"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yunus Suluoğlu kardeşim...

Osman ZENGİN
14 Eylül 2015, Pazartesi
Yunus Suluoğlu (Arka sıradakilerden ortadaki)

Daha bir-iki gün önceydi… Facebooktan bumu yazmıştın: “Değerli Dostlar; 08.09.2015 Salı günü kalpten (by pass) ameliyatı olmak için İstanbul Siyami Ersek Kalp Hastanesine yatıyorum. 4-5 ünite 0 rh + pozitif taze kana ihtiyaç olacak. Şifa duâlarınızı bekliyorum.” 

Biz de sana duâ etmiştik Yunus kardeşim. Ertesi gün bir paylaşım daha yapmıştın ve diyordun ki, “Değerli Dostlar; Bugün (08.09.2015) İstanbul Siyami Ersek Kalp Hastanesine yattım. Yarın inşallah açık kalp (by pass) ameliyatı olacağım. Taze Kan verme işini Hastane Kan Bankası yarın saat 13.00’a erteledi. Bu gün kan vermek için hastaneye gelenler kan veremediler. Yarın kan vermek için, tekrar hastahaneye gelme zahmetine katlanacaklar. Elimizde olmayan bu durumdan dolayı özür dileriz. Şifa duâlarınızı bekliyorum. Selâmlar, saygılar. YUNUS SULUOĞLU İrt. tel: M. Akif Suluoğlu (oğlum) (0533) 965 68 76”

Bugün (12 Eylül) telefon açıp, vaziyetini öğreneyim diyordum. Fakat sabah Murad Nardağ kardeşim arayarak, senin vefat ettiğini bildirdi. Şaşırmıştım Yunus. Ne diyeceğimi bilememiştim.

Daha, iki ay bile olmamıştı. Konya’da beraber olduğun kahraman Halil Uslu’nun cenaze namazında beraber oluşumuz… Orada, kadîm, eski dostlarla bir arada oluşumuz. Eskilerden bahsedişimiz… 

Kırk senelik arkadaşımdın, kardeşimdin. Senden üç yaş daha yaşlı olsak da, senin “Osman” deyişini hiç unutmazdım Ankara’da, o gençliğimizin en güzel yıllarında bir araya gelir, hizmetlere koşardık. Kahraman Erzurum’un, kahraman bir evlâdıydın. Daima güler yüzlü, müsbet düşünen, hani “sinekten yağ çıkartır” misâli, küçük bir şeyi değerlendirir; “nerede, nasıl, kime hizmet ederim?” düşüncesinde idin. Herkese, değişik ve tanınmış bazı zevata dahi, Üstadını ve Risale-i Nurları anlatırdın. Bunu en son, TBMM’de çalıştığın zaman vazifelendirildiğin İstanbul’daki müzelerdeyken, Osmanlı hanedanından bazı zatlara da anlatmıştın.

Ankara’da talebelik yıllarımızda, ODTÜ gibi zor bir okulda okuyordun, ama tabiî bir müddet dayanıp, sonra orayı bırakıp, Konya’da okumaya başladın. Orada, şimdi senin gibi rahmetli olan; Mustafa Özsoy ve Halil Uslu Ağabeylerle hemhâl olup, hizmetlere koşuyordun. Sonra ticarete atıldın. Konya’daki dükkânında seni, Özsoy Ağabeyimle ziyaretine geldiğimizde nasıl sevinmiştin.

Bir müddet görüşemedik. Sonra ben bir gün TBMM’ye geldiğimde seni gördüm. Senin de, benim gibi ziyarete geldiğini zannettim. Meğer TBMM’de işe başlamışsın. 

Bu sene içerisinde, Murad Nardağ’ın evine Bursa’ya gelmiş, beni ve eski arkadaşlarımızı da çağırıp, epey eski günleri yâd etmiştik. Sakal bıraktığını görüp, lâtifeleşmiştik. Daha sonra, rahmetli Halil Uslu’nun cenazesi için geldiğimiz Konya’da karşılaştık. Demek bu son bir araya gelişimiz ve son resmimizmiş Yunus.

Ve acı haber… “Yunus Suluoğlu rahmetli oldu!” Ah ki, emir Rabbimden Yunus. Hemen, senin gibi ehl-i hizmet olan kardeşin, Erzurum hizmetlerinin fedaisi Aydın Suluoğlu’nu aradım ondan malûmat aldım.

Aziz ve muhterem kardeşim, Allah sayısız rahmet eylesin sana! Sevenlerine ve ailene tâziyetlerimi sunar, makamının cennet olmasını niyaz ederim.

Okunma Sayısı: 5789
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa Gürbıyık

    14.9.2015 15:24:37

    Yunus Abim,benim ev arkadaşımdı...12 eylülden önce Konya Adalet partisi İl sekreteriydi...12 Eylülden sonra aynı meresede 1 yıl beraber kaldık...Hiçbirşeyini kıskanmayan,fedakar bir güzel insandı..Şirin hanım çeşmesi karşısındaki köşede ilk çorapçı dükkanını beraber açmıştık...isim hakkı olarak da Özcan kardeşimiz bir çift çorap kazanmıştı...Evlendi ve o küçücük dükkanda rızkını çıkarmaya başladı...Dükkanı arı kovanı gibi dostlarıyla dolar taşardı. Yunus Abimin kendisiyle binlerce hatıramız vardı...Hep yapıcı ve serinleticiydi...Asla kızmaz ve kalp kırmazdı...Dünya metaına zerre kadar değer vermezdi...hep iyilik ve güzellik onun kişiliğiydi...Sözün bittiği o aşılması zor yerdeyim şimdi...Rabbim cennetini mekan eylesin...taksiratlarını affetsin...Aile fertlerine ve dostlarına da başsağlığı ve sabır diliyorum...Tüm haklarımız helal olsun...

  • ismail uzun

    14.9.2015 13:11:24

    Hüküm onun, dönüş O'na (Celle celaluh), Cenabı Mevla rahmetiyle, cennetiyle mükafatlandırsın

  • Fikri

    14.9.2015 10:26:20

    Ya Osman abi, sen ne kadar vefalı bir dostsun. Allah razı olsun. Abimize de Allah rahmet eylesin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı