Kalem, en sevdiği kırtasiye malzemesiydi.
Bu yüzden de kırtasiyeye gittiğinde ilk olarak yeni kalem çeşitlerine bakıyordu. Bazı kalemlerini hiç kullanamıyordu; aslında kullanmaya kıyamıyordu. Bu yüzden de odasında kalemler için ayrı bir alan vardı.
Bir gün kırtasiyeye gittiğinde oraya gelen başka bir çocuk dikkatini çekti. Onun elinde olan kalemi annesine göstermişti ama annesi elindeki parayı gösterdi. Belli ki paraları yetmiyordu. Kendi kalemlerini anımsadı. Kullanmaya kıyamadığı kalemler müzesinde bir kalem olmasa onun için çok eksiklik olmayacaktı.
Aldığı kalemin parasını ödedikten sonra hediye paketi istedi. Onu sardıktan sonra biraz önce dükkândan çıkan anne-kızın arkasından koştu. Kız da bir hata yapmış gibi korkarak baktı ama hediye paketini görünce daha çok şaşırdı. Kendisi gittikten sonra açmasını istedi ve oradan uzaklaştı. Kız paketi açınca o kadar sevinmişti ki gözleri yaşardı. Bazen mutluluk bu kadar basitti işte…