HDP’den yapılan yazılı açıklaması şöyle: Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin, basın açıklaması yaptığı sırada bir suikast yoluyla katledilmesini şiddetle kınıyoruz ve lanetliyoruz.  Tahir Elçi, Özel Harekat Timlerinin, Sur ilçesinde halka yönelik saldırıyı yapanların tahrip ettikleri 1500 yılında yapılmış olan 4 Ayaklı Minare’nin bir insanlık mirası olduğunu anlatırken katledildi.  Diyarbakır ve Türkiye halkları bir akil insanı, bir hukuk insanını, adalet ve barış için, eşitlik ve özgürlük için yılmadan mücadele eden çok değerli bir insanı yitirdi. Tahir Elçi’ye Allah’tan rahmet, ailesine, tüm yakınlarına ve halklarımıza başsağlığı diliyoruz.

Tahir Elçi, AKP iktidarı tarafından, onların medyası aracılığıyla hedef ilan edilen bir kişi oldu ve hakkında linç kampanyası yürütüldü. Saray’ın ve iktidarın oyuncağı haline gelmiş olan kimi yargı mensupları Elçi’yi gözaltına alıp tutuklamaya çalıştılar ve bundan hukuk adına zerre kadar utanç duymadılar. Elçi’nin fikirleri ve mücadelesi ile baş edemeyen insanlık düşmanları onu öldürerek susturmayı seçtiler.

Saray ve AKP hükümetlerinin savaş politikaları, kullandıkları devlet şiddeti, saldırgan dilleri ve üslupları, dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen keyfi, hukuk ve insanlık dışı sokağa çıkma yasakları, sivillere yönelik saldırı ve katliamlar, Suriye'deki iç savaşta El Kaide türevi IŞİD ve benzeri örgütlerin destekçisi olma politikaları bu suikastın nedenlerindendir. Bu alçakça saldırının sorumluları ve bunların bağlantıları acilen ortaya çıkartılmalıdır.

Planlı bir suikastla Tahir Elçi’nin şahsında hukuk ve adalet mücadelesi hedef alındı. Hukuk ve adalet mücadelesini Tahir Elçi’nin bıraktığı yerden sürdürecek binlerce Tahir Elçi bugünden tezi yok, çalışmalarına devam edecek. Eşitlik, adalet, demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesi verenleri tutuklasanız da, vurdursanız da sonuç alamayacaksınız. Uğursuz planlarınız asla başarıyla sonuçlanmayacak.

Bu suikast karşısında Türkiye’nin tüm demokrasi ve barış güçlerini, vicdan sahibi yurttaşlarını, meslek örgütlerini ve sivil toplum kuruluşlarını, siyasi partilerini seslerini yükseltmeye, demokratik tepkilerini göstermeye çağırıyoruz.”