Hislerin alt-üst olduğu zamanlar vardır.

İnsan bu…

Dâvâsı nisbetinde insandır..

Hamiyeti ve gayreti ile değer ifade eder.

İşte kongrede bunları gördük.

Ülkemizin her ilinden Nur fedailerinin simaları ile beraber olduk, kucaklaştık.

Her yaştan ve her baştan Nurcular ile.

Yeni Asya işte budur.

Onları yok saymak, bazılarına göre çok pahalı düştü.

“Onun şakirtleri başkalarına benzemez. Susmaz ve dağıtamaz” sözleri ile Bediüzzaman, onların makamlarını ifade etmişti.

Şu anda dilim tutuldu adeta.

Kongreden döner dönmez bu satırları karalıyorum.

Müthiş bir kalabalık,

Müthiş bir izdiham.

Zerre kadar asayişi bozacak bir hareket yok.

Hepsi vakur,

Hepsi asil ve kahraman.

Mehmet Âkif Ersoy’un şu sözlerini hatırlarım:

“Ağlarım ağlatamam,

Hissederim, söyleyemem,

Dili yok kalbimin,

Ondan ne kadar bizarım...”

İşte böyle.

Bu atmosferi ancak orada bulunanlar dile getirebilir.

Altmışa yakın ilim adamlarının beş masada dile getirdikleri ve metin olarak dinlediğimiz sunumlar adalet ve hürriyetin kokusunu yansıtıyordu..

Anayasa Mahkemesi eski üyesi Prof. Sacit Adalı Bey’in için de bulunduğu masa çalışmasının yirmiye yakın maddeleri alkış tufanına tutuldu.

Ve Taha Akyol Bey’in, derin araştırma notları, meseleye mihenk noktası oldu.

“Keşke ülkemiz de yıllarca süre gelen hukuk sorunları olmasa da bir çok güzel konularda yazılarımla sizlerle olsam” Sözleri manidardı.

Mustafa Erdoğan’ın harika tesbitleri,

Kâzım Bey’in haklı eleştirileri,

Kadir Akbaş’ın isabetleri yorumları...

Sinevizyon gösterisinin isabetli seyri misafirleri adeta coştur du.

Tek kelime ile mükemmel bir atmosferi yaşadık.

Emeği geçen fedaileri gönülden tebrik ediyorum.

Bu hakikatlerden kimsenin çekinmesine gerek yok.

Bu mücadelemizi tarih yazacaktır.

Kimse o zaman: ”yazık o zamanın gayretsiz insanlarına “ denilmeyecektir.

Yeni Asya hep böyle zamanlarda bir pusula oldu.

Şahısları değil, isabetli fikirlerin sahibi oldu.

Risale-i Nurlar kaynağımız oldu.

Yılmadık,

Usanmadık,

Hakkı haykırdık...

Haykırmaya da devam edeceğiz inşallah.