Kılıçdaroğlu, "FETÖ, PKK ve IŞİD başta olmak üzere terör örgütlerine karşı verilen haklı mücadelede hayatını kaybeden şehitlerimiz, ülkemizde demokrasiyi, adaleti ve huzuru yeniden tesis etme kararlılığımızın yol göstericileridir." değerlendirmesinde bulundu.

"Ancak yüzleşmemiz gereken bir gerçek var ki Sevgili Peygamberimizin coşkuyla kutlanmasını istediği bayramların manevi ikliminden uzaktayız." değerlendirmesini yapan Kılıçdaroğlu, savaşlardan, çatışmalardan, ülkelerinin kendi aralarındaki anlaşmazlıklardan doğan kan ve gözyaşının, İslam coğrafyasında hızla kökleştiğini vurguladı.

Ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan milyonlarca Müslümanın, geçmiş güzel günlerini acıyla anımsadığına dikkati çeken Kemal Kılıçdaroğlu, kalanların ise neredeyse onlarca yıldır huzur içinde bayram kutlamaktan mahrum bırakıldıkları coğrafyada, barışı çok daha büyük bir özlemle aradığını belirtti.

Türkiye'de de yüz binlerce ailenin adalete susamışlığının yarattığı tablonun, kendilerine sorumluluklarını anımsattığına vurgu yapan Kılıçdaroğlu, çöken liyakat sisteminin devletin adaletsizliğini kökleştirdiğini savundu.

Mahkemedeki adaletsizliğin yargıya inancı sarstığını, gelir dağılımındaki adaletsizliğin büyüdüğünü, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet ve istismarın ise önüne geçilemediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, yaşam tarzlarına, din ve vicdan özgürlüğüne yönelik saldırılara her geçen gün yenileri eklendiğini, eğitimdeki adaletsizlik ve medya üzerindeki baskıların ise derinleştiğini ifade etti.

Toplumu kutuplaştıran, vatandaşları "biz ve onlar" diye ayrıştıran iktidar anlayışı karşısında yalnız olmadıklarını savunan Kılıçdaroğlu, "Adalet Yürüyüşü ve Adalet Kurultayı boyunca, tüm kutsal dinlerin de özünü oluşturan adalet kavramının şemsiyesi altında buluşabilen milyonlar olduğumuzu gördük." ifadesini kullandı.

AA