Oruçluyuz…

Hayatımıza hoş geldin Ramazan-ı Şerif…

İyi ki geldin..

Bunalmıştık Dünyanın ezici hallerinden..

Şeref verdin..

İlk teravihimizi kıldık dün akşam..

Huzuru irfana durduk Allah’ım..

İşte bu ay..

Orucu ile,

Sahuru ile,

Teravihi ile,

Bir bütündür Ramazan..

Ülkemiz büyük bir ordunun emirsiz idaresi gibi, bu vazifelerini hiç zorlamaya ve kanuna bağlı olmadan yapar..

Halkımızın yüzde sekseni aşan bir oranla orucunu tutar..

Bu ulvî ibadetin yapılmaması ile başımıza nasıl felâketler geldiğini hatırlatır Bediüzzaman Hazretleri..

Birinci Cihan Harbi’ne girip ülke topraklarınızı kaybetmemizin sebebini, rüyada bir hitabede namaz, oruç ve zekâtı ihmal etmeden gelen bir musîbet olarak bahseder..

Musîbetin mükâfatını da: ”gazilik ve şehitlik mertebesini yükselen” ecdadımızı müjdeler.

Evet, ülkemiz büyük bir imtihan vermiştir.

Elimizde kırk milyon Osmanlı nüfusundan, on milyon küsûr bir nesil elimiz de kalmıştır.

Bir kısmı şehit ve gazi olmuş, bir kısmı da kaybettiğimiz topraklar da kalmıştır.

Şimdi seksen küsûr bir nüfusa sahibiz..

Yılda beş yüz bin insanımızı ebedî âleme yolcu ediyoruz.

Vefat ettiğimiz de sorulacak ve hesabını vereceğimiz mükellefiyetlerden biriside oruç ibadetimizdir.

İkram edilen ve ihsan edilen nimetleri hoyratça kullanıyoruz..

Hayat boyu kaç tır gıda harcıyoruz?

İşte Ramazan bize bir dur! İşareti koyuyor..

“Bu nimetlerin kıymetini unuttun.”.

“Nefsine bir çeki-düzen vermelisin” diyor adeta..

“Nefis” dedik..

Hakikaten bizim en büyük düşmanımızdır..

Bediüzzaman Hazretleri, Ramazan Risalesi’n de, son kısmında bunu bize hatırlatıyor..

Cenâb-ı Hak nefse diyor:

“Ben neyim, sen nesin?”

Nefis cevap veriyor:

“Ben benim, Sen Sensin?”

Azap çektiriyor, Cehenneme atıyor, tekrar aynı soruyu soruyor..

Nefis yine aynı cevabı veriyor..

Sonra aç bırakıyor..

Sonra aynı soruyu soruyor.

Nefis bu defa pes ediyor..

“Sen benim Rabbimsin, ben Senin aciz bir kulunum” diyor.

Oruç ibadeti işte bu terbiyeyi veriyor..

Sair vakitlerde nimetlerin kıymetini pek idrak edemiyoruz.

Oruç aklımızı başımıza getiriyor..

“Sen, başıboş değilsin, misafir bir yolcusun” hakikatini hatırlatıyor.

Ramazan ayrıca bir duâ ve niyaz mevsimidir.

Öylesine açmazlarımız var ki..

Âlemi İslâm’ın intibahı ve ülkemizin geleceği ve bizim istikbalimiz için içten yalvarışlara ihtiyacımız var.

İnşallah bu ay bu duâlarımıza cevap verecek niyazlarımız olur..

Bu kudsî ayınız mübarek olsun, bizleri de duâlarınıza dahil ediniz.