Kongre evveli masa çalışmaları yapıldı. Şahs-ı manevî’nin parmakları olan arkadaşlarımız, tek tek çalışmalarını sundu. Gerçekten muazzam çalışmalar vardı içlerinde. Hepsi tebrike lâyıktı.

Ankara cemaatini de unutmamak lâzım. Çok güzel bir organizasyon ile, çok güzel bir hafta sonu geçirmemize vesile oldular ve bizleri çok iyi ağırladılar.

Tanıdıklar hasret giderdi, tanışmayanlar tanıştı. Oluşan muhabbet yumağı Ankara’nın kalbini güm güm attırdı.

Evet, bu buluşmalar bütün insanlığa tesir etmekte. Nur Talebelerindeki pozitif enerji, bütün insanlığa örnek oluşturmaktadır.

Sahi, bu kadar insanın kongre merkezinde toplanmasının sebebi nedir? Bunca kalabalık neden idi? Ne üzerine gelindi buraya?

İşte, bu kişiler aynı dâvânın insanları idi.. Aynı dâvâya gönlünü kaptırmış insanlar, dâvâları uğruna oraya toplanmışlardı.

Şunu da belirtmek gerekir ki, bu buluşmaları organize ederek gençlere değer verdiklerini gösteren cemaatimize binler tebrikler ediyoruz.. Elhamdülillah. Allah daim kılsın böyle faaliyetleri.

Kardeşlerim.. Saidler, Hamzalar, Osmanlar, Tahirler, Nurlar, Güller vesaireler... Risale-i Nur hakikatlerini yaymak için emek veren herkes... Sırf lillah için vakitlerini veren bütün kardeşler.. Bakın Üstadımız ne buyuruyor:

“Aziz, sıddık kardeşlerim ve Nur’un genç kahramanları!

“Evvelâ, ruh-u canımızla sizin Ankara gibi yerde hârika bir tarzda hizmet-i Nuriyenizi tebrik ediyoruz. Hakikaten ümidimizin fevkinde ehl-i maarif ve mektebliler kısmında çok ehemmiyetli bir intibaha vesile oldunuz. Bir senede Ankara gibi bir yerde bu hizmetiniz, on senede ancak yapılacak. Az bir zamanda bu vazife-i imaniyeyi yaptığınıza kanaat edip kuvve-i maneviyeniz ehemmiyetsiz hâdiselerle kırılmasın. Belki daha şiddetli çalışmanıza vesile olsun.

“O gibi yerlerde dâhilden ve hariçten gelen yirmi kadar siyasî ve içtimaî cereyanların hodfüruşane ve garazkârane çarpıştıkları bir zamanda Kur’ân ve imana hizmetiniz ve Üniversitelilerin Nurlar’a takdirkârane sahip çıkmaları; bütün Nurcular’ı sevindirdiği gibi, ileride inşâallah âlem-i İslâm’ı da sevindirecek...

“Vazifemiz ihlâs ile iman ve Kur’ân’a hizmet etmektir. Amma bizi muvaffak etmek ve halka kabul ettirmek ve muarızları kaçırmak ise, o vazife-i İlâhiyedir. Biz buna karışmayacağız. Mağlûb da olsak, kuvve-i maneviyeye ve hizmetimize noksanlık vermeyecek. O noktada kanaat etmek lâzımdır.” (Emirdağ-2)

Gayret bizden, tevfik Allah’tan. Biz okuyacağız, yaşayacağız, yayacağız inşallah. “Okumazsam yanılırım” diyen Zübeyir Gündüzalp Ağabey’in inandığı hakikat için her şeyi feda edebilecek insanlar, elbette sırf Allah rızası için, Risale-i Nur’a sahip çıkacaklardır elbet.

İslâm Kardeşliğinin temelleri olan hakikatleri insanlığa sunan insanlar, İslâm kardeşliği hakikî olarak yaşandığı zamanda da, bu emekleri ile yerdeki ve gökteki bütün varlıkların duâlarını ve tebriklerini alacaklardır.

Bu çalışmalar hatırlanacak ahiret yurdunda. Bu buluşmalar kazandıracak bizlere. Geçmişte iz bırakan insanlar olarak kader defterine isimlerini yazdıranlar olacak mes’ud, olacak mesrur...

İslâmiyetin menfaati uğruna emek veren insanlar kazanacak Allah’ın rızasını.

Zira kongre salonunda maddeten alkışlandıkları gibi, büyük âlem-i İslâm kongresinde de mânen alkışlanıyorlar onlar...