"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çakı gibi

05 Haziran 2017, Pazartesi 00:10
2010 yılında satışa sunulan Dacia Duster, yakın zamanda geçirdiği son makyajla, çakı gibi görünüşü ve 4X4 özelliğiyle de müşterisine ulaşmaya devam ediyor.

2010 yılında satışa sunulan ve yakın zamanda geçirdiği son makyajla, çakı gibi görünüşüyle, müşterisine ulaşmaya devam eden Dacia Duster, her zaman kendini yenilemeyi bilerek güncelliğini koruyor. Romanyalı üretici, Renault ve Nissan’ı arkasına alarak, ekonomik ve göz alıcı tasarımlı modelleriyle Türk müşterisinin beğenisini kazanmayı sürdürüyor. 

Dacia ve de Duster’ın, çok sayıda otomobil firmasından daha fazla satış gerçekleştirdiğini bilmeyen yoktur. Zira müşteri ucuz olduğu kadar mahareti yüksek ürünlere daha bir alıcı gözle bakıyor. Özelde Duster, sınıfındaki araçlara göre ekonomik olması, tasarımının şıklığı, fiyatının cazipliği ve yedek parça noktasında tüketiciyi cezbediyor. Ki, Duster ülkemiz şartlarına uygunluğu ile her daim ilgi görmeyi becerdi. Kısacası bu haftaki test misafirimiz Dacia Duster 1.5 dCi 4×4 modeli oldu.

DIŞTAN BAKINCA

Dacia Duster, bazı ülkelerde Renault markası altında satılıyor. Duster, makyajdan öncede kaslı ve feminen bir görünüme sahipti bir otomobildi. Şimdi de bu özelliğini devam ettirirken kendini daha bir elit kimliğe büründürmüş. Önden baktığınızda yeni radyatör ızgarası, üstte krom kaplama tavan rayları, arka kısımda Dacia logosu altında kalın puntolarla yazılmış Duster yazısı kendine güvenini yükseltmiş olmanın işaretleri olarak görünüyor. Yandan bakıldığında arka çamurlukların o şişkin görüntüsü “bu benim özelliğim” demeyi sürdürüyor. Binaenaleyh, makyajla birlikte güncelliğini korumayı yine başaran Duster, 4×4 kabiliyetleriyle birlikte pazardaki faaliyetini daha da güçlendirdi.

İÇTEN BAKINCA

İç mekâna adım atınca ilk dikkat çeken Duster’ın bir önceki versiyona göre daha derli toplu bir konsolla karşımıza çıkması olmuş. Kullanılan plastikler sert olsa da... Yapılan eleştiriler karşılığını bulmuş. Ki, daha önce orta konsolda yer alan cam açma kumandaları aşina olunan şekilde kapı içlerine konulmuş. Kalite algısının makyaj sonucu yükseldiğini de ayrıca belirtmek gerek. Orta konsola konumlandırılmış 7 inçlik LG üretimi MediaNavigation iç mekânı renklendirirken, kalite algısına katkıda bulunuyor. Ekranın sahip olduğu dokunmatik özellik ise bazen işlemeyebiliyor. Bu da dikkati biraz dağıtabiliyor. Ayrıca sürüş pozisyonuna biraz uzakta kalması da bir dezavantaj olarak göze çarpıyor. 

İçeride hayat alanı geniş ve ferah. Eşya gözü noktasında bir sıkıntı yaşanmıyor. Çekiş modunu ayarlamaya yarayan kumanda şık, zarif ve sınıfındaki diğer modellerden Duster’ı ayıran bir öge. Bu kumanda yardımıyla aracı 4 çeker veya istendiği taktirde önden çekişli olarak kulanabiliyorsunuz. Duster’ın koltuklarının rahat olduğunu söylemekle birlikte ideal sürüş pozisyonuna erişmenin çok zor olduğunu da belirtmek şart. Bu arada, koltuk ayarları bilinenin tam aksine yerde konumlandırılmış. Kolçak sebebiyle bel ayarı yapabilmeniz için ise biraz uğraşmanız gerekiyor. 

MOTOR VE PERFORMANS

Duster’ın kaputunun altındaki 1.5 dCi 110 HP’lik ünitenin maksimum gücü 4000 d/d ve 1750-2500 d/d’de 240 Nm’lik maksimum torka sahip. 168 km/s’lik son hıza sahip araç, 0-100 km/s hızlanmasını 12.5 sn’de tamamlıyor. Unutmadan, bu 1.5 dCi’nin Mercedes’in bünyesinde dahi yer bulduğunu söyleyelim. Ekonomik olması konusunda kendisini ispatlamış bu ünite, yüksek torku sayesinde düşük viteslere düşmenize ihtiyaç bırakmıyor. Performansı yeterli olan ünite, alkışı hak ediyor. Şanzıman oranları kısa tutulan Duster, birinci ve ikinci viteslerde benzinli modellerle yarışıyor. Yüksek yapılı Duster, yüksek hızı sevmiyor. 110-120 km/s’lık hızlardan sonra içeride huzurunuz azalıyor. Rüzgâr ve yol sesini de içeri alıyor. 

Duster’ın ekonomikliği bilinen bir gerçek. Şehir içinde dikkatli kullanımda 6.0 lt’ye yakın değerleri yakalayabilirsiniz. 4X4 versiyonu kullandığınızda ise, tüketim 6.5-7.0 litrelik değerlere çıkıyor. Test sürüşümüz boyunca yakaladığımız değer ise 6.6 lt/100 km oldu.

Duster’ın direksiyonun hissizliğini, keyifsiz süspansiyonunu ve gövde salınımlarını dezavantajları arasında sayabiliriz. Direksiyon park manevralarında ağır kalıyor. Duster’da konforu ve sürüş zevkini etkileyen önemli noktalardan biri süspansiyonları. Sarsıntılı darbe emişi konforu alıp götürüyor.  2 çekerde de çekiş sıkıntısı yaşamayan Duster, hafif arazide başarılı. Yokuş ve iniş sistemi gibi güvenlik ekipmanlarının olmaması ise zorlu arazilerde düşündürüyor. 

Netice olarak, makyajla görünüşünü çakı gibi yapan Duster, donanım anlamında zengin değil. Fakat, aracın 4 çeker ve SUV olduğunu düşünürseniz sınıfının en uygun fiyatlısı olarak karşınızda duruyor.

TEST SÜRÜŞÜ: RECEP BOZDAĞ

Okunma Sayısı: 6173
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı