Daha doğrusu farzdır.

Bu da, imanın tahkiki olmasına bağlıdır.

Nefis namazdan pek hoşlanmaz.

Onun için Bediüzzaman Hazretlerine,”sinnen ve cismen “ bir adam şöyle diyor:

“Namaz iyidir fakat her gün her beş defa kılmaz zordur.”

Bediüzzaman sonra kendi nefsine bakıyor:

“Tembellik kulağı ile aynı şeyleri söylüyor.”

“Madem nefsim emaredir, nefsini ıslah edemeyen başkasını ıslah edemez “ diyerek nefsinden başlar.

“Ey nefsim!” ikazı ile beş ikazlık bir risale kaleme alır.

Çocuklarımız ve torunlarımız...

Bunlara yedi-sekiz yaşlarına geldiklerinde namazlarını kılmaları tavsiye edilir.

Bu bir Peygamber (asm) ikazıdır.

Çünkü,”bir çocuk küçüklüğünde terbiye-i İslamiye almazsa, büyüdüğünde adeta gayrı Müslim birinin İslâmiyeti tanıması gibi zor oluyor” diyor Bediüzzaman Hazretleri.

Ülkemiz, yüzde doksandan fazla Müslüman bir halk kitlesinden oluştuğu halde, namaz kılanların adedi yüzde onu bile geçmiyor.

Bundan iki yıl önce yapılan bir araştırmada, imam hatip lisesinde okuyan öğrencilerinin ancak yüzde on üçü beş vakit namazlarını kıldıkları tesbit edilmiş.

Bundan anlaşılıyor ki, tahkiki bir imana sahip olmak gerekiyor.

O zaman namazın bir vaktini dahi kaçırmamak için çırpınan insanları göreceksiniz.

Bediüzzaman Hazretleri Ankara’ya ısrarla davet edildiği zaman meclisteki bazı milletvekillerinin namaza karşı lakaytlıklarına mukabil bir lahika neşreder. Bu belge milletvekillerine dağıtılır.

Namaz kılan milletvekillerinin adedine altmış milletvekili daha katılıır.

Bu hal Mustafa Kemal’i oldukça rahatsız eder.

Çünkü, Mustafa Kemal de namaz kılmayanların arasındadır.

Genel kurulda elli atmış milletvekillerinin bulunduğu bir anda Paşa:

“Sizi buraya çağırdık, yüksek fikirlerinizden istifade edelim diye. Ama geldiniz namaza dair şeyler yazdınız, aramıza tefrika soktunuz.”

Bediüzzaman Hazretleri paşaya, hiddetle ve şiddetle iki parmağını uzatarak:

“Paşa paşa!

Kâinatta en yüksek hakikat imandır, imandan sonra namazdır, namaz kılmayan haindir” der.

Paşa özür diler ilişemez.

İşte Peygamberimiz (asm) hadisi şerifinde:

“Kıldığınız namazlarınızı son namaz gibi kılınız” emri ile, bu son namazın ne kadar huzurlu olacağı izahtan varestedir.

Bir gün gelecek son namazımızı kılacağız.

Çünkü, namaz bütün ibadetlerin özünü teşkil eder.