"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bayram günlerinde zikir ve şükrü arttırmalı

Risale-i Nur'dan
26 Haziran 2017, Pazartesi
Onuncu Nükte

Nev-i beşerin ağlanacak gülmelerine, endişe-i istikbal ve akıbetbinlik adesesiyle, gayet şaşaalı bir gece bayramında, hapishane penceresinden bakarken, nazar-ı hayalime inkişaf eden bir vaziyeti beyan ediyorum.

Sinemada, eski zamanda mezaristanda yatanların vaziyet-i hayatiyeleri göründüğü gibi, yakın bir istikbalde mezaristan ehli olanların müteharrik cenazelerini görmüş gibi oldum. O gülenlere ağladım. Birden bir tevahhuş, bir acımak hissi geldi. Aklıma döndüm, hakikatten sordum: “Bu hayal nedir?” Hakikat dedi ki: 

Elli sene sonra, bu kemal-i neşe ile gülen ve eğlenen zavallılardan elliden beşi, beli bükülmüş, yetmiş yaşlı ihtiyarlar gibi; kırk beşi, mezaristanda çürümüş bulunacaklar. O güzel simalar, o neşeli gülmeler, zıtlarına inkılâb etmiş olacaklar. “Küllü âtin karîb” [Gelmesi muhakkak olan her şey, yakındır. (İbni Mâce, Mukaddime: 7/46)] kaidesiyle, madem yakında gelecek şeylerin gelmiş gibi görülmesi bir derece hakikattir; elbette gördüğün hayal değildir.

Madem dünyanın gafletkârâne gülmeleri, böyle ağlanacak acı hallerin perdesidir ve muvakkat ve zevale maruzdur; elbette bîçare insanların ebedperest kalbini ve aşk-ı bekaya meftun olan ruhunu güldürecek, sevindirecek, meşrû dairesinde ve müteşekkirâne, huzurkârâne, gafletsiz, masumâne eğlencelerdir ve sevap cihetiyle bâkî kalan sevinçlerdir. Bunun içindir ki, bayramlarda gaflet istilâ edip gayr-i meşrû daireye sapmamak için, rivayetlerde, zikrullaha ve şükre çok azîm tergibat vardır. Tâ ki, bayramlarda o sevinç ve sürur nimetlerini şükre çevirip, o nimeti idame ve ziyadeleştirsin. Çünkü şükür nimeti ziyadeleştirir, gaflet ise kaçırır.

Said Nursî, Lem’alar, s. 434

LÛ­GAT­ÇE:

akıbetbinlik: Akıbeti düşünmek ve görmek.

ebedperest: Sonsuzluğa aşırı derecede düşkün olan.

gafletkârâne: Gaflet içerisindeki, gaflet verir tarzdaki.

muvakkat: Geçici.

tergibat: Rağbetlendirmeler, isteklendirmeler.

zeval: Sona erme.

zikrullah: Allah’ı zikretme, anma, hatırlama.

***

Risale-i Nur’dan Cezaevi Mektupları

“Hayır, Allah’ın seçtiğindedir”

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Evvelâ: “El-hayru fî ma’htârahullah” [Hayır, Allah’ın seçtiğindedir] sırrıyla, inşaallah, mahkememizin tehirinde ve tahliye olan kardeşlerimizin yine mahkeme gününde burada bulunmalarında büyük hayırlar var.

Evet, Risale-i Nur’un meselesi âlem-i İslâm’da, hususan bu memlekette küllî bir ehemmiyeti bulunduğundan, böyle heyecanlı toplamalar ile umumun nazar-ı dikkatini Nur hakikatlerine celb etmek lâzımdır ki, ümidimizin ve ihtiyatımızın ve gizlememizin ve muarızların küçültmelerinin fevkinde ve ihtiyârımızın haricinde, böyle şaşaa ile, Risale-i Nur kendi derslerini dost ve düşmana aşikâren veriyor, en mahrem sırlarını en namahremlere çekinmeyerek gösteriyor. Madem hakikat budur; biz küçücük sıkıntılarımızı kinin gibi bir acı ilâç bilip, sabır ve şükretmeliyiz, “Yâ Hû! Bu da geçer” demeliyiz.

Saniyen: Bu medrese-i Yusufiyenin nâzırına yazdım: Ben Rusya’da esir iken, en evvel, Bolşevizmin fırtınası, hapishanelerden başladığı gibi, Fransız İhtilâl-i Kebîri dahi en evvel hapishanelerden ve tarihlerde serseri namıyla yâd edilen mahpuslardan çıkmasına binaen; biz Nur Şakirdleri, hem Eskişehir, hem Denizli, hem burada, mümkün oldukça mahpusların ıslahına çalıştık. Eskişehir ve Denizli’de tam faydası görüldü. Burada daha ziyade fayda olacak ki, bu nazik zaman ve zeminde Nurun dersleriyle geçen fırtınacık (HAŞİYE) yüzden bire indi. Yoksa ihtilâftan, böyle hâdiselerden istifade eden ve fırsat bekleyen hâricî muzır cereyanlar, o baruta ateş atıp bir yangın çıkacaktı.

HÂŞİYE: Bu fırtına ise: Afyon hapsinde bir isyan çıktı, hiçbir Nur Talebesi karışmadı.

Said Nursî

Şuâlar, On Dördüncü Şuâ (Afyon Hapsi mektupları), s. 528

Okunma Sayısı: 3320
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı