Zaman çok farklılaştı.

Bir zamanlar bizler de çocuktuk.

Sonra gençtik.

Fırtınalarımız o zaman başlamıştı.

Özellikle gençlik yıllarındaki fırtınalarımız hepimizi tesir altına aldı.

Önceden anne babamıza daha sonra çevremize zararlı olmaya başladık.

Ailede eğitimini alan çocuğu önce okul bozdu, daha sonra cadde ve sokaklar.

Arkadaşlık ilişkileri,

İş arkadaşlıkları,

Kız ve erkek arkadaşlıkları...

Asrın gençliği böylesine girift tehlikelerle karşı karşıya kaldı.

Anne ve babadan uzak olmaya çalıştılar.

Bu, ailenin baş meselesi haline geldi.

Sonra imdadımıza Nurlar yetişti.

Ondan hakikî ders alan gençler hayatlarına yeni bir başlangıç yaptılar.

Nurlar ile başbaşa olanlar tehlikelerin önüne set koydular.

Her okunan sayfada onlara yol gösterecek ışıklar buldular.

O zaman onlara kol kanat geren hamiyetli Nur Talebelerini karşılarında buldular.

Adına “Dershane-i Nuriye“ denilen mekânlarda kendilerine bir sığınak oldu.

Milletvekili oldular,

Bakan oldular,

Genel müdür oldular,

Polis oldular,

Memur oldular ,

Esnaf oldular,

Tüccar oldular,

Öğretmen oldular,

İmam ve müezzin oldular...

Sosyal hayatta onları gören sair insanlar onların yaşayış biçimlerinden dersler çıkarmaya başladılar.

Fatihi örnek aldılar.

Yirmi bir yaşında İstanbul’u “İslambol” yaptı.

Yavuz gibi cesur ve gözü pek oldular.

Gönüller üzerinde fetihler o zaman başladı.

Bu haller bir ülkeyi fethetmekten daha kıymetli sayıldı.

Asrın gençliği semeresiz meşakkatler içinde çırpınırken, onlar eşyanın ve Kâinatın yaratılış gayesini öğrendiler.

Bu gün ülkenin en önemli meselesi gençlerdir.

Onlara sadece maddî imkânlar sağlanması yetmiyor.

Onları taassuptan ve sefaletten kurtaracak yegâne çare Nurlarla meşgul olmaktır.

Okudukça ufukları açılacaktır.

Hayata hayat katacaklardır.

İşte Yeni Asya gençliği budur.

Dinamiktir,

Ufku açıktır,

Objektiftir.

Mütebessimdir.

Merttik,

Şefkatlidir,

Çalışkandır...

Memleketin ve ailesinin başına belâ değildir.

Yatırımı bunlara yapmak gerekir.

Taşa ve toprağa değil.

Onları kurtarırsak, memlekette sulh ve sükûna kavuşur.

Asrın gençliğinin sorunlarını bilmek, onları anlamak kolay değildir.

Şefkat ve merhamet ve onlardan büyüklerine hürmet esas olmalıdır.

Günün teknolojisi ile maneviyatını beraber götürmek asıldır.

Selâm asrın gençliğine.