Aradan elli beş yıl geçti..
Dün gibi…
Ama hep gündemde yerini aldı..
Çünkü attığı imza çok kuvvetli idi..
“Mevtim hayatımdan ziyade dine hizmet edecek, ölümüm başınıza bomba olup patlayacak” demişti..
Aynen öyle oldu.
Bunu anlamadıkları için kabrini dahi bir meçhule taşımışlardı.
İşte o zaman ”tamamen unutulur gider” sanmışlardı.
Onu hayatta iken rahatsız ettikleri yetmemiş gibi, bu defa talebelerine akla hayale gelmeyen sıkıntılar yaşatmışlardı..
İki bine yakın mahkemeler ve karakol sorgulamaları sürüp gitmişti.
Halbuki o hep müjdeler vermişti:
“Bizler kışta geldik, sizler cennet asa bir baharda geleceksiniz. Şimdi ekilen nur tohumları zemininizde çiçek açacak” demişti..
Fakat en büyük endişesi talebeleri idi..
Hep ısrarla üzerinde durduğu şey ittihat ve sıkı bir tesanüt ile biri birilerine sıkı sıkıya bağlanmalarını tavsiye ediyordu..
Siyasî cereyanlar,
Harice bakan hadiseler,
Dünyevî maksat ve gayeler,
Benlik ve infiradi hareketler,
Meşveret kararlarına muhalif tutum ve davranışlar hep onun temel endişeleri idi..
Bir gün bu hicranını şöyle dile getirmişti:
“Deseler ki, kızıl ordu mekanize birlikleri ile üzerinize geliyor’ hiç umurumda olmaz;
Ayağımı ayağımın üzerine atarım,
‘Zübeyir kahvemi yap’ derim.
Fakat duysam ki, iman hizmetinde iki kardeş biri birine düşmüş,
Odama çekilir hıçkıra hıçkıra ağlarım!..”
Gelecekten duyduğu endişe bu idi..
Ve korktuğu başımıza geldi.
Üzüldük ve ağladık.
O vazifesini tamamı ile yapıp gitmişti.
Sıra talebelerinin imtihanına gelmişti.
Bir gün talebesi Bayram Yüksele iki avucunu açarak şöyle demişti:
“Ben kıyamete kadar gelecek talebelerimi şu avucumun içi gibi biliyorum.”
Yeni Asya bunun imtihanını verdi.
Bir çok dahili ve harici sarsıntılara ve sıkıntılara maruz kaldık.
Üstadın vasiyetine ve vedasına zarar vermemeye gayret ettik.
Aslında “Zübeyiri çizgi” denilen şey Üstadın çizgisidir..
Bu çizgi kıyamete kadar devam edecektir inşallah.
Sen müsterih ol Üstadım.
“Sen fenafil üstad olmak mecburiyetindesin!” demiştin ona..
İşte Yeni Asya, Üstad’a sayfalarını feda etmeye mecburdur ve öyle olacaktır inşallah…