07 AĞUSTOS 2017 PAZARTESİ
* “(…)Üstad Bediüzzaman’ın tespitiyle ‘nev’i insanın yüzde 80’inin ehl-i tahkik olmaması’ kurnaz siyasîlerin işini kolaylaştırıyor! Yoksa bu kadar bedihî, bu derece açık seçik savrulmaları ve U dönüşlerini görmemek mümkün değil…” (Hüseyin Gültekin)
* “(…)Manevî alandaki tahribat, ifrat derecede ahlâkî dejenerasyonlar, haddi aşan lâkaytlıklar maddî kıyametin kopmasına zemin hazırlıyor.” (Süleyman Kösmene)
08 AĞUSTOS 2017 SALI
* “Nur’un mahsulâtından alınan ‘feyizler, ilhamlar ve terakkiler’ ile başka kapının kulu olunmaz! (…)Arş-ı Azam’la bağlı olan Kur’ân’a dayanan ve onun bir tefsir olan Risale-i Nur’lara ihanet karşılıksız kalmaz!..” (Zübeyir Ergenekon)
09 AĞUSTOS 2017 ÇARŞAMBA
* “Temennimiz, tam demokrasi ve hukukun tamamen hayata hâkim olması! ‘İnşallah o Demokratlar, istibdad-ı mutlakı kaldırıp tam bir hürriyet-i şer’iyeye vesile olacaklar.’ sözüne bütün kalbimizle inanıyoruz…” (Raşit Yücel)
10 AĞUSTOS 2017 PERŞEMBE
* “(…)‘Siyaset eşittir din’ şeklinde bir iddiada bulunmak hakikatle bağdaşmadığından, yanlış bir istikamete girenler ‘siyasî dalâlet’e bulaşsalar da aynı kimseler için ‘Dinî dalâlete düşmüş.’ denilmez.” (M. Lâtif Salihoğlu)
11 AĞUSTOS 2017 CUMA
* “Asr-ı Saadet’te hava bugünlerden daha karanlıklı değil miydi. ‘Muallimü’l-Ekber’imizin dört ciheti amansız düşmanlarla kuşatılmış değil miydi?.. Fakat o; Kisra’ya, Heraklius’a, Mukavkıs’a ve Necaşi’ye dâvetiyeler gönderiyordu!” (Şükrü Bulut)
12 AĞUSTOS 2017 CUMARTESİ
* “(…)Cemaat kanunla yasaklanamaz, zira iznini kanundan almıyor; diğer ifadeyle, cemaati devlet var etmiyor ki devlet yok edebilsin!” (Ahmet Battal)
* “Her yıl olduğu gibi bu yıl da ‘Vergi Rekortmenleri Listesi’ açıklandı ve bu durum Türkiye’deki sistemin arızalı olduğunu bir defa daha gösterdi; çünkü liste, üretenlerin değil de daha çok paradan para kazananların, rant ekonomisinden medet umanların ve ‘al-sat’çıların kâr ettiğini ortaya koydu! Rekortmenler listesinde sanayicilerin değil de bankacıların olması başka nasıl izah edilebilir!..” (Faruk Çakır)
13 AĞUSTOS 2017 PAZAR
* “Üstad Bediüzzaman’ın çizgisinde ‘hak ve hakikatin, hakikî hürriyet ve adaletin’ savunucusu ve Nurculuğun ve Risale-i Nur’un basındaki tek adresi bugün ‘Yeni Asya’dır.” (Ahmet Demirdöğmez)
* “İman istikameti kazanmayı isteyen bir Nur Talebesi nasıl Külliyat’taki ilgili kısımları okuyorsa, siyasî ve içtimaî istikametini kazanmak için de ‘Münazarat’ı ve içindeki düsturları okumalı ve öğrenmelidir.” (Behlül Semerci)
* “Görülüyor ki, 27 Mayısçıların Nurculuğa karşı Diyanet ve İlâhiyat ayaklarını kullanarak başlattıkları, ama yarım kalan ve arkası gelmeyen taarruz dalgasını ‘f.ö’ bahanesiyle kaldığı yerden tekrar hortlatıp devam ettirmenin plânını yapanlar var!” (Kâzım Güleçyüz)
* “[DİB] bugünkü hâliyle (…) lâikliğe (…) aykırıdır. Lâiklik ‘din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması’nı va’zediyorsa, din işleri devlete müdahale etmediğine göre devletin de dine müdahalesi kökten yanlıştır!” (Ömer Faruk Özaydın)
* “Risale-i Nur’u tanımayı ve okumayı nasip eden Allah, Nur cemaatleri içinde Bediüzzaman Hazretlerine en sâdık, Risale-i Nur’dan asla taviz vermeyen, ‘Hakkı tanıyan, hakkın hatırını hiçbir hatıra feda etmez. Zira hakkın hatırı âlidir, hiçbir hatıra feda edilmemek gerektir.’ (ESDE, s. 231.) diyen Bediüzzaman Hazretlerinin bu sözünü kendine rehber edinip her daim ‘hakkın yanında, haksızlığın karşısında’ olan, şahısların değil şahs-ı manevînin hâkim olduğu mümtaz bir cemaat olan ‘Yeni Asya cemaati’nin bir ferdi olmayı nasip etti Allah. ‘Yeni Asya’ ailesinin bir ferdi olduğum için Allah’a ne kadar hamd etsem azdır…” (Said Yüksekdağ)
***
Not: Yukarıdaki tespitler, gazetemizin (yılın 32. haftasına tekabül eden) 07-13 Ağustos 2017 tarihli nüshalarından derlenmiştir.