"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

70 sene evvel ''Milli Şefliğe'' de itiraz etmiş bir parti olarak 'Hayır' diyoruz

09 Mart 2017, Perşembe 13:06
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, ''Türkiye’nin olağanüstü hal iklimi içerisinde, demokrasinin özünün açıkça eleştirebilme hakkı ve sizlerin de faaliyet gösterdiğiniz basınımızın bugün ne kadar özgür olduğu ortada. Bugün her birimiz rehin vaziyetteyiz. Eleştiri hakkını ne aydınlar, ne entelektüeller, ne üniversiteler maalesef kullanamaz halde. Bütün bu baskılara rağmen milletimizin vicdanıyla, aklıyla, sağduyusuyla karar verebilmesi noktasında, hakikate inanan insanlar olarak, insanlarımızı ne kadar cesaretlendirebilirsek o kadar doğrunun ortaya çıkmasına da vesile olacağımıza inanıyorum.'' dedi.

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Yurt  Gazetesi'nden Ülkü Çoban'a verdiği röportajda ülke gündemini değerlendirdi.

Önemli değerlendirmelerin yer aldığı röportajdan bazı bölümler:

Türkiye’nin çok partili rejiminde ilk iktidar değişikliğini yapan partiden söz ediyoruz. Bir şekilde ağırlığını Türkiye’nin siyasi tarihinde derinden hissettiğimiz bir oluşumdan söz konusu… Fakat parti 2002 seçimlerinde barajı aşamadı, çok az bir farkla barajın dışında kaldı. Peki, Demokrat Parti’nin büyümesi, eski fonksiyonunu kazanması için neler yapmayı hedefliyorsunuz?

Türkiye’nin daraldığı, nefes alamaz hale geldiği bir siyasi iklim var. Bir tarafta din ve laiklik ile ilgili, diğer tarafta da etnik temelli bir kavga görüntüsü hâkim.. Artık Türkiye’nin bunu taşıyabilme imkânının kalmadığını düşünüyoruz. Türkiye zorların içerisinden hep bir zor tercih yapmak zorunda bırakıldı.  Bu referandum da bunun en sonuncusu…  Türkiye’nin önünde çok kısa bir zaman diliminde bir kuvvetli sesi alternatif haline getirmek için büyük çaba içerisindeyiz. 

Bu fikriyatın temeli, sadece 46’da kurulmuş bir hareket değil aslında… Bugün uçlara kaymış siyasetin, Türkiye’ye bir getirisinin olmadığını 15 yıllık zaman dilimi hepimize ispat etmiştir. Bizim kavgamız değişimi anlayarak, zamanın ruhunu kavrayarak, Türkiye’deki herkesin kendini bulabileceği, herkesin hukukundan emin olduğu, ülkenin külfetleriyle beraber nimetlerini de ortak bir paydada paylaşacak bir siyasi fotoğraf ortaya çıkarmaktır. 

Biz bir gelenek partisiyiz

Süleyman Demirel, Türkiye’nin ilk kadın başbakanı Tansu Çiller bu partinin çatısı altındaydı. Ama şöyle bir gerçek var ki, 2000 sonrası doğan nesil bu liderleri tanımıyor. Peki, bu kapsamda Demokrat Parti ne yapabilir? 

Elbette biz bir gelenek partisiyiz.  Hafıza netice itibariyle aktarılan canlı bir organizma gibi… Ben insanların görmeseler de, yaşamasalar da fikirleri, fotoğrafları, geçmişi, tarihi bir şekilde öğrendiği kanaatindeyim. Bunun en net göstergesi bugünkü iktidarın zaman zaman “Menderes, Özal, Demokrat Parti” diyerek, kendisinin meşruiyet alanını genişletmek adına, bu referansları verme ihtiyacı duyuyor olmasıdır.  Aynı zamanda bu bizi onayan bir şeydir. Ama bir tarafta bu büyük geçmiş, öbür tarafta da dünyanın değişen koşulları var. Bunun en temel unsuru, elbette daha donanımlı hale getirmek mecburiyetinde olduğumuz gençliğimiz…

İnsanlarımızın susamışlığını hissettik

Demokrat Parti’nin 12. Olağan Kongresi 26 Şubat’ta gerçekleşti ve yeniden genel başkan seçildiniz. Kurultaydaki konuşmanızda referandum ile ilgili de oldukça güçlü bir “hayır” vurgusu yaptınız. Oradaki atmosferi ve enerjiyi nasıl buldunuz?

Gayet olumlu tabii, hem partimizin hem de Türkiye’nin gündemine ve can alıcı meselelerine baktığımızda, insanlarımızın susamışlığını kongre zemininde de hepimiz hissettik. Hakikaten, Türkiye’nin dört bucağından bir sorumluluğa ortak olmak için gelmiş insanlarımızın heyecanını da alarak, fikirlerimizi paylaştık. 

Cemrelerin düştüğü bu günlerde,  insanlarımızın zihinlerine ve gönüllerine ulaşmak için büyük bir vesile, büyük bir heyecan oldu. İnşallah bizim adımıza referandum sürecinde daha da katmerlendireceğimiz bir sürecin başlangıcı olacak.

“Hayır” çalışması ile ilgili nasıl yol alacaksınız? 

Önümüzdeki süreç içerisinde uzanabildiğimiz, mobilize edebildiğimiz bütün teşkilatlarımızla beraber ve genel merkez olarak bizim de organize edebildiğimiz programlarla sahada olacağız. Kitle iletişim araçları ile de düşüncemizi-fikrimizi kişiler üzerinden değil, daha çok prensipler üzerinden aktaracağız. Bu büyük hareketin daha çok 70 yıldır ortaya koyduğu idealleri üzerinden milletin önünde fikrimizi ifade edeceğiz. 

AKP, parti olmaktan çıktı

Demokrat Parti bugün merkez sağın temsilcisidir diyebilir miyiz? Ayrıca AKP, merkez sağın temsilcisi midir? AKP bu oluşumun neresindedir? 

Siyaset sosyolojisinin temel verisi şudur: Bir hareket nasıl doğmuşsa öyle devam eder.  “Muhafazakâr demokrat” gibi tanımlamaları zaman zaman iktidar partisi kullandı ama günün sonunda geldiğimiz yerde bugün AKP artık bir parti olmaktan çıkmıştır, bir fan kulübe dönüşmüştür ve açıkçası o yolda ilerlemeye devam etmektedir.

Türkiye’nin olağanüstü hal iklimi içerisinde, demokrasinin özünün açıkça eleştirebilme hakkı ve sizlerin de faaliyet gösterdiğiniz basınımızın bugün ne kadar özgür olduğu ortada. Bugün her birimiz rehin vaziyetteyiz. Eleştiri hakkını ne aydınlar, ne entelektüeller, ne üniversiteler maalesef kullanamaz halde. Bütün bu baskılara rağmen milletimizin vicdanıyla, aklıyla, sağduyusuyla karar verebilmesi noktasında, hakikate inanan insanlar olarak, insanlarımızı ne kadar cesaretlendirebilirsek o kadar doğrunun ortaya çıkmasına da vesile olacağımıza inanıyorum. 

“Hayır ama evet”çilerden değiliz!

“PKK hayır diyor, FETÖ hayır diyor,  HDP hayır diyor” söylemi iktidar partisi tarafından alanlarda sık sık tekrarlanıyor. Demokrat Parti de, Saadet Partisi de hayır diyor. Siz, hayır diyenlerin terörle aynı kefeye konulmasına ne diyorsunuz?

Bir de defa çok ayıp ve çaresizliğin göstergesi. Bugün artık meseleleri karşıtlık üzerinden tarif etmemiz, meseleyi kucaklamaz, kuşatmaz. O nedenle neye karşı olduğunuz kadar neye tarafsınız? Bizim ölçülerimiz belli. Bundan 70 sene evvel “Milli Şefliğe” itiraz etmiş bir partiyiz. Biz bu temel referanslarla bugün yaşananları ölçüye vuruyoruz.

Referanduma götürerek, Türkiye’de teröristlerin “hayır“ verenler üzerinden sayımını mı yapacaklar?  O nedenle ben bunu büyük bir çaresizlik olarak görüyorum. Bu beyanların zaman zaman başbakan ve cumhurbaşkanı düzeyinde dillendiriliyor olmasından da, istedikleri kadar artık bu havuzdan su alamayacaklarını, insanlarımızı manipüle edemeyeceklerini düşünüyorum. Hatırlatıyoruz, geçmişte “yetmez ama evet”çiler vardı bugün “hayır ama evet” diyenler de var. Biz onlardan değiliz! Biz açık yüreklilikle doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebiliyoruz. 

MHP dalgakıran vazifesi görüyor

MHP ile ilgili eleştirel bir tavır ortaya koydunuz. Partinin genel tavrına da baktığımızda örneğin Devlet Bahçeli’nin “Verin Bilal’i, alın iktidarı” sözlerine “Böyle giderse ellerimden hilalleri de verebilirler” gibi bir yorumunuzu biliyorum. Onu biraz açar mısınız? MHP’yi nasıl okuyorsunuz bu süreçte?

Muhalefet partisi olarak birinci öncelikli hedef alacağımız yapı iktidar partisidir, AKP’dir.  Ama 7 Haziran akşamı MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin neler söylediği hepimizin hafızasında. “Ver Bilal’i, alın iktidarı” diyenlerin, bugün Türkiye’nin kurtuluşuymuş gibi millete sunma noktasına ne için geldiklerini millet de merak ediyor, bizler de merak ediyoruz.

AKP’ye de MHP’ye de soruyoruz!  Erzurum Meydanı’nda ip atanlar netice itibariyle geldi bugün iktidarın önünde havlu attı. Bizler de o noktada bu soruları soruyoruz. İnsanlar değişebilir ve dönüşebilir ama bunları toplumun makul karşılayabilmesi için nasıl bu sorgulamaları yaptıklarını da açık yüreklilikle kamuoyuyla paylaşmalarını beklemek en temel hakkımızdır.

MHP’nin özellikle bir radikal tavır değişikliğine gitmiş olması Türkiye’de iktidarın 15 yıllık yanlışlara, gece yarısı geçirilmiş kanunlar, yolsuzluklar, adaletsizlikler, bütün bunları da değerlendirdiğimizde bu yanlışla itiraz eden insanların mücadele azmini kırma noktasında önemli bir dalgakıran vazifesi gördüğünü düşünüyorum.

Evet çıkarsa nasıl bir Türkiye öngörüyorsunuz?

Türkiye bundan 140 sene evvel keyfi idareden, mutlaki monarşiye geçmiş.  Bu anayasa değişikliği teklifi biraz da tarihi geriye doğru akıtma teşebbüsü… Arka fonuna baktığınızda iktidarın bir yargılanma korkusu olduğunu görüyoruz. 

Evet diyenler bir kişi için evet diyecektir; ama biz hayır diyenler, o bir kişi de dâhil olmak üzere bu ülkenin temel değerlerine nereden geldiğini bilen ama nereye gitmesi gerektiğini de bilen insanlar olarak bu tavrı ortaya koyuyoruz.

Evet der isek bugün çok cılız sesler olarak düşüncelerimizi ifade edebildiğimiz bir iklimin daha da renginin koyulaşacağı, mülkiyet hakkının teminatı olmaktan hukukun çıktığı, müsadere döneminin başladığı, eğer sağcıysanız FETÖ’cü, solcuysanız terörist gibi yaftalarla yaşayacağız.

Konuyla ilgili benzer içerikler:

DP Genel Başkanı Uysal: 'Evet' bir kişi için, 'Hayır' millet için

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/politika/dp-genel-baskani-uysal-evet-bir-kisi-icin-hayir-millet-icin_424577

Demokrat Parti Genel Başkanı Uysal: Milli şefliğe itiraz edeceğiz

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/politika/demokrat-parti-genel-baskani-uysal-milli-seflige-itiraz-edecegiz_423741

Oybirliğiyle ‘hayır’ kararı aldık

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/gundem/oybirligiyle-hayir-karari-aldik_423497

Demokrat Parti Olağan Büyük Kongresi 26 Şubat'ta

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/politika/demokrat-parti-olagan-buyuk-kongresi-26-subat-ta_422712

DP'li Şencanbaz, Demokrat Parti'nin neden ''hayır'' dediğini açıkladı

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/gundem/dp-li-sencanbaz-demokrat-parti-nin-neden-hayir-dedigini-acikladi_422590

Darbe anayasasını muhafaza etmek; sözde demokrasidir, sözde demokratlıktır

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/politika/darbe-anayasasini-muhafaza-etmek-sozde-demokrasidir-sozde-demokratliktir_422298

Okunma Sayısı: 2947
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • sezer

    9.3.2017 22:53:51

    Gültekin bey çok doğru söylüyor evet dersek bir kişi için yani koca ülkeyi bir kişinin rahatına feda edeceğiz siyasi fanatikler dahi malesef farkında hayır ama evet diyorlar anayasa değişikliğini içlerine sindiremiyorlar ama reisi de kırmak istemiyorlar

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı