"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“İyi ki tek şahsa dayalı başkanlığa ‘hayır’ diyeceğiz...”

Orhan GÜLER
28 Şubat 2017, Salı
[Yeni Asya yazarlarından altı çizili satırlar - 8]

20 ŞUBAT 2017 PAZARTESİ 

“Muhayyer Kürdi makamındaki Sultan [3]. Murat Han’a ait ‘Uyan ey gözlerim, gafletten uyan!’ ilahisi çok meşhurdur; 16 Nisan sonrası bu ilahiyi dinlemeye en çok kimin ihtiyacı olacağını Allah bilir!” (Adnan Nacir)

“Nankörlüğün daniskası ne yazık ki siyaset âleminde yaşanıyor! [Geçmişteki] muazzam hizmetleri takdir etmeyen siyasiler bilsinler ki kendi yaptıklarına karşı da yarın öbür gün, takındıkları tavra benzer bir durum ortaya çıkabilir…” (M. Latif Salihoğlu)

“[Referandum vesilesiyle] görüşünü açıklayacak kişi ‘terörist’ ya da ‘hain’ ilan edilecekse o zaman tek seçenekle oylama yapılsın!” (Mehmet Kara)

“Lahika mektupları, bir projektör gibi asrın karmaşık hadiselerine karşı Kur’an’ın bu asırdaki, tercih edilmesi gereken (tefsir) yolunu gösteriyor. Bu aydınlıktan istifade etmeyip kafa fenerine veya başka cereyanların mum ışığına güvenenler elbette yolu şaşırdıklarını iş işten geçtikten sonra anlayacaklar…” (Sebahattin Yaşar)

“Bediüzzaman Hazretleri, Avrupa’ya [‘Batı’] tek pencereden bakmıyor; iki pencereden bakıyor ve Avrupa’yı ikiye ayırıyor. (…) Avrupa’ya bu iki pencereden bakmazsak Avrupa’yı [doğru] okuyamayız. İki Avrupa’dan birincisi ‘hak, hukuk, hürriyet ve adalet’ esaslarıyla kurulan Avrupa Birliğinin mimarı; ikincisi ‘zulmetin, sefahetin, dalaletin, entrikaların, İslam âlemi aleyhinde dönen dolapların’ teşvikçisi veya mimarı. Birinci Avrupa hayrı, vicdanı ve Hz. İsa’nın din-i hakikisini temsil ediyor; ikinci Avrupa şerri, nefs-i emmareyi, şeytaneti ve deccalı temsil ediyor.” (Süleyman Kösmene)

“Siyasal Şialığı Müslümanların aleyhinde kullandığı geçmişte İran’ın siyasi cenahıyla birlikte çalışmış kadroların durup dururken ‘İran düşmanlığı’ yapmaları kendi fikirleri değil. Hükûmeti dört koldan saran neoliberallerin etkinliği maalesef artıyor…” (Şükrü Bulut)

21 ŞUBAT 2017 SALI 

“İyi ki ‘cemaate, meşverete, şahs-ı maneviye, meşrutiyete/demokrasiye, şûrâya, meclise’ dayalı sisteme ‘evet’ ve ‘tek şahsa dayalı başkanlığa, istibdata/keyfîliğe dayalı sisteme ‘hayır’ diyeceğiz…” (Ali Ferşadoğlu)

“[‘Yeni Asya’nın] attığı her manşetin zorbaların suratına bir şamar gibi aksetmesi, demokrasi tarihinin sahifelerine altın harflerle yazılacaktır.” (Atilla Yılmaz)

“Bazı din görevlileri cami kürsülerinden hâkim siyasetin propagandası mahiyetinde sözlü tavırlar takınmaktadırlar. Bu[nun] ülkeye, özellikle dine çok zarar vereceği aşikârdır [ ; ki] ‘dinin, değişken, çoğu yalana revaç veren siyasetin emrine sokulduğu’ intibaını verir, bu da ehl-i tahkik olmayan ve büyük bir yekûn oluşturan önemli bir kitlenin dinden ve camilerden soğumasına yol açar... Bu da büyük bir vebaldir!” (İbrahim Ersoylu)

“[Bediüzzaman,] günümüz siyasetinin ana yapısını oluşturan İttihat ve Terakki’nin içerisindeki mason ve din karşıtı ifsat grubuna muhalif olan Ahrar grubunu fikren desteklediğini neşir vasıtalarıyla ilan etti.”  (Mehmet Çetin)

“[‘Yeni Asya’] desteklediği ve kuvve-i istinat olduğu demokratik yapılardan bile istiğna edip tezellül göstermemiştir.” (Sabahattin Boyacı)

22 ŞUBAT 2017 ÇARŞAMBA 

“İşin aslına bakılırsa, yeni sistemle öngörülen ‘cumhurbaşkanı kabinesi’nin teşekkül tarzı dahi yeni bir bürokratik vesayet odağının oluşturulduğunu haber veriyor. (…) Böyle bir modelin, darbe ve ara rejim dönemlerinde uygulanan ‘teknotratlar hükûmeti’nden ne farkı var? Orada da siyasi sorumluluk yok, bu modelde de. (…) ‘Bürokratik vesayet,’ bürokrasi tuzaklarıyla açılan bu yolla mı bitecek!” (Kâzım Güleçyüz)

● “[‘Yeni Asya camiası’ olarak] nice dâhilî ve haricî müdahalelere maruz kaldık; yaralandık, haşlandık, hırpalandık… Bir taraftan perde altındakilerle, bir taraftan beraber Risale okuduklarımızla… Ama ‘Yeni Asya’ yılmadı!” (Raşit Yücel)

23 ŞUBAT 2017 PERŞEMBE 

“Said Nursi, hayatı ve eserleri ile bir bütündür; hiçbir eseri birbirinden tefrik edilemez.” (Mustafa Öztürkçü)

● “‘Şeflik’ devrinden gerçek demokrasiye geçildiğinde ve bilhassa DP iktidarı döneminde (1950-60) devlet baskısı kırılmış, insanımız büyük ölçüde rahat nefes almıştır. Bu dönemde eğitime önem verilmiş, halkın isteğine uyularak okullara din dersleri konulmuştur; ayrıca ‘imam hatip,’ ‘yüksek İslam enstitüsü’ gibi ihtiyaç duyulan okullar açılmıştır.” (Naci Tepir)

24 ŞUBAT 2017 CUMA 

“[‘Başörtüsü’ konusunda] her kademedeki yasağın sona ermesine her kimin bir desteği ve faydası olduysa onlar teşekkürü hak ediyor ve onlara teşekkür ediyoruz; bununla birlikte, aynı kişilerin şahit olduğumuz yanlışlarına da haklı itirazlarımızı sürdürüyoruz ve sürdürmeliyiz…” (Faruk Çakır)

“‘Yeni Asya’nın yaptığı iş, muhteşem Kur’an tefsirleri olan ‘imani ve ilmî eserler’ Risale-i Nur’ların neşrini, ilanını, (…) ve okunmasını büyük bir gayret ve hizmetle gerçekleştirebilmektir.” (Rifat Okyay)

25 ŞUBAT 2017 CUMARTESİ 

“Siyaset de bir yönüyle araçtır belki; ama o bir tren değil, raydır. Tren yolunda [ray] yanlış araçla doğru yere varılmaz. / Kemalizmin kullandığı ana araç olan istibdatla, onun varmak istediği amaçtan [dini tahrip etmek] başka yere varılamaz! Doğru araç demokrasidir, meşveret ve meşrutiyettir, hürriyetlerdir. Devleti ‘oraya’ döndürmedikçe ya da ‘o raya’ oturtmadıkça siyasetle dine ‘gerçekten hizmet’ edilmiş olmaz.” (Ahmet Battal)

“Amr b. Hişam gerçi okuyan-yazan, üç dil bilen ve Kureyş’in Bizans ve İran diplomasisini yürüten birisiydi; ama Kur’an’ın hak davasına karşı çıktığı için ‘Ebu Cehil’ adını aldı—çünkü cehalet ‘bilmemek’ değil, ‘yanlış bilmek’tir…” (M. Ali Kaya)

“Ülke olarak okumuyoruz ve bu sebeple olaylar karşısında düşünmek yerine birilerinin söylemlerinin arkasına sığınıp ona göre hareket ediyoruz!” (Ülker Yılmaz Caba)

 “Şu anda cemiyet olarak yaşanan pek çok problem(…)in özü, devletin en tepesinden en basit insanına kadar pek çok insanın ‘dürüstlük’ erdeminden yoksun olmasıdır. Bu vahim ahlak sorununa önce ‘siyaset’ adını takarak sistemleştirmek, sonra da normalleştirmek ‘en büyük cinayet’ olsa gerektir.” (Yasemin Yaşar)

26 ŞUBAT 2017 PAZAR 

 “‘Yeni Asya’ gazetemiz, Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin (…) tespitleri ışığında, kalb-i millet-i hükûmet olan riyaset-i hükûmetin ve meclisin yanında olduğunu ifade ederek istibdadın her türlüsünün karşısında olmuştur; buna mukabil hürriyetçi parlamenter sistemi esas alan meşrutiyet-i meşruanın, yani demokratik cumhuri anlayışı esas alan görüş ve düşüncelerin de dellallığını yapmaktadır.” (Ali Vapurlu)

“Günlerdir Çanakkale 4-5 şiddetindeki depremlerle sarsılıyor. ‘Neden?’ diye sormaktan kendimi alamıyorum! (…)Yoksa Çanakkale’de şehit olanların ruhu mübarek vatanımız üzerinde oynanan oyuna kızdığından dolayı mı titriyor?...” (Sadettin Önal)

“(…)Bediüzzaman Hazretleri [‘Yeni Asya’nın] hizmet stratejisini, hedefini, programını çizmiştir.” (Said Yüksekdağ)

***

Not: Yukarıdaki tespitler, gazetemizin (yılın 8. haftasına tekabül eden) 20-26 Şubat 2017 tarihli nüshalarından derlenmiştir.

Okunma Sayısı: 4502
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı