“İhraç” son günlerde çok duyduğumuz bir kavram. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilk kez “ihraç” bu kadar tartışılır oldu. Darbe gerekçesiyle binlerce memur “ihraç” edildi.

İlk ihraç edilen memur: 

Hz. Adem (as)

İhraç kavramı dünyamıza Adem (as) ve Havva annemiz ile girdi. Cennette yedikleri söylenen yasaklı meyvenin neticesinde rahmetli Cennet âleminden zahmetli dünya âlemine ihraç edildiler. Bizler olayı günahın cezası olarak görsek de, gerçekte tam bir ihracattı. Cinlerden, meleklerden daha değerli olan en şerefli mahlûkat, kâinat ağacının çekirdeği, kâinat deryasının damlası/sülbü olacak insan dünyaya ihraç edildi. Rabbimiz için ihraç mânâsı taşıyan bu gönderim, dünya için tam da ihtiyaca uygun büyük bir ithalattı. Dünya, Cennetten asırların transferini yaparak insan denilen varlığı kâinat kadrosuna ve korosuna kattı. Bir yanı hep eksik olan dünya insan ile tamama erdi. İnsan tohum oldu, kâinat gibi bir ağacı netice verdi. İnsan azalarında erkek damla, kadın rahim oldu; ikisi kâinat gibi bir çocuk dünyaya getirdi. 

Melekler Rabbimizin memurları. Felekler (dünya) kuruduğunda ithalat arzusu oluşur. Rahmetten medet umar. Rabbimiz arş emrini vererek melekleri harekete geçirir, dünyaya ihraç eder. Meleklerin kanadında rahmet damla damla toprağa düşer. Dünya yeniden dünyaya gelir. Yeni bir haşir yaşanır... 

Yağmurla yeşeren baharla, yeni canlılar yeryüzüne ithal edilir. Varlıklar zahmetli bir halde iken rahmetle muamele edilmenin şükür ifadesi olarak ahiret âlemine duâlarla, tazarrularla, niyazlarla mukabele ederler. Kâinat yaratıldığından bu yana arştan arza damla damla rahmet, arzdan arşa nefes nefese duâlar yükselir.  

Cennetten dünyaya ihraç edilen en büyük memur: 

Hz. Muhammed Mustafa (asm)

Hz. Adem’den sonra ne zaman dünya kuraklaşsa, Rabbimiz rahmetin inkişaf ettiği Cennetinden, tabir yerindeyse bir peygamber ihraç etmiş, kurumuş gönüllere tekrar hayat vermiştir.  Âlemlere rahmet Hz. Muhammed (asm) yaratılan ilk ruh ve nurdur. Hz. Adem gibi Cennette yaşarken kurumuş dünyanın yağmur ithalat talebi üzerine dünyaya gönderilmiştir. O gün kâinat bayram etmiş, rahmet yeryüzünü iplik iplik işlemiştir. 

O (asm) dünyadaki vazifesini ifa ederek vefat etmiştir. Bu sefer dünya ezelden ebede en büyük ihracatını gerçekleştirmiş, kâinatın kendisi için yaratıldığı, en kıymetli varlık Hz. Muhammed Mustafa’yı (asm) geldiği âleme göndermiştir. Hz. Muhammed Mustafa (asm) âleme rahmet olarak yağmur yağmur gelmiş, vefat ettiğinde ferşten arşa, melekten feleğe, sinekten semeğe her şey o yağmurdan sağdıkları duâlarla, salâvatlarla, tekbirlerle Cennete uğurlanmıştır. 

O (asm) dünyadan Cennete ihraç edildikten sonra insanlık O’nun ayarında bir değer üretememiştir. Şimdilerle insanlık, ayarı ile oynanmış, sahte (sözde marka) ürünleri dünyadan ahirete ihraç ediyor. 

Son ihraç edilen memurlar: 

Geylani, Mevlânâ, 

Bediüzzaman...

150 yıldır Türkiye’nin ihracatı ithalatını karşılamadığı gibi Hz. Muhammed Mustafa’dan (asm) sonra da insanlığın ahirete olan ihracatı, ithalatını karşılamıyor. Kullar sonsuz nimetlere hakkıyla şükredemiyor. Rabbimiz Hz. Muhammed Mustafa’dan (asm) sonra Geylanileri, Mevlânâları, Bediüzzamanları ihraç ederken, insanlık onlara deccalleri, süfyanları ihraç ediyor. Ne kötü bir ticaret!

İhraç edilmeden kendimizi dünyadan ihraç edelim

Değerli olan ihraç edilir. İnsan en kıymetli varlık olduğu için arzın halifesi unvanıyla Cennetten dünyaya ihraç edilmiştir. Dünyada insan en rütbeli “memurdur”. Kimisi amiri olan Rabbinin verdiği vazifeyi en güzel şekilde yerine getirir; Hz. Muhammed Mustafa (asm), Hz. Ebubekir, Bediüzzaman gibi, rütbe alarak terfi ettirilir, Cennete ihraç edilir. Kimisi vazifesini yerine getirmez, insanlıktan çıkar. Cehenneme ithal edilir. 

Son aylarda binlerce memur darbe gerekçesiyle ihraç edildi. Her olayda olduğu gibi adâlet bu dünyada, olmadı ahirette yerini bulacak. Suçlular cezasını çekecek, suçsuzlar dünyada mahkûm olsalar bile, ahirette beraat edecek. Mahkeme-i Kübrada suçlu bulunduktan sonra dünyada beraat etsen ne fayda…

Âlemlere rahmet olarak Cennetten ihraç edilmiş en değerli varlık Hz. Muhammed Mustafa, (asm) “hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin,” demiş. Bu söz bu gün daha da anlamlı. 

Hepimiz için bu gün kendini hesaba çekme ve dünyadan ahirete hicret etme zamanı. Hem ihraç edenler, hem de ihraç edilenler için kabirde ve mahkeme-i kübrada hesaba çekilmeden önce kendilerini hesaba çekme zamanı. Bu dünyada mağdur olanlar ahirette temyize gidecek. 

Hepimiz şu dünyada memuruz. Memurluktan/ dünyadan ihraç edilmeden kendimizi dünyadan ihraç edelim. Memurluk vazifesi olan kulluğumuzu güzelce yapalım. Ahirete hicret edelim. Rütbe alarak ahirete terfi edelim…