sorumluluğu unutulmamalıdır.

Hissiyatına kapılarak hata yapan bir kardeşimizin nedametinin ferdilikten çıkıp küllîleşmesi gerekir ki telâfisine vesile olsun. Özür dilemenin sessiz veya dar dairede yapılması hatanın telâfisi adına ne kadar fayda verebilir ki? Hatalı görmediği davranışı savunması kendisini haklı kabul ettirmez. Yapılması gereken şudur: Özrünü ilân edip, hatalı karar vermesine sebep olduğu insanlara ulaşarak hata tashihini yapıp ve nihayette meşverete tabi ve teslim olmasıdır.

Bu davranışı onu küçültmeyip aksine hatadan dönerek başkalarına örnek davranış sergilediği için takdir toplar, duâlara vesile olur.

Okunma Sayısı: 1560
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı